Ankara Piyano Festivali kapsamında konser vermek için başkentte bulunan Fransız piyanist Alexandre Tharaud, piyanoyla ilişkisini "Piyano benim sesimin, bedenimin ve kalbimin bir uzantısı." şeklinde tanımladı.
Bugüne kadar 37 albüme ve Michael Haneke´nin ödüllü "Amour" filminin müziklerine imza atan ve piyanist rolünü canlandıran Tharaud, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) Konser Salonu´nda vereceği konser öncesi AA muhabirine konuştu.
Türkiye´de ilk konserini geçen sene İstanbul´da veren Tharaud, "Türkiye biz Fransızlar için önemli bir sembol. Türkiye, Asya ve Avrupa arasında bir kapı. Bu ülkeyi çok seviyorum. Paris´te bir sürü Türk müzisyen arkadaşım var." ifadelerini kullandı.
Tharaud, Türkiye´nin engin bir klasik müzik tarihine sahip olduğuna dikkati çekerek, "Bu inanılmaz. Buraya gelmekten gerçekten çok mutluyum. Bazen bir ülkeyi ya da bir şehri seyirci sayesinde tanımak çok daha iyi." değerlendirmesinde bulundu.
Sahnede seyircisi hakkında çok derin hissiyat içinde girdiğini dile getiren Tharaud, Türkiye´deki seyircinin çok sıcak kanlı ve buradaki konserinin kendisi için çok özel olduğunu söyledi.
Tharaud, müzik sayesinde dünyada birçok yeri gezme fırsatı bulduğunu belirterek, "50 yaşındayım, birçok ülkede bulundum ama burayı yeterince bilmiyorum. Bu çok ilginç. Türk arkadaşlarım var ama bu bir ülkeyi tanımak için yeterli değil." dedi.
Türk klasik müzik sanatçıları hakkında ise Tharaud, "Çok iyi müzisyenleriniz var. Fazıl Say harika. İdil Biret ve 40 yıldır Paris´te yaşayan Hüseyin Sermet. Hepsi harika." ifadelerini kullandı.
"Piyano sesimin, bedenimin ve kalbimin bir uzantısı"
Fransız Piyanist Tharaud, piyano çalarken her şeyden ilham aldığını ve bunlar arasında seyircilerinin çok etkisi olduğunu anlattı.
"Dinleyicim olmadan bu işi sevemem." diyen Tharaud, konserleri sırasında yalnız çalmadığını, birçok insanın dinleyerek kendisine eşlik ettiğini ve böylece büyük bir birliktelik oluşturduklarını söyledi.
Piyanoyla olan bağını "Piyano benim sesimin, bedenimin ve kalbimin bir uzantısı." şeklinde tanımlayan Tharaud, kendisinin seyirciyle bestekar arasında bir aracı olduğunu belirtti.
Tharaud, mevcut klasik müzik endüstrisi konusunda da kötümser olmadığını belirterek, özellikle yeni medya sayesinde klasik müziğe ilgili olmayan kişilerin bile artık bu alana ilgi duymaya başladığına dikkati çekti.
"Sanatı tanımlamak çok zor"
Haneke´nin filmi Amour sayesinde tanınırlığı artan Tharaud, film sonrası bu gibi projelerden çok sık teklif gelse de aktör olmadığı için reddettiğinden bahsetti.
Tharaud, müziğin tedavi edici bir özelliği olduğunu da vurgulayarak, seyircilerinden bu anlamda çokça mesaj aldığını anlattı. "Böyle mesajlar alınca yararlı olduğumu hissediyorum." diyen Tharaud, böylece kendisinin de mutlu olduğunu söyledi.
Öte yandan sanatı tanımlamanın kendisi için çok güç olduğunu söyleyen Tharaud, "Herkes sanatçı olabilir. Birçok insan bana sanatçı olmadıklarını söylüyorlar ama bence benden daha iyi sanatçılar. Sanat nedir? Bunu tanımlamak çok zor." şeklinde konuştu.
Alexandre Tharaud
Piyano derslerine 5 yaşında Paris´te başlayan 1968 doğumlu Tharaud, müzik eğitimini Paris Konservatuarında tamamladı.
Tharaud, dünya çapındaki konserleri ve büyük beğeni toplayan albümlerinin ardından Fransa Kültür Bakanlığı tarafından müzikal alandaki başarıları nedeniyle Sanat ve Edebiyat nişanı ile ödüllendirildi. Tharaud´un ayrıca bir piyanistin konserleri sırasında yaşadıklarını anlattığı "Bana ellerinizi gösterin" adında bir kitabı da bulunuyor.
Tharaud, bu akşam 20.30´da Ankara CSO Konser Salonu´nda dinleyicileriyle buluşacak.