Sermaye ve iktidar sahipleri, israf ve yağma ekonomisiyle sebep oldukları krizlerin faturasını her zaman olduğu gibi emekçilere yüklemek istiyor. Bütün çalışanlar, emek ve alın teri ile yaşamaya çalışanlar gibi sağlık emekçilerinin de hem ücretleri, hem çalışma koşulları bir an önce iyileştirilmeli, sermaye ve iktidar sahiplerine akan pay geniş emekçi kitlelere doğru hakça bölüştürülüp adilce paylaştırılmalıdır.
Sağlık çalışanlarının taban maaşları seyyanen zamla iyileştirilmelidir.
Bir türlü gerçekleşmeyen 3600 Ek Gösterge yürürlüğe sokulmalı, yıpranma payı geriye doğru işletilerek aldatmaya bir son verilmelidir.
Sağlık personelinin görev tanımı netleştirilmeli, belirsizlikler ortadan kaldırılmalıdır.
Tüm sağlık çalışanları 4/A kadrosuna alınmalı, farklı statülerle çalışanlar arasındaki uyum ve güvencesiz-esnek çalışma/çalıştırma gibi uygulamalara geçit verilmemelidir.
Giyim yardımı uygulaması elden geçirilmeli, sağlık çalışanları için konaklama amacıyla misafirhaneler kurulmalıdır.
Hekiminden hemşiresine, araç sürücüsünden veri giriş çalışanına, oradan temizlik görevlisine kadar bir bütün olan sağlık çalışanları arasında ayrımcılığa meydan verecek dil ve uygulamadan sakınmalı, “ekip” anlayışını öne çıkaran bir anlayış benimsenmelidir.
Sağlık kuruluşlarındaki nöbetler insani sınırları aşmayacak ve aile düzenini yok etmeyecek şekilde düzenlenmeli, yeni personel istihdamına gidilerek aşırı iş yükünün oluşmasına engel olunmalıdır. Çalışanların çocukları için mutlaka yeterli seviyede kreş imkânı sağlanmalıdır.
Sağlık çalışanları ve bütün emekçiler daha insani koşullarda, hakça bölüşüm ve adil paylaşım ilkesi çerçevesinde çalışma hayatında var olabilirler. Bu mümkündür!
Emeğin ve alın terinin hakkını hep beraber savunalım, sömürü mekanizmalarını geçersiz kılalım!
SAĞLIK İLKE-SEN YÖNETİM KURULU