Gazeteci-yazar Hikmet Çiçek'in "FETÖ'nün Solcuları" isimli kitabının yol açtığı tartışma devam ediyor.
48 kişinin bir bildiri yayımlayarak Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile ilişkilerinin bulunmadığı açıklamasında sonra Ercan Karakaş, Aydın Cıngı, Erol Kızılelma ve Tülay Ateş imzalı, "SODEV'de FETÖ'nün Solcuları bulunmaz" başlıklı bir açıklama yapıldı.
Çiçek'in iddialarına itiraz edenler, bir özür beklentisi ve isimlerinin kitaptan silinmesi talebinde bulunuyor.
Ancak Çiçek, beklentileri yersiz bulmakla kalmadı, tartışmayı "FETÖ'nün müdavimleri günah çıkarana kadar devam ettirmekten" sürdürmekten yana olduğunu söyledi.
FETÖ'nün Solcuları isimli kitaba imza atan Çiçek, şimdi de FETÖ'nün Bozkurtları'nı yazmaya başladığını söyledi / Fotoğraf: Çiçek'in arşivinden
Independent Türkçe'ye konuşan Çiçek, "FETÖ'nün Solcuları"ndan sonra "FETÖ'nün Bozkurtları"nı yazacağını ifade etti.
Karakaş ve diğerlerinin "Ergenekon karartılmasın, derinleştirilsin" talebinde bulunduğunu anımsatan Çiçek, "Bu FETÖ'nün talebiydi. Ergenekon ve benzeri kumpaslarda yüzlerce sivil ve asker aydın hapisteyken bu 300 imza sahibi FETÖ'ye destek veriyorlardı" dedi.
"FETÖ'ye hizmet edenleri teşhir etmeyi amaçladık"
"FETÖ'nün Solcuları" isimli kitabında ismi geçen tüm kişilerin şu anda liberal kimlikleriyle bilindiğini savunan Çiçek, "Çok kişi benim yazdıklarıma karşı çıktı. Birileri, 'Ben Abant'a gitmedim, FETÖ'cü değilim' dedi. En son olarak Karakaş ve arkadaşları da ‘'SODEV'de FEETÖ'nün solcuları bulunmaz' iddiasında bulundular. Ama hepsi, geçmişte işledikleri günahlarını unutturmak istiyor. Gerçekten hepsi şu ya da bu biçimde FETÖ'cülerin düzenlediği toplantılarda yer aldı. Biz, FETÖ'nün Solcuları'nda bunları teşhir etmeyi amaçladık" diye konuştu.
"FETÖ'nün Solcuları kaç kişi?" sorusunu Çiçek, "Kitapta yazdığımızdan çok daha fazla" diyerek cevapladı.
Eski solcuların FETÖ içinde yer almalarını "büyük bir yanlış" olarak gördüğünü dile getiren Çiçek, şöyle devam etti:
"FETÖ'cülerin siyasi olarak egemen konumda oldukları dönemde, onlara hizmet ettiler. Bir süre öncesine kadar bunlardan özeleştiri bekliyordum. Bunların Türkiye halkından özür dilemelerini bekliyordum. Ama en son Karataş ve arkadaşlarının tutumunu görünce, bu beklentimin hayal olduğunu fark ettim. Ne yazık ki bunların çoğunluğu eski tutumlarını devam ettiriyorlar."
Hikmet Çiçek, bildiri yayımlayarak özül talep edenlerin uçuz yollara başvurmakla suçladı / Fotoğraf: Hikmet Çiçek'in arşivinden
"FETÖ'ye hizmet edenlerin günah çıkarmasını istiyorum"
Çiçek, "FETÖ'nün Solcuları"ndan sonra "FETÖ'nün Bozkurtları"nı yazacağını belirterek amacını ve hedefini şu sözlerle dillendirdi:
"Yakında bu kitabın devamı çıkacak. Bu kez kendilerine 'Ülkücüyüm' diyen Fettullah'a hizmet etmiş insanları FETÖ'nün Bozkurtları kitabında ele alacağım. Biliyorum, aynı şey orada da tartışılacak. Şimdiden 15-20 kişiyi saptadık. Kendilerini solcu ya da ülkücü olarak tanımladıkları halde, şu ya da bu biçimde Fetullah Gülen'e hizmet eden kişileri Türkiye halkı bilsin istiyoruz. Bu tartışma, bu millet FETÖ'den kesin bir şekilde devam edene kadar sürer gibi görünüyor. Ben bu örgüte bilerek veya bilmeyerek hizmet eden herkesin günah çıkarmasını istiyorum."
Hem kendisinin hem de tanıdığı birçok arkadaşının FETÖ'cü hakim ve savcıların uygulamaları nedeniyle 6 yıl kadar bir sürede Silivri'de kaldıklarını hatırlatan Çiçek, hapiste tutulduklarını unutmadıklarını belirtti.
"Bunlardan özür dilemem imkansız"
Bu nedenle FETÖ'cüler ve bu yapıya hizmet edenlerin sadece kendilerine değil, Türkiye halkına hesap vermeleri gerektiğini kaydeden Çiçek sözlerini şöyle tamamladı:
"Önümüzdeki birkaç ay içinde FETÖ'nün Bozkurtlarını bitirmeyi planlıyoruz. Kitapta yer alan isimleri şimdi söylemeyeyim. Hakikaten toplumda ülkücü olarak tanınan, bilinen birçok insanın FETÖ'ye nasıl hizmet ettiğini kitapta belirttik. Ayrıca bildiri yayınlayıp isimlerinin kitaptan çıkartılmasını talep edenleri adları çıkartılamayacak. Biz FETÖ'nün müdavimleri derken, şu veya bu şekilde bunları organizasyonlarına katılan herkesi kastediyoruz. Gazeteciler Yazarlar Vakfı'nın etkinliklerine, Türkçe Olimpiyatları programlarına katılanları da kastediyoruz. Abant Toplantıların katılanlar da var işin içinde. Buna rağmen ucuz bir yolu seçiyorlar. Bunlardan benim özür dilemem imkansız."
Tartışma nasıl başladı?
Bilindiği üzere geçen aylarda gazeteci Hikmet Çiçek "FETÖ'nün Solcuları" isimli bir kitap yazdı.
Kitapta Abant Toplantıları, Gazeteciler Yazarlar Vakfı, Türkçe Olipiyatları'na katılan bazı kişilerin isimleri "FETÖ'nün Müdavimleri" başlıklı bölümde yer aldı.
Kitabın piyasaya çıkması üzerine çeşitli yayın organlarına konuşan Çiçek, yaptığı açıklamalarla FETÖ ve solcular arasındaki ilişkiye dikkati çekti.
"FETÖ ve Neo Solcular ilk kez bir kampanya buluşturdu. Sonra devamı gelecektir" diyen Çiçek, "68'i profesör 100 akademisyen, 14 baro başkanı, hukukçular, sivil toplum kuruluşu yöneticileri, insan hakları kuruluşlarının eski ve yeni başkanları, sanatçı, yazar, medya mensubu 300 ‘aydın' 12 Ağustos 2008 günü bir bildiri yayımladı" demişti.
Bu bildiriye imza atanların Ergenekon davası soruşturmasının derinleştirilmesini istediklerini savunan Çiçek, "Aydınlar tüm devlet kurumlarının işbirliği yapması gerektiğini dile getirdiler. Bildiri, Ertuğrul Kürkçü-Nadire Mater'in kurduğu, Soros'un fonladığı Bianet tarafından medyaya servis edildi" ifadelerini kullanmıştı.
FETÖ'nün Solcuları isimli kitapta yer alan ifadelere itirazlar devam ediyor / Fotoğraf: Kırmızı Kedi
Kimler bildiriye imza attı?
Tartışmanın alevlenmesi üzerine 48 kişi yayınladıkları bir bildiriyle yazar Çiçek ve kitabı basan yayınevi yönetimini özür dilemeye davet etmişti.
Bildiriye imza atan: Adalet Dinamit, Ahmet Aykaç, Ahmet Çakmak, Ahmet Dindar, Ali Uçansu, Ayşe Erzan, Ayşegül Devecioğlu, Betül Tanbay, Burhan Şenatalar, Celal Korkut Yıldırım, Çiğdem Yalçın Pamukçu, Emel Ataktürk, Ergin Cinmen, Esra Koç, Esra Mungan, Ferdan Ergut, Fikret Adaman, Filiz Kutlar, Gençay Gürsoy, Gülay Günlük Şenesen, Hacer Ansal, Hasan Yazıcı, Huri Özdoğan, Jale Parla, Kuvvet Lordoğlu, Lale Mansur, Lale Tayla, Melek Ulagay, Murat Çelikkan, Necmiye Alpay, Nesrin Sungur Çakmak, Neşe Erdilek, Nuray Uzunören, Nurhan Yentürk, Oya Baydar, Ozan Erözden, Öget Öktem Tanör, Reşit Canbeyli, Rezzan Tunçay, Semra Somersan, Şahika Yüksel, Tahsin Yeşildere, Tatyos Bebek, Teoman Pamukçu, Tuğrul Eryılmaz, Ümit Şenesen, Vecdi Sayar ve Viki Çiprut gibi isimler yapılanın bilinçli bir kampanya olduğunu vurgulamıştı.
"Kitabın ilgili bölümleri çıkartılmalı ve yayınevi özür dilemeli"
Bildiride şu ifadelere yer verilmişti:
"Öncelikle; açık ve yasal bir toplantıya katılmanın suç olmadığını, söz konusu toplantılara demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne bağlılığından kuşku duymadığımız birçok kişinin de katıldığını belirtmek isteriz.
"Ancak, kitapta "Abant Müdavimleri" olarak adı geçirilenlerden çoğunun Abant toplantıları ile hiçbir ilgisinin bulunmaması, yazarın amacının kişi yıpratmak ve hedef göstermek olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bunun kanıtı, biz aşağıda imzası bulunan kişilerin Abant toplantılarına bir kez dahi katılmamış olmamızdır.
Kimlerin hangi amacına hizmet ettiği bilinmeyen yazar sıfatlı kişinin, konuya ilişkin olarak bir haber sitesinde yayınladığı ve aynı listeyi tekrarladığı yazısında gerçek dışı ve karalayıcı yeni yalanlarla iftiralarını sürdürmesi, hedef göstermek amaçlı bilinçli bir saldırının parçası olduğunun açık kanıtıdır.
"Yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla; yazarı ve kitabı basan yayınevi yönetimini tarafımızdan özür dilemeye, kamuoyu önünde yalanlarını düzeltmeye, kitabın ilgili bölümlerini yayımdan kaldırmaya davet ediyoruz."
