Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi İlhami Güler, İslam’ın içindeki beş kavramı ‘Beşi Birlik’ çerçevesi üzerinden değerlendiriyor.
Çandar, 'İç cephe' kavramına dikkat çekti ve Bahçeli'nin tokalaşmasında iyi niyet görmediğini söyledi.
Figen Çalıkuşu'un Karar'daki yazası; Ya da “devletin bekası” gerekçesiyle “hak, hukuk, adalet” kavramını tepeleyen anlayış…
İrfan Burulday Yazdı;
D. Mehmet Doğna Türkiye’nin ideolojik olarak tek parti cumhuriyeti görüntüsünü ortadan kaldırmasının şart olduğunu, Bunun ancak Anayasa’dan altı okun, yani ilke ve inkılapların çıkarılması ile mümkün olduğunu belirtiyor.
Abdülaziz Tantik, düşünce dünyasının yıldızlarından sayılan ve bir konuyu derinlemesine anlamamızı kolaylaştıran kavram olgusuna dair bir değerlendirmede bulunuyor.
Hukukçu yazar İsmail Kıllıoğlu, anayasa kavramına, onun İslami temeline ve Batı’daki gelişim süreci ile bizde, konu ile ilgili çalışmaları ve ona yönelik bir yığın değişikliğe dikkat çekiyor.
Ali Haydar Haksal, Batılı oryantalistlerin İslam’a bakışlarına ve bir Batı projesi olan modernleşmenin –onun din karşıtlığından dolayı-medeniyetle eş tutulamayacağını belirtiyor.
Roni Margulies, ilk oluştuğunda, kıtaların değil, tek bir kıtanın varlığına işaret ederek, bu kıtanın zamanla çoğullaştığını, bir gün gelip tekrardan birleşebileceğinden hareketle, vatan kavramını ironik bir dille sorguluyor.
Fatma Barbarosoğlu, sosyolojik bir tespitle günümüz toplumunda adab-ı muaşeret(görgü) kurallarının, çoğu kez hak kavramının dışında değerlendirildiğini ve bu kavramın içeriğinin değiştiğini belirtiyor.
İktisatçı yazar Yaşar Süngü, para kazanma ve kazanılan servetin dağılımında adalet(servetin toplum içerisinde dolaşımı) ve iyilik(servetin üretiminde payı olan insanların ödüllendirilmesi)kavramının önemine işaret ediyor.
Ömer Lekesiz, kendisinden önceki felsefe anlayışına eleştiriler getiren Martin Heidegger’in “Varlık ve Zaman’da Dünya Kavramı” na dair Türkçe olarak yayınlanan bir eser üzerinden değerlendirmelerde bulunuyor.
Ahmet Örs, incelikli bir işlevi bulunan; hem dünya hayatına atıf yapan ve hem de “burada” yanlışa direnildiğinde mükâfatının ahrette verileceği belirtilen Şura kavramı üzerimden adı geçen sureye dair bir değerlendirmede bulunuyor.
Süleyman Seyfi Öğün, İtalya’daki seçimler için, “İtalya’daki seçimi “aslında aşırı sağ”ın kazanmadığını, solun kaybettiğini, bununda Avrupa özelinde sol kavramındaki bulanıklığa ve silikleşmeye bağlıyor.
Abdullah Muratoğlu, çoğumuzun II. Dünya Savaşı döneminde ortaya atıldığı düşünülen “soğuk (ya da ılık vb.) savaş kavramının, 1800’lerin sonlarında Almanya’da ve daha da ilerisinde Endülüs dönemine kadar ulaştığını belirtiyor.
Ahmet Örs, bir yerden bir yere taşınmayı içeren mültecilik olgusunun, özünde nebevi düşüncenin bulunduğu hicret kavramı üzerinden muhacirliğin temellendirilmesi gerektiğini belirtiyor.
İlahiyatçı yazar Mehmet Gündoğdu, Kur’anda sıkça geçen “mele’/seçkinler kavramı üzerine bir değerlendirmede bulunuyor.
Emrullah Bayrak, seçimlere tek başına gireceğini belirten DEVA Partisi’nin açıkladığı, 8. Eylem Planında yer alan “KHK Mağduriyetleri Eylem Planı” içerisinde öne çıkan adalet kavramına dikkat çekiyor.
Ayşe Böhürler, Batıdan devşirilip kavram dünyamıza yeni dahil edilen “post” kavramı üzerinden, batının egemenliği adına öteden beri süregelen tarih yazımına dikkat çekiyor.
Akıllı güç kavramı, güç kaynaklarını belirli bir bağlamda kullanma olasılıklarını ve bu kaynakların hedeflere ulaşmak için nasıl koordine edilebileceğini tanımlamak için ortaya çıkmıştır.
"Siyasi ve askeri casusluk" suçlamasıyla tutuklanan DEVA Partili Metin Gürcan’ın avukatı Yusuf Şahin, savcılığın Gürcan’ın telefon konuşmalarında kullandığı "Headquarter" kavramını sorduğunu belirtti.
Ahmet Örs, Müslümanların, özellikle de İslamcı yapıların sıkça kullandığı ”mahalle, bizim mahalle” kavramı üzerinden, gettodan çıkma ve mahalleyi tüm yeryüzüne teşmil etmenin altını çiziyor.
Hayrettin Karaman, Kur’an’da doğrudan yönetime dair kesin bir bilgi yoksa da, toplumsal yaşamı düzenleyici birçok kavramın zikredilmesinin İslam’da devlet yönetimine dalalet ettiğini belirtmektedir.
Çok sık kullanıldığı için öncelikle Kürt meselesi kavramını somutlaştırmakta yarar var. Oldukça kısa ve genel tanımıyla Kürt meselesi; bireysel ve toplumsal haklar/talepler meselesidir.
Limbik kapitalizmin gövdesini serbestiyet oluştursa da, işleyişi incelikle tanımlanmış bir “yasak fikri”ne bağlıdır. “Yasak” kavramını hem formel (kanunlar) hem de informel (gelenek, görenekler) bağlamda düşünebiliriz.
Temiz toplum kavramı tekrar hayatımızın içinde. Aradan geçen süre zarfında çok şeyler yaşadık. Önemli gelişmeleri gördük. Ama buna rağmen geçen 25 sene sanki bize bizden olan güzellikleri geri vermemiş.
Takva, haşyet üzerinden temellendirilmeli. Kişinin kendi sorumluluğunu yerine getirememenin getireceği mahcubiyetin takvanın anlamını billurlaştırmasındaki önemine vurgu yapılmalıdır.
Fransa hükümeti İslamo-fobi’den ziyade “Islamo-gauchisme” (islamcı solculuk) ile mücadeleden yana
Nuri Yılmaz Yazdı;
Sosyal iletişim platformları liberal ölçütleri aşan, cezalandırma sisteminden medet ummayan ve meseleyi söz konusu ortak sorumluluk kavramı etrafında temellendiren bir regülasyon sistemine muhtaç.