Abdullah Muratoğlu, ABD’in kendi kara sularında düşürdüğü Çin balonu hadisesi üzerinden bu ülkeye karşı birçok cephede savaşmak için, kendine yakın ülkelerin silahlandırılması üzerine duruyor.
Abdullah Muratoğlu, yaşadığımız deprem üzerinden aç gözlülüğün nelere mal olduğunu, Guatemala’lı yazar Augusto Monterroso “Yüzüncü Yıl” adlı romanının ana karakteri Orest Hanson adlı bir İsveçli üzerinden betimlemektedir.
Abdullah Muratoğlu Yazdı;
Abdullah Muratoğlu, ABD tarafından patlatılan Çin Balonu üzerinden, her iki ülkenin, birçok sebebe dayanarak Pasifiklerde karşı, karşıya kalabileceklerini ve olası bir savaşın öngörüldüğünü belirtiyor.
Abdullah Muratoğlu, ABD’de 5 Kasım 2024’te yapılacak olan başkanlı seçimi öncesi, birçok önemli Cumhuriyetçi’nin Trump’a karşı olduğunu, yazar Tim Weiner’in Mİke Pompeo’nun kitabını “Yılan Çukuru” olarak nitelediğini belirtiyor.
Abdullah Muratoğlu, ABD’de yapılan 2022 seçimlerinde Cumhuriyetçilerin beklediği bir “zafer dalgası” nın oluşmadığını, 2024 seçimleri için, cumhuriyetçiler adına mücadelenin Trump ile DeSantis arasında geçebileceğini belirtiyor.
Abdullah Muratoğlu, ABD’deki şahinlerin, soğuk savaş sonrası,’ yeni düşman’ın Japonya olabilir tahminlerinin tutmadığını, onun kendilerine dost, esas düşmanın ise görünürde Çin olduğunu belirtiyor.
Abdullah Muratoğlu, Carl von Clausewitz ‘in,” savaşın belirsizlikler alanı” na dair tespitinden ve Arnold Toynbee’nin, tarih ile savaşın değişkenliği düşüncesinden hareketle Ukrayna-Rusya savaşına dair bir analizde bulunuyor.
Abdullah Muratoğlu, Pentagon’un Çin’in silahlanmasına yönelik raporunun yanıltıcı yönlerine, ona hizmet eden çeşitli çevrelere ve barış taraftarı Prof. Dr. Michael T. Klare ‘ın itirazlarına dikkat çekiyor.
Abdullah Muratoğlu, ABD'de Cumhuriyetçiler'in kendi aralarında var olan ihtilafın bitimiyle, meclis başkanlığı için yapılan seçimden sonra, temsilciler Meclisinin yasama faaliyetlerine başlayabildiğini belirtiyor.
Abdullah Muratoğlu, 20. Yüzyılın savaşlara yol açan bir “petrol yüzyılı” olduğunu, bu Yüzyıl’a ise “Küresel İklim Krizi”yle bağlantılı olarak “yenilenebilir enerji sistemleri”ne geçiş damgasını vurabileceğini belirtiyor.
Abdullah Muratoğlu, Rusya-Ukrayna savaşı’na atıf yaparak; sorunun müzakere ile sona ereceği düşüncesinin hilafına ABD’deki şahinlerle Putin ve çevresinin çözümü iptal ettirmeye yönelik durumlarına dikkat çekiyor.
Abdullah Muratoğlu, ABD ile Çin arasında yaşanan ve çeşitli adlarla anılan küresel ekonomik savaşta, Çin tarafından bir nevi silah olarak kullanılan TİkTok’un ülke genelinde tümden yasaklanmasının istendiğini belirtiyor.
Abdullah Muratoğlu, ABD’nin Ukrayna başta olmak üzere birçok ülkeye yönelik aşırı derecedeki silah ihracatına karşı çıkan (CP, DP) güvercinlerin aksine, yine her iki partinin şahinlerinin sevinçlerine dikkat çekiyor.
Abdullah Muratoğlu, bazı iş çevrelerinin hizmetinde olmakla değerlendirilen Demokrat senatörler Kyrsten Sinema ve Joe Manchin’in tutumlarının Demokratlara ve dolayısıyla başkan Joe Biden’a zarar verebileceğini belirtiyor.
Abdullah Muratoğlu, ABD’nin Ukrayna’da bir “vekalet savaşı” yürüttüğü ve bu savaşın sona ermesinin onun elinde olduğunu ve savaş durumunun ABD için Rusya’ya karşı bir yatırım olarak düşünüldüğünü belirtiyor.
Abdullah Muratoğlu, Trump’ın, kendi seçmenini değil de parti içinde bulunan hizipleri memnun etmeye çalıştığını; seçim öncesi “Washington bataklığı” ve “Derin Devlet” olarak tanımladığı yapıya teslim olduğunu belirtiyor.
Abdullah Muratoğlu, 2024’te yapılacak olan ABD başkanlık seçimlerinde, her ikisi de cumhuriyetçi olan Donald Trump ile Florida Valisi Ronald DeSantis’in konu ile ilgili yaklaşımlarına dair bir değerlendirmede bulunuyor.
Abdullah Muratoğlu, ABD'de etkili birçok Evanjelist liderin henüz ellerini açık etmiyor olsa da Trump’ın bu sefer adaylığının tehlikede gibi göründüğünü belirtiyor.
Abdullah Muratoğlu, ABD Başkan Yardımcısı olan Mike Pence’in, “Tanrım Bana Yardım Et” başlıklı altında yayınlanan anılarında, öne çıkan konulara yönelik yapılacak olan başkanlık seçimi üzerinden bir değerlendirmede bulunuyor.
Abdullah Muratoğlu, 8 Kasım’da başlayan ve halen devam eden, ayrıca Georgia eyaletinde düğümlenen ABD’deki ara seçim sonuçlarını değerlendiriyor.
Abdullah Muratoğlu, 8 Kasım’da ABD’de yapılacak olan ara seçimlere etki açısından, demokratların Rusya’ya yönelik diplomasi kanallarının kullanılmasını, Cumhuriyetçilerin ise yaptırım kararında olduklarını belirtiyor.
Abdullah Muratoğlu, birbirlerini Amerika’yı yok edecekleri savıyla itham eden Cumhuriyetçilerle Demokratlar açısından 8 Kasım seçimlerinin önceki ara seçimlerden çok daha hararetli geçeceğini belirtiyor.
AbdullahMuratoğlu, Amerika’nın sorununun, vehmettiği şekilde dünyayı görmesi olduğunu;bununda kişinin dünyayı “olmadığı” şekilde görmesi, davranış bozukluğuna yol açabileceğini, başına olmadık işler de getirebileceğini belirtiyor.
Abdullah Muratoğlu, “Ukrayna Savaşı”nın gölgesinde “jeo-ekonomik bir savaş”ın da yürütüldüğünü, bu “Gölgedeki savaş”ın göründüğü kadarıyla Avrupa’nın enerji tedarikinde Rusya’nın ana oyuncu rolüne son vermeyi içerdiğini belirtiyor