Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Çıra Yayın Grubu “ Mayıs – Haziran Ayında” Yeni Eserleriyle Okuyucusuna Ulaşıyor.

Çıra Yayınları, dünyayı adeta esir alan pandemi döneminde boş durmayarak değerli yazarlarının imzasını taşıyan dokuz eserle; beş adedi, Çıra Genç, dört adeti ise Çıra Yayınları logosuyla okuyucusunun karşısına çıkıyor.

Çıra Yayın Grubu “ Mayıs – Haziran Ayında” Yeni Eserleriyle Okuyucusuna Ulaşıyor.

Çıra Yayınları, dünyayı adeta esir alan pandemi döneminde boş durmayarak değerli yazarlarının imzasını taşıyan dokuz eserle; beş adedi, Çıra Genç, dört adeti ise Çıra Yayınları logosuyla okuyucusunun karşısına çıkıyor. Çıra Yayın Grubu bu çabasıyla; bilgi edinme, bilgiye ulaşma ve sunulan bu bilgilerden hareketle Müslüman kültürüne katkı sunmaya devam ediyor.

Bu eserler sırasıyla:

1- Haziran ayında Çıra Yayınlarından yayınlanan Ramazan Deveci, 'Tevhid-Vahdet-Adalet Mücadelesi' üst başlıklı "Konuşan Kur'an Hz. Ali" adlı eserinde, Kur'an'a yönelik olarak. "Ona bir tercüman gerek. Onu ancak insanlar açıklar. Bu topluluk bizden Kuran’ı hakem seçmemizi istediğinde noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah’ın kitabından yüz çevirenler olmadık. Çünkü Allah şöyle buyuruyor: ‘Bir şey hakkında anlaşmazlığa düştüğünüzde o işi Allah’a ve Resulüne döndürün’(Nisa-59) Allah’ döndürmek onun kitabı ile hükmetmeniz, Resulüne döndürmeniz ise onun sünnetine uymanınızdır.”ifadesiyle Kur'an'ı konuşturmanın insanlara has bir haslet olduğunun altını çizerek Hz. Ali'nin 'konuşan Kur'an' olduğuna dair bir hakikati dile getirmekte...

2-  Haziran ayında Çıra Yayınları'ndan yayınlanan Altan Tan, "3. Cumhuriyete Doğru" adlı eserinde "Daha Mehmet Altan’ın ‘İkinci Cumhuriyet’i bile menzile varmamışken, bu ‘Üçüncü Cumhuriyet’ lafı da nereden çıktı?’ “Üstelik başta Mehmet Altan olmak üzere, İkinci Cumhuriyetçilerin başlarına bunca iş de gelmişken, sen neyin peşindesin?”diyorsanız, anlatayım; Biliyorsunuz Türkiye, yaklaşık üç asırdır çok büyük sorunlar yaşıyor. Bir türlü başı beladan kurtulmuyor ve içinde debelenmekte olduğu patinajdan çıkamıyor. Tam bir “Demokratik Hukuk Devleti” olamıyor, bilim ve teknolojide gelişmiş ülkeleri yakalayamıyor, refah seviyesini istenilen düzeye çıkaramıyor.." ifadesi ile birlikte, eserini ve düşüncelerini temellendirmeye çaışmakta...

3- Haziran ayında Çıra Yayınları'nca yayınlanan, "Betona Kazılan Müebbetin Güncesi" adlı eseri için yazar Gürsel Aydın: "Elinizde tutmakta olduğunuz kitap çeyrek asırlık/25 yıllık cezaevi hayatımı/hayatımızı anlatmaktadır. Tabi ki çile dolu 25 yılı birkaç yüz sayfaya sığdırmak kolay değil. Bunun için olabildiğince teferruata boğmadan çarpıcı olayları anlatmaya çalıştım. Bizzat olayların içinde olduğumdan zaman zaman sübjektif değerlendirmeler de yapmış olabilirim ancak elimden geldiğince objektif ve adil olmaya çalıştım. Bu vesileyle, şahıs ve camiaların adı geçmiş olsa da, gayem kimseyi hedef almadan yerinde tespit yapmak ve yaşanmışlıkları aktarmak olduğunu belirtmiş olayım. Bunu ne ölçüde başardığımı ise siz değerli okuyucular karar vereceksiniz." diyerek kitabı okuyucuya sunmaktadır.

4- Haziran ayında Çıra Yayınları'ndan yayınlanan "Medine Sözleşmesi" adlı eseri için yazar Ali Bulaç şunları söylemektedir: "Medine Sözleşmesi temel varsayımları, kurucu ilkeleri ve  kurucu değerleriyle yerel, bölgesel ve küresel düzeyde yeni bir dünya, yeni bir toplumsal örgütlenme modelinin geliştirilmesine bize ilham verebilir, potansiyel imkânlar sunabilir. Dayanağım şudur: Bir şey tarihte başarılmışsa, bir daha başarılabilir. Bizim yol gösterici (hâdi) diye kendisini örnek aldığımız Hz. Peygamber (s.a.) böyle bir model geliştirip uygulayabilmişse, “O bizim örneğimiz ve rol modelimiz” (33/Ahzab, 21), olması hasebiyle onun Sünneti ve Sireti bugün bizim için de hem referanstır hem yol göstericidir. Medine Vesikası, Asr-ı Saadet’in en mucizevî işlerinden biridir."

5-- Mayıs ayında Çıra Genç’ten çıkan "Tarihselcilik" adlı eserini temellendirmek için yazar Saliha İnal; "Batı'da Kutsal Kitaplara uygulanan tarihselci tenkit yönteminin Kur'an'a uygulanmasını öneren oryantalistlere İslâm dünyasından katılan ilk kesim, -Hint alt kıtası ve Mısır gibi- sömürgeye maruz kalan bölgelerde yaşayan modernist İslâm düşünürleri olmuştur. ... Elinizdeki kitapta tarihselciliğin ortaya çıkışı,gelişimi ve Kur'an'la irtibatlandırılması ele alınmış olup; Kur'an ilimlerinden Nâsih-Mensûh, Nüzûl sebepleri, Kur'an kıssaları ve Hz. Ömer'in uygulamaları gibi konuların Kur'an'. ın tarihselliğine mesnet olup olamayacağı meselesi değerlendirilmiştir." ifadelerini kullanıyor.

6-Mayıs ayında Çıra Genç’ten çıkan Birlik Olma İdealimiz" adlı eser diçin yazar Mehmet Cömert şu tespitle bulunuyor:  "İttihad-ı İslam, siyasi bir kavram olarak son iki yüz yılda kullanılmaya başlanmadan önce de Müslümanlarca biliniyor ve ihtiva ettiği anlam ibadet olarak görülüyordu. Müslümanların bireysel planda birbirlerine karşı kardeşlik hukukunu uygulamaları ibadet olduğu gibi-siyasi yönü ağır basmakla beraber- Müslüman ülkelerin kendi aralarında askeri, siyasi, ekonomik birlikler oluşturma faaliyetleri de ibadet kapsamında değerlendirmek daha doğru ve daha da önemlidir. Zira birlik ve beraberlik, toplumun maddi ve manevi tüm değerleri için koruma sağlayan zaruri bir şeydir. "

7- Mayıs ayında Çıra Genç’ten çıkan 'Kırk Hikaye-Kırk Ders' üst başlıklı “Müslüman Gençliğin İnşası” adlı eseri için yazar Hacı Bayram Samsa;."Müslüman olduğunu söylemekle müslümanca yaşamak arasında çok büyük bir fark vardır. Allah’ın istediği ise müslümanca yaşamaktır. Bu kitap; kişi de Allah’ın istediği bir tarzda kul olma bilincini geliştirecektir. ... Bu kitap, başta gençler için genelde ise tüm toplumu ilgilendiren en önemli sorumluluklarımızı sade bir dille ortaya koymuştur. Bu çalışma, özellikle kendisine İslam adına bir şeyler katmak isteyen tüm gençler için başucu eser olma niteliğindedir. Ayrıca kitap, “Müslüman bir Gençlik İnşâ” etmek isteyen tüm İslam davetçileri için, evlatlarını yetiştirmek isteyen tüm anne babalar için ve özellikle öğrencilerini yetiştirmek isteyen tüm öğretmenler için kaynak kitap niteliğindedir." ifadelerini kullanmaktadır.

8-Haziran ayında Çıra Genç’ten çıkan ;"Seyyid Kutub" adlı eser için yazar Yusuf Yavuzyılmaz şu ifadeleri kullanmaktadır; "Kuşkusuz İslamcılık belli bir tarih kesitinde yaşanan sorunlar karşısında, İslam’ın temel kaynakları olan Kur’an ve Sünnet’e dönerek çözüm üretmeyi amaçlayan entelektüel bir çabadır. Bu çaba tüketilebilir mi? Sanıyorum İslamcılık tartışmaları, İslamcılık adına üretilen düşüncelerin ve pratiklerin başarısızlığı üzerinden yürütülüyor. ...  ve "Ama gözden geçirilen bir şey var: İslamcılık veya İslami siyaset, hatasız mükemmel bir siyaset anlayışına işaret etmiyor." ifadesine şunları da eklemektedir:  "Seyyid Kutub, İslam’ı her tür siyasal uzlaşmanın dışında tutarak, onu insanlığın gerçek kurtuluş yolu olarak görüyordu. Bu yüzden çağın en önemli düşünce akımlarından olan sosyalizm, kapitalizm ve milliyetçiliğe karşı İslam ve ümmetçiliği ödünsüz bir biçimde savunuyordu."



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER