Hatırlıyor muyuz, Kim İl Sun, 1950´lerde Kore´nin ikiye bölünüp kuzey kısmının komünistlerin, güney kısmını da kapitalist dünya güçlerinin eline geçmesi ve Kore Savaşı´nın çıkmasından sonra, 40 küsur yıl Kuzey Kore´ye liderlik etmiş ve öldüğünde de, halkı, ?Ulusun ebedî şefi, Başöğretmen, Yüce Lider Kim´in ardından kendilerini yerlere atarcasına ağlamışlardı da; dünya halkları bunu şaşkınlıkla izlemişlerdi. ?Demokratik Halk Cumhuriyeti´ diye nitelenen o rejimde onun yerine geçen oğlu 20 seneye yakın bir liderlikten sonra ölünce o ağlama sahneleri aynı şekilde tekrarlanmıştı.
(O ağlama sahneleri bize ne kadar da yabancı, değil mi?!)
?Yüce Lider Kim´in torunu şimdi iktidarda.. ?Büyük ata´sının, K. Kore halkını kurtardığına, yoktan var ettiğine; kendilerine güçlü bir ülke bıraktığına, bugün, dünyanın askerî bakımdan en büyük gücü sayılan Amerikan emperyalizmini korkuttuklarına ve bu çok ?Demokratik Halk Cumhuriyeti´nin kadr´u kıymetinin bilinmesi gerektiğine dair, tamamen haksız da sayılmayacak ve Trump´ı bile tehditlerinde tereddütlere sevk eden bağımsızlık nutukları çekiyor şimdi.. Ve milyonlar Yüce Şef´in heykelleri önünde tam rükû halindeler.. Onun öldüğü yatağı bile çiçek denizine dönüşüyor.
***
72 yıllık bir krallık yaptıktan sonra geçen sene ölen Tayland Kralı için 90 milyon dolara mal olan, saray gibi bir anıt-mezar yapıldı ve ölümünün birinci senesinde kralın mumyalanmış cesedi orada, geçen hafta, uluslararası resmî davetlilerin huzurunda yakılıp...