Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, başlattıkları zimem defteri uygulamasının (Osmanlı döneminden gelen, ihtiyaç sahiplerinin borçlarını ödeme geleneği) MÜSİAD üyelerinden büyük ilgi gördüğünü belirterek, "Uygulama, büyük bir ihtiyacı karşılamakla birlikte, ecdadın miras bıraktığı adalet ve hakkaniyeti, gelecek nesillere aktarabilme noktasında da önemli bir adım oldu." ifadelerini kullandı.
MÜSİAD, üyeleri arasında sosyal yardımlaşmayı teşvik etmek hayata geçirdiği Karz-ı Hasen Sandığı ve zimem defteri uygulamasını dernek misyonunun bir parçası olarak görülüyor.
"Güzel borç" anlamına gelen "Karz-ı Hasen" için kurulan sandık ile MÜSİAD, kendi bünyesinde üyelerinin katkılarıyla oluşturduğu fonla, yine üyelerinin acil borç ihtiyaçlarını karşılıyor.
Zimem defteri uygulamasında ise MÜSİAD üyeleri, bugün veresiye defteri olarak adlandırılabilecek zimem defterlerini satın alarak ihtiyaç sahiplerinin borçlarını ödüyor.
"Büyük ilgi gördü"MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, AA muhabirine yaptığı konuya ilişkin açıklamasında, Osmanlı Devleti´nde varlıklı kişilerin, içinde yazılı olan tüm borçları ödeyerek zimem defterlerini satın alması geleneğinin olduğunu belirterek, bu uygulamayı yeniden başlattıklarını ifade etti.
Zimem defteri uygulamasının MÜSİAD üyelerinden büyük ilgi gördüğünü vurgulayan Kaan, uygulamanın büyük bir ihtiyacı karşılamakla birlikte, ecdadın miras bıraktığı adalet ve hakkaniyeti, gelecek nesillere aktarabilme noktasında da önemli bir adım olduğunun altını çizdi.
Kaan, şunları kaydetti:
"Uygulamayı özel kılan noktalardan biri, ´Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek´ hadisine sadakatle, borçlu ile borcu ödeyen kişinin birbirlerini görmemeleri, bilmemeleri oluyor. Günümüzde bu güzel geleneğin devamlılığına katkı sunarak, var olan ihtiyacın fark edilmesini sağlamak, MÜSİAD olarak bizleri gururlandırmanın ötesinde, yardımlaşma ruhunun yaşatılması bakımından umudumuzu güçlendirmektedir. ´Komşusu açken tok yatan bizden değildir´ diyen bir peygamberin ümmeti olarak, bu geleneğin sürdürülerek daha geniş kitlelere ulaşmasını son derece önemsiyoruz. MÜSİAD olarak bizler, kazancımızı bölüşmeyi ve ihtiyaç sahibi kardeşlerimize elimizden geldiğince yardım etmeyi kendimize görev edinmiş bir yapıyız."
"Karz-ı Hasen, sürdürülebilir ve faydalı bir yardımlaşma hareketi"Diğer bir Osmanlı geleneği Karz-ı Hasen´i sürdürme projesine de değinen Kaan, projenin MÜSİAD´ın köklerine ve değerlerine sıkı sıkıya bağlılığının bir nişanesi olduğunu söyledi.
Kaan, "Karz-ı Hasen Sandığı projesiyle, üyelerimiz ve üyelerimizin ailelerine yönelik sürdürülebilir ve tam manasıyla faydalı bir yardımlaşma hareketini mümkün kılıyoruz. Proje, köklü bir geleneği sürdürmenin yanında, üyelerimizin, maddi destek gereken durumlarda bankalara mecbur kalmadan ve faiz sarmalından uzak durarak ihtiyaçlarını karşılamalarına imkan tanıması bakımından son derece kıymetlidir." değerlendirmesinde bulundu.
"Karz-ı Hasen ve zimem defteri, MÜSİAD´ın misyonunun bir parçası"MÜSİAD Karz-ı Hasen Sandığı Başkanı Bekir Sami Nalbantoğlu da MÜSİAD üyeleri arasında sosyal yardımlaşmanın teşvik edilmesi amacıyla oluşturulan Karz-ı Hasen Sandığı ve zimem defteri uygulamasının MÜSİAD´ın misyonunun bir parçası olduğunu söyledi.
"Karz-ı Hasen" tabirinin Kur´an-ı Kerim´de geçtiğine dikkati çeken Nalbantoğlu, buradan ilham alarak MÜSİAD bünyesinde kurdukları Karz-ı Hasen Sandığı ile üyelerinin acil ve beklenmedik durumlardaki ihtiyaçlarını karşıladıklarını anlattı.
Nalbantoğlu, "Karz-ı Hasen Sandığı gibi uygulamaların yaygınlaştırılması için hukuki düzenlemelerinin yapılması lazım. Finansal dünya ile ilgili taraflarının oluşturulması gerekiyor. Karz-ı Hasen, borca anlık ihtiyaca olanların, ihtiyacını karşılayan bir çözümdür. Bu çözüm, faizsiz ekonomi için de bir destektir. Bununla ilgili her türlü paylaşıma hazırız. Üniversiteler ile konuyla ilgili ortak çalışmalar yapıyoruz." diye konuştu.