Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

"aniden bir yere gitmek zorunda kalsanız çocuğunuzu kime emanet edersiniz?"

MAK Araştırma Başkanı Mehmet Ali Kulat TV yayınında çarpıcı bir bilgi verdi. Vatandaşlara "aniden bir yere gitmek zorunda kalsanız çocuğunuzu kime emanet edersiniz?" sorusunu sorduklarını belirten Kulat yanıtlardan bir tane din görevlisi olmamasına dikkat

MAK Araştırma Başkanı Mehmet Ali Kulat TV yayınında çarpıcı bir bilgi verdi. Vatandaşlara ?aniden bir yere gitmek zorunda kalsanız çocuğunuzu kime emanet edersiniz?? sorusunu sorduklarını belirten Kulat yanıtlardan bir tane din görevlisi olmamasına dikkat çekti.

Kulat ilk 10´da dinle ilgili kimsenin olmamasını vurgularken, ?ilk 10´da dinle anılan kimse yok. Niye biliyor musunuz? Toplumda dine, dindara güveni minimize ettik biz yahu! Geldiğimiz nokta? Başarı nerede burada?? dedi.

Benzer bir anketin Turgut Özal döneminde yapıldığını belirten Kulat o dönemde en güvenilir kişiler arasında din görevlilerin olduğunu ileri sürdü.

Gazete Manifesto´da yer alan habere göre Kulat´ın bu konu ile ilgili açıklaması şu şekilde:

?Son bir anket söyleyeceğim. Biz, bir soru sorduk insanlara. Bu sorunun aynısını, yıllar önce Özal zamanında bir araştırma firması sormuş. Aynı soru: ?Aniden bir yere gitmek durumunda kalırsanız, aile olarak; karı-koca aniden bir yere gitmeniz gerekiyor. Çocuğunuzu, aşağıdaki komşulardan hangisine teslim (emanet) edersiniz?´ Meslek grupları yazılmış. İşte doktor var, polis var, hakim var, bilmem ne var, falan? ?Hangisine teslim edersiniz?´ O dönemde, çok ilginçtir, bu araştırmayı yapan firma, dindar bir firma değil. Yani sahipleri dindar değil; yoksa firma olarak dindar olmaz; ama ilk sırada din görevlisine teslim ediyor. İmam, müezzin ya da Kur´ân kursu hocası olan komşuya teslim ediliyor. Biz yaptık araştırmayı; ilk 10´da dinle anılan kimse yok. Niye biliyor musunuz? Toplumda dine, dindara güveni minimize ettik biz yahu! Geldiğimiz nokta? Başarı nerede burada??

TV5?e konuşan Kulat´ın yerel seçimlerle ilgili değerlendirmesi ise şöyle:

?Elimdeki verilerin bana söylediği, büyük ihtimalle pek çok ilden sürpriz sonuçlar alacağız. Yani elimizdeki şu andaki veriler? 3-4 günlük zaman dilimi var, şüphesiz. Elbette kararını söylemeyen bir seçmen kitlesi var; ama sonuçta elimizdeki veriler, Türkiye genelinde pek çok ilde ilginç sonuçları konuşacağız. Çünkü bu seçim, rutin bir seçimin ötesinde gelişti. Bir genel seçim havasına daha çok iktidar kanadı işi taşıdı. Yani muhalefeti çok suçlamasınlar bu anlamda. Muhalefet, doğal olarak savunmasını yaptı. Bu ayrı bir boyut; ama ?beka? söylemiyle daha çok meseleyi genel seçim havasına taşıyan bir söylem geliştirdi. Bunu niye yaptığını ben şöyle söyleyeyim; niye yaptığını az çok biliyorum. Sebebi şu bana göre:

Yeni bir genel seçimden çıkmıştık. Yani 8-9 ay öncesinde bir genel seçim olmuştu. Genel seçimde yüzde 52,5 oy alan bir Cumhur İttifakı vardı. Dolayısıyla aynı hava içerisinde, aynı heyecan, aynı kitleyi elde tutmak suretiyle ?ben bu genel seçimin rüzgârından istifade ederek bu yüzde 52,5´luk rakamı eğer elde tutabilirsem, zaten maçı kazanmış oluyorum, doğal sonuç olarak?

Bunun üzerine yoğunlaşıldı; ancak hesaplanamayan bir şey oldu: Burada o ittifaklarda farklı çıkışlar oldu. Meselâ Saadet Partisi, ittifakın dışına çıktı. Dolayısıyla yüzdelik olarak hani oyu şu kadardır, bu kadardır, ayrı bir şey; ama başka bir şey oldu, asıl. Bu seçimin en belirleyici unsurlarından bir tanesi, ?Eski AK Partililer´ ifadesini duyacağız, bu seçimde. ?Eski AK Partili´ ifadesini duyacağız. Yani AK Parti´nin dışında başka partilerden aday olan ama düne kadar AK Parti´de siyaset yapmış isimler duyacağız ve bunlar, seçimleri zorlayacaklar ki şu anda bunlar yaşanıyor, pek çok ilde. Değişik partilerden aday oluyorlar. Ağırlıklı olarak Milliyetçi Hareket Partisi´nden, Saadet Partisi´nden? O isimler de bu seçimde çok belirleyici oluyor. Dolayısıyla AK Parti´nin ve Cumhur İttifakı´nın ana arterde ortaya koymuş olduğu hedefi olan ?Ben, nasıl olsa 24 Haziran´da yüzde 52,5´u yakaladım; yine yüzde 52,5´u, en azından yüzde 50´nin üzerinde bir rakamı yakalarsam zaten sonucu alırım? şeklindeki söylemi bozan, bu söylemi yeterli tutarlılıkta tutmayan en önemli neden, AK Partili olup, bu dönemde AK Partili olmayan, başka partilerde siyaset yapan insanlar, önemli bir yer tutuyor.?

Kaynak: ekrangazetesi.com



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER