Hareketli günler yaşanıyor. Bu hareketlilik sadece yeni partilerle ilgili değil, Ak parti içinde de bir hareketlilik var. Kabinedeki hemşehricilik aslında bir eksiklik olsa da, bunu olumlu hale getirmek bile artık çok önemli.
Neden önemli olmasın ki?
50+1 hesabında her oy ve her yüzde çok önemli.
Kulis haberlerini sütununa taşıyan bir yazar eski bakanların konuşmalarını aktarmış. Yazarın asıl ele aldığı konu CHP ve CHP’li Yeşim Meltem Şişli. Bunu da zaten yazının devamından anlıyoruz. Peki neden madem Babacan partisi diye başlık atmış?
Bu da aslında bir algı oluşturmak için. Yazının başlığını ve sonrasında da CHP ve Başörtüsü konusunu okuyanlar için zihinlerde bir birleştirme olacak. Yazının içindeki birkaç cümle de bunu destekler şekilde. Güya, bu eski bakanlardan biri, Ali Babacan’ın partisine dış desteğin öyle böyle değil, acayip yüksek olduğunu ifade etmiş. Algı böylece oluşturulmak isteniyor.
Diyeceksiniz ki, ‘bunu bu kadar hesaplamış olabilirler mi?’ Hesaplayamayan biri olsa, neden o gazetede yazsın ve ikincisi neden eski bakanların bu özel konuşmalarına vakıf olsun, öyle değil mi?
Ali Babacan bekliyor ve bu bekleme de insanlar tarafından olumsuz algılanıyormuş. İyi de zaten siz Ali Babacan’ın partisinin olumlu algılanmasını mı istiyorsunuz ki, bunu dert ettiniz?
Algı dediğimiz konu böyle kuruluyor: Ali Babacan’ın ismini kullanarak yapılan başlık, dış destek diyerek ‘arkasında yabancı güçler var’ düşüncesini baskılamak, sonrasında CHP ve CHP içerisinden birilerinin başörtüsü düşmanlığını kaşımak, en sonda da ittifakı yaralamak için ekilen biraz fitne…
Berat Albayrak’ın Ak partinin başına geçeceği haberleri konuşulurken, açıkcası ben bununla ilgili kulis bilgisi beklerdim kendisinden.
Ne zaman Ak partinin başına geçecek?
Damat olması hasebiyle bu durum toplumda nasıl karşılanacak?
Ak partililer bu duruma nasıl tepki verecekler?
Ak parti milletvekilleri, böyle bir durum olduğunda, kararlarını ne yönde kullanacaklar?
Devlet aklını ve devletin işleyişini bilen bu iki eski bakan, Ak partideki görev değişimi için acaba ne yorum yaptılar?
Kulislerde konuşulan başka konular da vardır muhakkak. Mesela MHP’de olabilecek görev değişimi, ya da kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeler…
Ali Babacan bekliyor, doğru.
Ne demişti? ‘Toplumun bütün kesimlerini kucaklayacak kişilerle görüşüyoruz’. Böyle olunca da sonuca ulaşmak zaman alıyor tabii. ‘Karar verilmiştir, böyle olacak’ gibi tek kişinin karar verdiği bir yapı olmadığı için….
Beni düşündüren de aslında şu: ‘Daha parti kurulmadan, olumsuz göstermek için bu kadar çaba varsa; parti kurulduktan sonra acaba neler neler çıkacak ve neler hangi algı yöntemleriyle sunulacak?’
Ali Babacan ve ekibi yaşanan olaylardan ders almış bir şekilde toplumun geneline hitap etmek istiyorlar. Bence, tarzlarıyla da ülke siyasetinde yeni pencereler açacaklar ve siyasetin dengesi değişecek.
Gençler için,
Dindar/muhafazakar kesimdeki orta yaşlılar için,
Erdemli siyaset özlemi çeken vatandaşlarımız için,
İki yüzlü dindarlıktan, dürüstlükten söz edip tam tersi çalışmaları kelime oyunlarıyla savunan, değişime uğradığı halde bunu kabul etmeyip hala haklı olduğunu sanan siyasetçilerden bıkanlar için beklemek o kadar da zor değildir kanaatindeyim.
Bırakalım da vatandaşlarımız kararlarını kendileri versinler. Özgür düşünceden korkup, algı yöntemleriyle onları bir yerlere kanalize etmeye çalışmayalım derim.
Unutmayalım ki, ancak özgür düşünen bireylerin oluşturduğu toplumlar gelecek inşa edebilirler…
Sevgi ve Bilgiyle kalın