Akif Beki, muhafazakar “siyasi” çevrelerin iştiyakla andıkları, ama bir türlü ne olduğu/olmadığı pek belli olmayan “Anadolu irfanı”na dair çeşitli ideolojik çevreye mensup düşünce insanlarının umutsuzluğu dile getiriyor.