Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

İktidar cephesi cesur, muhalefet ise cesaret yoksunu.. ‘Doğalgaz bulundu’ haberi bunu hatırlattı…

Gazeteci yazar Fehmi Koru Analiz Etti..

İktidar cephesi cesur, muhalefet ise cesaret yoksunu.. ‘Doğalgaz bulundu’ haberi bunu hatırlattı…

‘Büyük müjde’ diye adlandırılan Karadeniz’de doğalgaz kaynağı bulunduğu haberi sonrasında tuhaf bir durum ortaya çıktı: ‘Büyük müjde’yi daha da büyük bir heyecanla değerlendiren kalemler ile yorumcular, aradan 24 saat geçtikten sonra, dikkatlerini muhalif sesler üzerine çevirdiler. 

AK Parti’ye yakın medyanın köşelerine bugün göz atacak olursanız göreceksiniz; neredeyse bütün yazarlar, tek ses halinde, “Sevinemediler” diye genelleştirdikleri birilerini nankörlükle suçlamakta yarış halindeler.

Suçladıkları kimlerdir doğrusu merak ediyorum: 

Daha önce de aynı bölgede doğalgaz bulunduğunu duyurmuş çok sayıda haberlere değinerek bunun da bir süre sonra öncekiler gibi unutulacağı kuşkusunu paylaşanlar mı? 

Müjdeyi üç gün önce yabancı basına sızdıran yetkilinin verdiği rezerv miktarı (800 milyar metreküp) ile tören günü ilan edilen miktar (320 milyar metreküp) arasındaki çelişkiye ve bu arada konuşmalara yansıyan hesapların sanki rezerv 800 milyar metreküpmüş gibi yapılmasına işaret edenler mi?

Var olduğu söylenen rezerv miktarının dolar cinsinden karşılığının abartılı olduğunu inceden inceye hesaplayarak söyleyenler mi?

Kaynağın işletime alınacağı tarihin 2023 yılı olarak duyurulmasının gerçekçiliğini sorgulayanlar mı?

Böylesine önemli bir konudaki duyuruyu üç gün önceden üstü kapalı ifadeler gerisine saklayarak merakı zirveye çıkarıp içeriğinin açıklanmasına kadar geçen zamanın borsa ve döviz spekülasyonunu teşvik edip ekonomik göstergeleri etkilemiş olabileceğini yazan ve böyle bir yola başvurulmasını doğru bulmayanlar mı?

İyi de bunların hepsi yabana atılamayacak eleştiriler…

Sevinmek veya üzülmekle ilgisi yok bu eleştirilerin; tam tersine ciddiyetle ele alınıp açıklanmaya ihtiyaç duyulması gereken eleştiriler bunlar…

İktidar cephesi, AK Parti, MHP ve diğer küçük ortakları, olayın meydana getirdiği sevince daha fazla sevinç katmak için bu eleştirileri tek tek ele alarak açıklamalar yapmalıydı.

[Bu arada, verdikleri destekle iktidarın devamını sağlayan cephe partilerinin, törenin bütünüyle bir AK Parti reklamı haline dönüştürülmesinden mutsuzluk duydukları, bunu törene katılmayarak belli ettikleri iddiası da var. İlginç buluyorum.]

Ülkede sayıları zaten yok mesabesinde olan birkaç kişinin yazıp ifade ettikleri eleştirilerden hareketle sanki ilan edilene ciddi bir muhalefet varmış havasının yaratılmak istenmesi ise anlaşılır gibi değil.

Görevi, iktidarın yanlışlarını eleştirmek de olan siyasi muhalefet, neredeyse tek sesle, olaydan duydukları sevinci dışa vurdu. Muhalefet cephesinin iri partileri, CHP ile İYİ Parti, lider düzeyinde olaya sahip çıktılar. 

Hem de törene davet edilselerdi gitmeyi düşünecek kadar…

Acaba aynı bölgede doğalgaz kaynağı bulunduğu daha önce birkaç kez dönemin enerji bakanları (Hilmi Güler ile Taner Yıldız) tarafından açıklanmış iken ve o açıklamalar gazetelerin arşivlerinde dururken, bu kez yapılan aynı minvaldeki duyurunun daha gerçekçi olduğunu nereden biliyor CHP ve İYİ Parti?

Yoksa kaynağın bulunmasının kendisine mal edildiği bir önceki hükümette enerji bakanlığı koltuğunda oturan şimdiki hazine bakanını o bakanlardan daha güvenilir mi buluyorlar?

Mevcut hükümetin enerji bakanının, konuşması sırasında, kendisinden önce konuşanların kesin bir dille ifade ettikleri bilgileri yumuşatmaya çalışan bir tarzı benimsemiş olmasını fark etmemiş olabilirler mi?

Olayı benimsemelerinin ne gibi bir gerekçesi olabileceği üzerinde düşünürken aklıma başka bir sebep gelmiyor.

Tabii, halkın sevincine ortak olmuyor görüntüsü vermemeye çalışmak dışında.  

Cesaret eksikliği…

Tek bir olaydan hareketle genelleme yapmak her zaman doğru sonuç vermeyebilir, fakat ben yine de ‘doğalgaz bulundu’  haberi ardından yaşananlara bakarak şu tespitimi paylaşmadan geçemeyeceğim: Bu olay, iktidarla muhalefet arasındaki en önemli farkın niteliğini, birinde (iktidar cephesinde) cesaretin zirvede olmasına karşılık diğerinde (muhalefet cephesinde) cesaretin asgarisinin bile bulunmadığı gerçeğini gözlere sokmakta.

Bunun tam tersinin gerçek olması beklenir. Muhalefetler demokrasilerde iktidardan daha cesur olmak zorundadır. Partiler iktidardayken veya iktidarı destekliyorlarsa işin doğası gereği pek çok hata yaparlar ve bunların keşfedileceği endişesini taşırlar; muhalefet ise hem o yanlışları keşfetmek hem de kendisinin iktidarı hak ettiğini göstermek için iktidarın üzerine üzerine gider…

Halk ülkenin 20 yılına damgasını vurmuş, iyi işler yanında kötüleri, doğrular yanında yanlışları da yapmış olan bir iktidardan hala vazgeçmemiş görüntüsü veriyorsa, bunda cesaret konusundaki çarpık tablonun da etkisi muhakkak vardır.

İşte o cesaret, iktidar cephesini kendi itibarlarını aşındırdığını bile bile destekleyen medyada köşeleri tutanların, sanki ülkede ciddi bir muhalefet cephesi varmış gibi, “Bulunan doğalgaza bile sevinemediler” tepkisi vermelerini mümkün kılıyor. 

[Medyada iktidar desteğinin sonucu medya için iç açıcı değil. Metropoll araştırma kurumunun bu ay başında açıkladığı yeni rapora göre medya güvenilirliği konusunda tablo şu:

AK Parti tabanı bile büyük çoğunluğuyla (yüzde 61.9) medyayı ‘taraflı ve güvenilir olmayan’ diye tanımlıyor.]

Türkiye siyasetinde esas sorun hala muhalefetin durumudur.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER