Fahrettin Dağlı, fahrettindagli.com’da “Keşke Endülüs tarihini okumuş olsaydınız! ” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazıyı aşağıya alıntılıyoruz.
Yazar ve şair Ethem Erdoğan, şair ve yazar Mehmet Kurtoğlu’nun “Çıra Edebiyat’tan çıkan “Keşke Toprak Olsaydım” adlı şiir kitabını değerlendiriyor.
Başkanlığını Kerem Kınık'ın yaptığı Kızılay'ın depremin üçüncü günü çadır satışı yapmasına AKP'li Bülent Turan da kayıtsız kalamadı. Baskılar sonucu tepki veren Turan, "Keşke satmasaydı." dedi.
Erdoğan:: “Keşke Esed Özbekistan’a gelseydi, görüşürdüm. Ama o oralara gelemez. Onun yüzünden, onun tutumundan dolayı Suriye bölünmek üzere. O kendi iktidarını korumak için muhaliflerle savaşa tutuştu" diye konuştu.
Ahmet Taşgetiren, karar.com'da bir yazı kaleme aldı. Yazıyı aşağıya alıntılıyoruz.
Akademisyen ve edebiyatçı yazar Ethem Erdoğan,”Keşke Toprak Olsaydım” adlı şiir kitabı Çıra Edebiyat serisi içerinde yayınlanan şair ve yazar Mehmet Kurtoğlu ile onun edebiyat serüveni çerçevesinde bir konuşma gerçekleştirdi.
Fatma Tuncer, kapitalizmin kışkırtmasıyla yaşlı kadınların büyük bölümünün bilgelik ile öne çıkacağına fiziki güzelliğe önem verdiklerini, ölmeyi düşünmediklerini, ama sonunda keşke” diyeceklerini belirtiyor.
Şair ve yazar Mehmet kurtoğlu’nun, “Keşke Toprak Olsaydım” adlı şiir kitabı, Çıra Edebiyat serisi içerisinde yayınlandı.
Ahmet Taşgetiren yazdı;
Prof. Dr. Sami Selçuk ‘Keşke hukuksal olabilseydi ve hukuk dünyasında doğabilseydi ama olmadı ve doğmadı’ başlıklı değerlendirmesiniyazının ikinci bölümüyle sürdürüyor.
Yargıtay eski Birinci Başkanı ve Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sami Selçuk, 2017'deki 'mühürsüz zarf' kararı üzerinden oy hakkını yerleşik hukuk normları üzerinden irdeliyor.
Salı günkü yazım üzerine Twitter’da İsmail Berber benim için ne güzel söylemiş: “…gitsin tavuk beslesin...” Bunu çok istedim, olmadı. “Hür ve Mes’ûd Tavukların Yumurtaları” diye bir yazı yazmakla kaldım bu konuda...
Ahmet Taşgetiren, “muhafazakar seçmen grubu”nun iktidarla ilişkilerde merkeze yerleştirdiği “Ya giderse” refleksini değerlendirdiği yazısında, ‘Keşke muhafazakar camiamız, bir uyarı ahlakı geliştirebilmiş olsaydı’ diyor.
Mehmet Ocaktan yazdı;
Fehmi Koru yazdı;
Dünyevi iktidarları için dini araçsallaştırmaktan çekinmeyen ‘dindar etiketli’ bu tamahkarlar keşke dini bu kadar yormasalar, dindarları yaralamaktan biraz olsun edep etseler...
Erdoğan, "Talihsiz bir paylaşımdı, keşke yapmasıydı, ona düşmezdi. Çok arzu ediyorsa siyasete girsin. Bireysel bir paylaşım olarak düşünülemez. AYM Başkanı ve üyeleri aynı düşüncede değilse gereğini yapmalı." dedi.
"Keşke Erdal Eren’in dosyasını yeniden açsak, bomboş dosyalarla insan yaşamlarını yakma gaddarlığının nasıl hep kendini tekrarladığını görsek"
Şusıralarda pek ortalarda görünmeyen bir parti yetkilisi vaktiyle“Hiçbir şey olmasa bile kesin bir şey oldu” açıklamasıyla bir muammayı çözmüştü;keşke o kişi bulunsa da beni şaşkına döndüren ekonomi konusundaki muammaları da aynı keskinlikte bir açıklasa.
Mehmet Ocaktan, "Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş geçtiğimiz Cuma günü yazdığım “Keşke Ortodoks yobazlığın tedavisi olsa...” adlı yazımla ilgili itirazlarını belirten bir mektup gönderdi. "
Zamanda geriye gitme imkanı olsa 2015’in başlarına gitmek isterdim.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Burhan İşliyen'in, diyanethaber.com'a 26 Mart'ta yazdığı "Keşke Açlık Da Bulaşıcı Olsaydı" başlıklı yazı yeniden gündem oldu.
Mehmet GÖKTAŞ ANALİZ ETTİ...
Koru: AK Parti Başbuğ'un çıkışa çok sert karşılık verdi
Fakat dün yaşanan bir gelişme, keşke şu kısmını da yayınlasaydık dedirtti;
Hacızade, "Olaydan büyük üzüntü duyuyorum. Haberi alınca ölmüş olmayı diledim. Keşke ben ölseydim.” dedi.
"Artık şehrinizdeki herkesin belediye başkanı olarak görev yapacağınıza inanıyorum" diyen Erdoğan'a Gazeteci ve Fox Ana Haber sunucusu Fatih Portakal'dan eleştiri geldi.
Hakan ALABAYRAK´ın Analizi;
Ahmet TAŞGETİREN; 2002 Seçim Beyannamesinde AK Parti, Türkiye´nin en çok ihtiyacı olan ?pozitif siyaset? konusunda öylesine çarpıcı tespitlerde bulunmuştu ki, adeta o beyanname bir demokrasi manifestosu niteliğindeydi.
Mehmet GÖKTAŞ - 15.10.2108 Pazartesi
