yakın şekilde anlamalarının, onlar için çok önemli olduğuna inanıyorum.
Yazdıklarımız onlara ne kadar ulaşıyordur, bilemiyorum; ancak onları samimi şekilde dinleyip anlamaya çalışan ve çözümler sunmaya çalışanların sayısının artması gerekiyor.
Neden bunları söylüyorum?
Sosyal medyada dolaşan haberler, videolar, yanlış bilgiler ve tabii ki hayatımızın içine aşırı fazla girmiş olan politika yüzünden.
Ailesi Ak partili olan gençlerin, kendi fikirleri yüzünden tartışma çıkmaması için susmaları ve bir an evvel şu bitmek tükenmek bilmeyen seçim maratonunun bitmesini istemeleri beni bi hayli üzdü.
Ya Allah aşkına daha kaç sefer yazacağız, politika ayet değildir, hadis değildir. Siz nasıl bir hayat anlayışının içine girdiğinizin farkında mısınız?
Muhafazakar/dindar kesim hayatlarının merkezinde olan din kaygısını kaldırdılar ve onun yerine politika gibi kelime anlamı ?çok yüzlülük olan´ kavramı yerleştirdiler.
Hal böyle olunca da, din merkezli olan hayatı algılamaları ortadan kalktı. Bundan dolayı dinin tavsiyeleri, dinin emir-nehiyleri, İslam tarihi, kısaca dine dair olan bütün bilgi birikimi değersizleşti.
Dinin asıl amaçladığı ?iyi ve kötü´ bile belirsizleşmiş duruma geldi. Dinin iyi-kötü´sü ile politikanın iyi-kötü´sü çakıştığında, çok acı ki, dinin iyi-kötü sınıflandırması gözardı edilir oldu.
Toplumu her geçen gün kemiren ahlaki bozukluklardan bahsedenler kalmadı.
Yeni nesillere dinin/İslam´ın, onların ihtiyaçları olacak zamanlar için anlatılması, yorumlanması gibi konuları konuşanlar kalmadı.
Her dini grup kendine kul/üye/robot sağlama derdinde. Eğer bu çarkların içine girmiyorlarsa da hemen gençleri etiketleme cihetine gidilir oldu.
Deizm, Ateizm, Agnostisizm?
Acaba bizlerin hiç mi suçu yok?
Bu soruyu kendime yönelttiğim gibi Diyanet´e ve bütün dini gruplara da yöneltiyorum.
2023 ve 2071 projeleri, hedefleri hazırlanırken, acaba bu tarihlerde İslam ve İslam´ın anlaşılması gibi projeler de akla geliyor mu?
Yoksa sadece oyları verin de gerisi teferruat mı diye düşünüyorsunuz?
Çok ciddi bir meseleden bahsediyoruz: ?Gençlerimiz ellerimizden kayıp gidiyor?´
Eğer bu çok ciddi meseleyi göremiyorsanız; ya bütün algılarınız politikayla kapanmıştır, ya sorunları kaşımayalım gibi bir korkaklık içindesinizdir, ya sizler de bir çıkış yolu bulamadığınız için ?böyle gelmiş böyle gider´ düşüncesindesinizdir, ya da gençlerle ?sağlıklı bir diyalog´ içinde değilsinizdir.
Gençlerin dertleri çok?
Aşırı politize olmuş toplumda yaşama sorunları var,
Zihinlerinden geçenleri açık yüreklilikle ifade etme sorunları var,
?Birçok İslam anlayışları içinde acaba hangisi doğru olanı´ sorusuyla yorulmuş çaresizlik sorunları var,
Örtü taktığı halde örtü takmanın ne anlama geldiğini bilmeme sorunları var,
Tarım toplumunda gelen İslam´ın, sosyal medya ile yoğrulmuş sanayi ötesi bilgi çağında nasıl yaşanması gerektiği sorunları var,
İslam´ı korku ile yoğurmuş olan dini grupların kıskacında yaşama sorunları var,
Toplum baskısıyla dini yaşıyor gibi görünme sorunları var,
Sorularına cevaplar bulamadıkları için kendi toplumlarıyla bütünleşemeseler de, kutuplaşma eğiliminde olmak zorunda hissetme sorunları var,
Avrupa hayat tarzına süreki eleştirilerde bulunsalar da, bu hayat tarzını yaşama isteği ve böylece oluşan git-gel sorunları var,
İnanç-İman/İman-İslam bütünlüğü sorunları var,
Ve burada dile getiremediğim ama gençlerin çok yoğun olarak hissettikleri özel ve büyük sorunları var.
Bütün bu sorunlar; yaşını başını almış ebeveynlerden, seçimlerden, siyasi partilerden, hırslarla dolu seçim yarışlarından, tekrarlanan İstanbul seçiminden, abartılı milliyetçilikle yoğurulmuş Ortadoğu politikalarından, ?bugün geçsin de yarın ola hayrola´cılıktan, kısacası ?dünyayı kurtarma´ sevdalarından çok ama çok daha önemli?
Kendi hırslarınız yüzünden gençlerimizin hayatlarını karartmaya hakkınız yok.
Bizlere düşen görev, bizim istediğimiz gibi gençler yetiştirmek değil; onların soruları-hisleri-düşünceleri çerçevesinde şekillenen ve onların yaşayacağı hayatı onlara hazırlamak?
Sevgi ve Bilgiyle kalın