Kılıçdaroğlu'nu ağabey gibi severim…
Kalbimde yeri apayrıdır; dürüsttür, namusludur, kibardır, güvenilirdir.
Ama. Siyasi olarak zayıftır; “aman kimsecikler incinmesin” politik doğruculuğu kafasının karışıklığından ileri gelmektedir.
Grup toplantısında önceki gün harika konuşma yaparken, araya şu cümleyi soktu:
-“Bugün neredeyse dünyanın tamamını kendimize düşman ilan ettik…”
Kuşkusuz… AKP/Erdoğan'ın Suriye politikasının yanlış olduğu konusunda hemfikiriz. Ve fakat bugün gelinen süreçte emperyalizmin Suriye topraklarını bölerek suni terör devleti kurmasına seyirci mi kalacağız? Kılıçdaroğlu'nun bu konudaki düşüncesi, önerisi nedir?
Sabah akşam… “Eyy Erdoğan Suriye politikan yanlıştı” diyelim, bu sınırımızda terör devleti kurulmasının önüne geçer mi?
Sabah akşam… “Suriye toprak bütünlüğü korunmalıdır” diyelim, bu PKK/PYD'nin Suriye topraklarını bölmesinin önüne geçer mi?
Sayın Kılıçdaroğlu hayat akıyor, politika statik/durağan değil; parti ideolojisini koruyarak her oluşan yeni şartta yeni siyaset üretmek şart.
Evet biz barışçıyız, biz hümanistiz…
Ancak biz emperyalizmin kuklalar aracılığıyla, yanı başımızda oynadığı oyuna göz mü yumacağız? Terör bataklığı nasıl kurutulmaz?
Gerçekçi olalım: Erdoğan 17 yıl önce Batı'ya “yeşil ışık” yaktı! Bu sebeple hapisten çıkarılıp “demokrasi kahramanı” olarak iktidara taşındı. O dönem bizler gerçekleri ifade ettiğimizde bu “dünya” dedikleriniz size-bize “ulusalcı faşist” dedi. Laf anlatabildiniz mi? Hayır.
İşte…
Erdoğan ne zaman “açılım yolundan” ayrıldı, PKK'nın hendek terörüne boyun eğmedi; FETÖ ve liboşlarla karşı karşıya geldi “diktatör” oluverdi.
Batı'nın her dediğini yaparsan “kahraman” olursun, karşı durursan “faşist diktatör!”