“Bugünün İhyasından Yarının İnşasına” mottosu ile yayınlanan Vuslat Dergisi, 2025 Nisan sayısında kapak konusu olarak, “Âlimler peygamberlerin varisidir” hadisinden hareketle ilim ve ilim adamlığı” konusunu işliyor.
Alper Görmüş yazdı;
“Bugünün İhyasından Yarının İnşasına” mottosu ile yayınlanan Vuslat Dergisi, 2025 Şubat sayısında kapak konusu olarak, “erdemli bir nesil yetiştirme” konusunu işliyor.
Şakir Diclehan Yazdı;
Bugünün İhyasından Yarının İnşasına” mottosu ile yayınlanan Vuslat Dergisi, 2025 Şubat sayısında kapak konusu olarak, dijital ortamda faaliyet gösteren sosyal medya ağlarınca oluşturulan ‘sanal esaret’e dikkat çekiyor.
İlhami Işık, "Bugünün Türkiye’sinde hâlâ birinci parti durumunda olan muhalefetin bu süreci daha kalıcı ve daha demokratik hale getirmesi mümkünken sadece olumsuz pozisyonda eleştiriler yapması ne kadar sahici?" olduğunu soruyor.
“Bugünün ihyasından, yarın inşasına” spotuyla yayınlanan Vuslat Dergisi’nin, Aralık 2024 282. Sayısı yayınlandı.
Yoldaki İşaretler’in konuğu yazar Abdurrahman Arslan oldu: “ Peygamberin hayat tarzı öyle çok şatafatlı bir hayat tarzı değildir. Bu en başta da bugünün Müslümanlarının rahatsız eden bir şeydir.
HerTaraf'dan Sait Alioğlu'nun söyleşisi; Nuri Yılmaz; “Değiştirici olan zaman görevini yapmış, dünün rasyonelliğini bugünün irrasyoneli haline dönüştürerek İslamilik probleminin ortaya çıkmasına neden olmuştur.”
Abdullah Muratoğlu, ABD’deki şahinlerin, soğuk savaş sonrası,’ yeni düşman’ın Japonya olabilir tahminlerinin tutmadığını, onun kendilerine dost, esas düşmanın ise görünürde Çin olduğunu belirtiyor.
“Dirilişe Adanmış Sözler” adlı eser, hacim olarak küçük, içerik olarak ise, önemli konulara yer veren, bu toprakların geçmişin, “yakın” geçmişini, dününü, bugünü ve muhtemeldir ki yarınını anlatmakta…
Abdülaziz Tantik, bugün ölüm yıldönümü olan şair, mütefekkir ve dava adamı Mehmed Âkif’i çeşitli yönleriyle bugünün anısına bizlere hatırlatmaktadır.
Araştırmacı Fatih Yoncacık, Suriye iç savaşına dönen durumdan terör örgütlerinin yararlanma düşüncesi gibi İran’ın da işe müdahalesinin ona ekonomik ve toplumsal olarak pahalıya patladığını belirtiyor.
Hakan Tahmaz, marksist.org’da “Suçların araştırılmasının dünü, bugünü” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Mehmet Göktaş, “Gençliğimiz geleceğimizdir.” Sözünün pek de gerçeği yansıtmadığını; onlara emanet ve ehliyet açısından yer verilmesi gerektiğini ve onların her şeyden önce “bugünümüz” olması gerektiğini belirtiyor.
Fehmi Koru Yazdı;
"Bugün 2002’ye göre daha huzurluyuz"
Vahap Coşkun, Kemam Kılıçdaroğlu’nun, AK Parti’nin kırmaya çalıştığı vesayet odaklarının yerine, onun gibi yaparak halka açılmaya çalıştığını ve bunun da yolunun “helalleşme” ile mümkün olduğunu görebildiğine işaret ediyor.
Naman Bakaç, indyturk.com’da “Türkiye-İsrail ilişkilerinin bugünü ve geleceği (1-2)” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Fehmi Koru, 1920’lerin başında konusu İstanbul’da geçen “Pera Palas’ta Gece yarısı” adlı film ve İngiliz yapımı The Ipcress File’ dizisinden hareketle casusluk üzerine bir değerlendirmede bulunuyor.
Mustafa Kutlu, doksanlarda Serdar Turgut’un kavramlaştırmaya çalıştığı “beyaz Türk” olgusu üzerinden dünü ve bugünü kapsayan bir değerlendirmede bulunuyor.
Mehmet Göktaş, Erdoğan ve AK Parti’nin bugününe yönelik olarak, işin savunmadan taarruza geçilmesi gerektiğini; bununda bugüne dek hiç gidilmeyen kesimlere ulaşmak olduğunu, ama bunu ona yakın meydanında es geçtiğini belirtiyor.
Türkiye toplumunu artık yaşamayan ve bugünü öngörmesi bile mümkün olmayan bazı insanların ‘doğrularına’ esir etmeyi tercih ediyor. Korkak, kısır ve güdük bir siyaset bu…
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Avrupa'nın İslam'la kavga ederek kendisine daha iyi bir gelecek inşa edemeyeceğini belirtti.
Geçtiğimiz dönemde "Bakara makara" şeklindeki yakışıksız ifadesiyle tepki çeken eski AB Bakanı, bugünün Prag büyükelçisi olan Egemen Bağış, bir kez daha "skandal" bir durumun öznesi oldu.
Bugünü anlamak için tarihi, hiç değilse yakın tarihi asgari düzeyde biliyor olmak, yeterli değilse de gereklidir.
Ünlü Rus psikiyatr ve yazar Andrei Kurpatov, “Zihinsel uyumumuz tehdit altında. Dijital bunama (dijital demans) ve dijital otizm bugünün bir gerçeği, entelektüel işlevi sadece köreltiyor. Üzgünüm bakış açımızı kaybettik” dedi.
Ocak Medya yazarı Sinan Eskcioğlu yazdı;