Faruk Beşer yazdı;
Faruk Beşer, maksadı ve niyeti açısından oruç tuta Müslümanların üçe ayrıldığını belirtiyor; avam(sıradan insanlar) orucu, havas(seçkin/ler) orucu ve Havassu’l-havas, yani seçkinin seçkininin orucu…
İlahiyatçı yazar Faruk Beşer yazdı;
Faruk Beşer, işe başlarken, mahiyetine bakmadan sahih ya da gayr-i sahih bilgileri torbasına dolduran, ama yapılan bu yanlışa binaen farklı kulvarlara sapan Müslümanların durumuna işaret ediyor.
Faruk Beşer, gelenekçi-modernist ayrımının doğru bir ayrım olmadığını; zamanın şartlarına göre hükmünde değişebileceğini, inanmada insanların özgür olduklarını ve sonucun ise. ahretle belli olacağına işaret ediyor.
İlahiyatçı yazar Faruk Beşer, dinin kolaylık olduğu gerçeğinden hareketle, Müslümanların gereksiz sorular sorarak hayatlarını zorlaştırdıklarını; bunun yerine olması gerekeni baz almalarını tavsiye ediyor.
Faruk Beşer, kaybolmak üzere olan neslimizi kurtarmak için kendimize ait içerik üreterek, var olan interaktif ortamdan yararlanabileceğimizi eğitimci bir arkadaşının düşünceleri üzerinden dile getiriyor.
Faruk Beşer, bir, iki “sahih” hadise dayanarak, gelecek olan mehdinin olağanüstü hallere uygun değil, adil ve ümmetini gönendirecek yöneticiler vasıfta olacağını belirtiyor.
Faruk Beşer, Mehdi ile ilgili yüzlerce rivayetin olduğunu ve büyük çoğunluğunun uyduma olduğunu; Mehdi’nin bir insan olmaktan ziyade bir olgu olduğunu vurguluyor.
Faruk Beşer, İP’li Lütfi Türkkan’ın, Bingöl’de bir vatandaşa küfretme hadisesini, esas mecra’sından kaydırmaya çalışan fondaş medya elemanlarının olumsuz tavırlarına işaret ediyor.
Faruk Beşer, Samiri olayına dair Kur’an’ın belirttiği gerçeğe bağlı olarak, Yahudilerin “yükte hafif, pahada ağır”olan altın maddesi üzerinden onların bankacılık sistemini kurduklarını belirtiyor.
Faruk Beşer, yazdı;
Faruk Beşer ,edep-ahlak birlikteliğinin aşınımında; ya geleneği bizzat din sanmak, ya da gelenek ve görenekte var olan birçok güzelliğin de modern telakkilerle yok sayılması durumunda ifrat ve tefrite düşüleceğini belirtiyor.
Faruk Beşer, çıplak olarak “la ilahe illallah…” lafzından oluşan tevhidin, birbiriyle bağlantılı yönlerini izah sadedinde ifade etmeye çalışıyor.
Faruk Beşer, bazılarının Kur’an anlaşılmaz bir kitaptır ile bir kısmının da, işin özüne inilmeden Kur’an’ı herkes anlar yaklaşımını sorgulamakta ve herkesin ondan belli ölçülerde istifade edebileceğini belirtiyor.
Faruk Beşer, başta ilme ve hikmete uygun anlamı olduğu için Hz. Ali’ye nispet edilen birçok söz. Rivayet açısından zayıf bulunmakla birlikte pek çok önemli alim tarafından nakledildiğinin altını çiziyor.
Faruk Beşer yazdı: