08.10.2018 Pazartesi
Son zamanlarda kadına şiddet, taciz, çocuk kaçırma, cinayet, intihar, boşanma olaylarında çok ciddi artışlar meydana gelmektedir. Gün geçmiyor ki gün yüzü görmemiş kriminal bir olgu ile toplum yüz yüze gelmiş olmasın. Uyuşturucu ile alkol yaygınlığı, internet bağımlılığı, yabancılaşma ve anomi şiddete yönelimde önemli etkendir.
İşlenen suçların niteliği de insanları şoke edecek cinstendir. Orta yerde daha önce hiç akla gelmeyenin başa geldiği bir dünya vardır.
Suçlar ve failleri!
Bir katilin söyledikleri kan donduracak niteliktedir. Adam İstanbul Bahçelievler´de "Zenginleri görünce kin besliyorum" diyor. Bu kişi daha 18 yaşındadır ve bir psikiyatr doktorunu başından vurarak öldürmüştür.
Bir başka vakada altmış altı yaşındaki bir katil 57 yaşındaki eşini uyurken boğazını keserek öldürüyor. Aynı adam daha önce de eşini iple tavana asarak öldürmek istemiş, talihsiz kadını son anda oğlunun kurtardığı ortaya çıkmıştır.
Bir diğer olayda Bakırköy´ün İstanbul Caddesi´nde özel otomobiliyle cadde üzerinde yavaş seyir halindeyken otomobil içinde yanında bulunan kadını darp eden bir şahsa, çevredeki vatandaşlar müdahale eder. Adam kendisine müdahale etmek isteyen insanların üzerine aracını sürer, yaşlı çoluk çocuk demeden önüne çıkanlara çarpıp 5 kişiyi ezer. Daha önce de aynı şahsın evinin balkonunda parkta oturan vatandaşların üzerine pompalı tüfekle ateş açarak 2 kişiyi yaraladığı da ortaya çıkar.
Bu zatın annesinin hâkim babasının ise savcı olduğu açıklanır.
Yalova´da polisten kaçarken iş yerlerinin önüne kurulan masalarda yemek yiyen vatandaşların bulunduğu trafiğe kapalı sokağa girip korku dolu anlar yaşatan otomobilin sürücüsü, emniyetteki ifadesinde uyuşturucu kullandığı için hiçbir şey hatırlamadığını söyler.
Küçükçekmece Halkalı Caddesi´nde polisten kaçan uyuşturucu satıcıları araçla kaldırımda yürüyen vatandaşların arasına dalar. Bazı vatandaşlar otomobilin çarpmasıyla yaralanırken, uyuşturucu satıcıları polis tarafından yakalanır.
Medyaya düşen bir başka haberde de İstanbul Bağcılar´da 44 yaşındaki yüzde 70 zihinsel engelli kadına tecavüz olayında aralarında matbaa ve lokum dükkânı sahibinin de bulunduğu 6 kişinin gözaltına alındığı açıklanır.
Bütün bu olaylar bir hafta içinde yaşanmıştır.
Sanıldığı gibi bireysel bozuklukla ilgisi de yoktur. Bu gelişmeler Türkiye´de cinnetin giderek sosyalleştiğini göstermektedir.
Anormallik normalleşti!
Orta yerde cinayet, saldırı ve tecavüzlerin sıradanlaştığı bir durum var. Artık insanları, olan biten bu tür kriminal vakalar hayrete de düşürmüyor.
Eğer insanlar "ne var bunlarda bunlar her gün gazetelerde rastlanan türden haberlerdir", derlerse ortada ciddi bir insani ve ahlaki kırılma var demektir. Anlatmaya çalıştığımız da budur. Böyle bir algı, toplumda geçmiş dönemlerle mukayese edilemez bir biçimde anormalliğin normalleştiğini kanıtlar.
Bu durum; ´toplumsal cinnet´, ´kapitalizmin insanlığa karşı zaferi´, ´masuniyetin ölümü´, ´ahlakın çöküşü´, ´dinlerin etkinliğinin yok oluşu´, ´toplumun zıvanadan çıkışı´ olarak nitelendirilebilir.
Olanı biteni, liberaller ya da muhafazakârlar işin kolayına kaçarak "zamanın ruhu" şablonu ile açıklayabilirler. Yaşananlara kim, hangi sıfatı verirse versin bütün bu düşündürücü durumların Türkiye´de yaşandığı gerçeğini kimse değiştiremez. Siyaset, yerel seçimler, belediye başkan adayları derken ülkede insanlık elden gitti gidiyor.
Yerel seçimler, spor, magazin derken insani değerler ve toplumsal yapıdaki bozukluklar gözden kaçmaktadır.
İnsanî değerler çöktükten sonra diğer konulardaki gelişmelerin çok anlamı olmaz. Bayburt´ta çok kullanılan "Nahır elden gittikten sonra alaca dana hesabı yapılmaz" diye bir atasözü var. İnsanlık çöktükten, toplum zıvanadan çıktıktan sonra, diğer konularda sağlanan gelişmeler çok anlamlı sonuçlar üretemez.
Cinnet halini alan gelişmelerin şimdiden önü alınamazsa yarın çok geç olabilir!
