İlkokulda okuyan dört beş çocuktuk, köyün bahçelerinin bağlarının arasında dolaşıyorduk. Sevdiğimiz, çok kitap okuyan bir ağabey bahçesinde bir şeylerle uğraşıyordu, yanına vardık selam verdik. Biraz hoş beşten sonra liseli ağabeyimiz boş bir teneke aldı ve götürüp bahçenin duvarına dikti. Sonra geriye çekildi ve yerden aldığı taşlarla tenekeyi vurmaya çalışıyordu. Bizim de hoşumuza gitti, biz de tenekeyi vurma yarışına giriştik. Arada vurup deviriyorduk sonra tekrar yerine dikiyorduk. Tahminen yirmi dakika sürdü bizim bu yarış.
Bir de baktık ki tenekeye atmak için bahçede bir tek taş kalmamış. Liseli ağabeyimiz güldü ve bahçeyi temizlediğimiz için bize teşekkür etti, farkında olmadan bir iş başardığımız için biz de sevinmiştik. Sonra oturduk, bize kısa bir sohbet yaptı. Müslümanlar olarak hep dışarıyı hedef almamız, kafirlerle uğraşmamız gerektiğini, böyle yaparsak hem bahçemizin tertemiz olacağını, hem hedefimize ulaşacağımızı, aksi takdirde o taşları birbirimize atmak durumunda kalacağımızı söyledi.
Bunca ayetlerimiz ve hadislerimiz dururken teneke örneğini verdiğim için muhterem okuyucularımdan özür dilerim. Çocukluk yıllarımdaki o sahne gözümün önüne geldi.
Ben diyorum ki, biz de tarlamızın, bahçemizin duvarına bir teneke dikelim, hatta hep orada dursun, bahçemizin taşlarından elimize geçeni, ayağımıza takılanı alır fırlatırız o tenekeye.
Müslümanlar olarak dışarıyla uğraşalım, gâvurlarla uğraşalım diyorum. Elbette sadece avunmak ve eğlenmek için değil de gerçekten yıkıp devirmek için hedef alacağımız tenekeler veya başka hedeflerimiz olursa birbirimizle uğraşmayız, birbirimize atacak taşlarımız kalmaz Allah’ın izniyle.
Bakıyorum da bazı entel beyefendiler Kudüs için, Mescid-i Aksa için çırpınışımıza meydanlara inişimize dudak büküyor, tebessüm ediyor, emperyalizmin bir adım geri atmadığını, yine kendi bildiğini okuduğunu söylüyorlar.
Elhamdülillah, bizler hiç olmazsa tarafımızı belli ediyoruz, gücümüz neye yetiyorsa onu ortaya koyuyoruz.
Daha da önemlisi, hiç olmazsa bahçemizin taşlarını birbirimizin kafasına gözüne değil dışarıya fırlatıyoruz, hepimizin bir hedefe kilitlenmesini sağlıyoruz.
Yarın yapılacak Kudüs mitinglerine en azından bu gözle bakıyoruz ve Müslümanları katılmaya davet ediyoruz. Özellikle Diyarbakır’a dikkatle bakmanızı tavsiye ediyoruz.
