Alman milli takımı teknik direktörü Joachim Löw Fenerbahçe teknik direktörü olmuştu, neredeyse yirmi yıl kadar önce. Onu hep takım elbisenin altına giydiği sandaletle basın açıklaması yaparken hatırlarım nedense.
Geldiği yıl bir akım başlamıştı sandalet ve parmak arası terlik (tanga ya da dekolte terlik) modası. Serdar Bilgili´nin parmak arası terliği de yaz aylarında çok konuşulan magazin konusu olmuştu o yıllarda.
Acizane ben de yazın bu boğucu atmosferinde, nemle karışık ve her an sırılsıklam olduğumuz şu yaz günlerinde İstiklal Caddesi´nde yaşayan birisi olarak, rahat kıyafet seçmeye çalışıyorum. Bej renkli parmak arası terlik giyiyorum. Göz göze geldiğimiz her kişi önce yüzüme sonra ayaklarıma bakıyor. Bej renkli sandalet ayaklarımla aynı rengi çağrıştırınca çıplak gezdiğimi düşünerek böyle bir reflex gösteriyorlar. Estetik bir görünüm ve rahatlık sağladığına şüphe yok. Ama nedense erkeklere pek yakıştırılmıyor. Delikanlıyı bozan şeyler nazarıyla yaklaşılıyor.
Bir ara kapri giyer olmuştum. Emniyet müdürü bir arkadaşım geldiğinde ?Veysi, bu kıyafetle seni gayri ciddi buluyorum. Gelmeyeceğim bundan böyle? deyişi çınlar kulaklarımda.
Yapılan araştırmalarda ülkemizdeki 17-30 yaş arası delikanlı kitlesinin %81´inin toplumsal baskı ve cinsel kimliklerine yapıştırılacak bir kaç yafta yüzünden çok istemelerine rağmen uzak durduğu terlik türüdür.
Sadece ayak parmak ile baş parmak arasında tutucusu olan bir terliğin delikanlıyı bozan şeylerle alakadar edilmesi nasıl bir iştir? Ayağı maximum açıkta bırakan ve yaz için son derece rahat olan bir terliğe delikanlıyı bozar demek manasızdır. Kaldı ki yüzyıllardır kullanılan son zamanlarda daha trendi olmuş bir şeydir.
Romalı askerlerin binlerce yıl önce dizlerine kadar çapraz bağcıklı parmak arası sandalet giydiği düşünülürse erkeğe de uyar. Ayrıca ?Geyşa?ların da hala çorapla giydiğini düşünürsek sadece bikini ve pareo eşleştirmesi biraz sığ kalır.
Türkiye´de iken Kemal Derviş de denizden çıkınca gazetecilere -duş aldıktan hemen sonra- poz vermişti bu terliklerle.
Dün bir resme denk geldim. O resim yukarıda gördüğünüz Jason Statham´a ait. Bu resme istinaden hafif meşrep bir pazar yazısı yazma ihtiyacı hasıl oldu. Bir ara Müslüman olduğu dillendirildi. Akıbeti ne oldu, bilemiyorum. Ama fotoğraf sanki onu ele veriyor. Tam hacı terliği gibi. Benim de sevdiğim rahat bir sandalet tercih etmiş takım elbisenin altına. (Ulemanın anlattıklarına göre, parmak arası terlik giyermiş Peygamberimiz.)
Bir ara rahmetli Kemal Tanca ile komşu esnaftım. O da mağazada olurdu genelde. Ayağında çoraplarıyla sandalet giyerdi hep. Terzi kendi söküğünü dikemez sözünü teyit edercesine?
Rahmi Koç da giyilmesine kızardı bu terliklerin.? 10 yıl kadar önceydi, (o sıralarda söyleşileri benim kadar okunmuyordu) Hürriyet´te yayınlanan Ayşe Arman roportajından;??parmak arası terlik giyebilir misiniz? hayır giyemem. giyenlere de kızarım. oğullarınız giyerse??- hiç görmedim giydiklerini. bizim ailede o kültür yok. geçenlerde bizim gemicilerden birinin yat ayakkabıları çalındı. çıktık karaya, baktım terlikle geziyor, ?katiyen olmaz? dedim, gülüyor. parmak arası tokyo, benim janrım değil. sandalet giyer ya erkekler, ben onu da sevmem. hele hele içine çorap giyerlerse.?
Hürriyet´ten bahis açıkmışken eski yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök´ü anmamak olmaz. Özkök de bu parmak arası terliği giyenlerden. Onun da giymesiyle beraber Türk toplumuna tepeden giriş yapıp dün akşam itibariyle tabana yayılıp evrimini tamamlamıştır.
Başlı başına bir fenomen değildir, memleketim insanının giyim zevkindeki genel değişimin bir parçasıdır. Eskiden Kurtlar Vadisi falan zirvedeyken takım elbise-siyah gömlek-kösele ayakkabı varyasyonlarının dışına çıkana hoş bakmayan yurdumuz gençleri, şimdilerde çeşitli renklerde abercrombie t-shirtlerden, renkli adidas eşofmanlardan, eskiden genelde sadece kadınların tercih ettiği modellere benzer koca koca güneş gözlüklerinden, renkli ayakkabılardan başka birşey giymemektedir. Parmak arası terlik de bu değişimin bir parçası. Artık parmak arası giymek sıradanlaştı. Yavruağzı renkte pantolon, lila renkte kazak falan da giyer oldu erkekler.
Traş edilmiş bıyık kadar olağan ve delikanlılığı bozmaz bir çizgiye ulaşmış şeydir. Velhasılı terlik işte? Bir sandeletin bana yazdırdığına bakın.
Değişim toplumun tüm katmanlarını zamanla ele geçirir. İlk başlarda beachlerde takılan gençlerin ayağındayken artık kamyon şöförlerinin bile kullandığı bu aksesuar, değişimin önlenemez olduğuna bir işarettir. Müthiş itirazların yükseldiği kimi icraatlar da böyledir. Belirli bir süre sonra normal, kabul edilebilir hale geliyor. Devrim gerçekleştikten sonra, kabulü daha kolay oluyor.
Güzel bir pazar günü dilerim.