10. 09. 2018 Pazartesi
Aynı yükseklikte olup baktığımızda çok da fazla göremeyiz. Ancak biraz yükselip bakınca daha geniş alanı görüp çok rahat karar verebiliriz.
Doğuya mı, batıya mı yada güneye mi gideceğiz?
Yüksek bir binanın tepesinde, iki yöne de hakim olan köşe noktasında olan biri, iki yönde aynı hızla gelen iki aracın durmazlarsa köşede çarpışacakları öngörüsünde bulunur ve ters bir durum olmazsa, kesişme noktalarında çarpışmaya da şahit olur. Bu durum, o kişinin geleceği gördüğünden değil, konum gereği iki caddeye de tepeden baktığı içindir.
Biraz yükselip hakim tepeden vadiye bakmak daha fazla alanı görmek olduğu gibi, sosyal olaylara ve gelişmelere biraz yükselip bakmak, aynı şekilde fazla alanı görme imkanını da verir.
Gelişmelere, biraz yükselip bakınca ne görüyoruz? İşte bu da, kişiden kişiye göre değişen bir durum. Kimi çok mutlu ve ümitli, kimisi de karamsar ve düşünceli.
Mutlu olanlar daha da şevkleniyor ve naralarını arttırıyor, düşünceli olanlar da kendi kabuğuna çekilip susuyor.
Hani bir söz vardır: ?Boş teneke çok ses çıkarır´. Aynen doğrudur. Tecrübe ettiğimden biliyorum. Tarlada çalar saati duyup erken uyanabilmek için, çalar saati boş peynir tenekesine koyardık ve sesi daha çok çıkardı.
Bu fiziksel gerçeklik artık bugün sosyal olaylara ve gelişmelere de yansıdı. Boş tenekelerden çok ses çıkıyor.
En son ses de İsveç´den duyuldu.
Aşırı sağcı parti seçimden ikinci parti olarak çıktı. Sığınmacılarla ilgili politika ortaya koymak ve boş tenekelere vurup ses çıkartmak meşhur deyimle ?çok like alıyor´.
Macaristan, İtalya, Almanya derken İsveç de aynı kervana katıldı. Aşırı sağcılığın ses getirmesini isteyen ucuz politikacılar boş tenekeleri buluyorlar, yoksa da boş tenekelerin sayısını arttırmaya çalışıyorlar.
Ha bir de işin şurası var. Malum tenekeler boş olunca, onları mobilize etmek de çok kolay. Zaten boş oldukları için sürekli yer değiştirme imkanı daha kolay.
Ama dolu tenekeler öyle mi ya. 20 kg´lık peynir tenekesini kolay kolay bir yerden bir yere taşıyamazsınız, çünkü ağırdır.
En basit haliyle peynir tenekelerinin boş ve dolu olmaları bile bu kadar önemliyken, insanların durumlarını bir de siz düşünün.
Eğitim, aklı kullanma, düşünme ve tefekkür etme, kitap okuma ve evrensel bakış açısı olmayınca boş tenekelerin sayısı hızla artıyor. Sadece Avrupa´da mı, hayır. Orta doğuda, müslüman coğrafyada da durum farklı değil.
Aşırı sağcılığın artması, milliyetçiliğin tavan yapması da eğitimden uzak insanlar üzerinde çok etkili.
Eğitim olunca beraberinde okuma, düşünme, dünyayı ve olayları yorumlama ve gelişmelere biraz yüksekten bakma da beraberinde gelir.
Bunlar beraberinde gelmiyorsa zaten o eğitimde de sorun var demektir.
Aşırı sağcılığın artması rahatsız edici, milliyetçiliğin bu kadar tavan yapması da öyle.
Peki İdlib, Suriye´nin durumu, savaş seviciliğiyle politika yürütme için poker oynamak rahatsız edici değil mi?
Hem de bir hayli rahatsız edici.
Kimin eli kimin cebinde belli olmama durumu.
Kapalı kapılar ardında konuşulanların, kapılar açılınca püf diye yok olup pembe bir toz bulutunun ortama yayılması gibi.
Biraz yükselip bakınca hep aynı şeyi görüyorum.
Eğitim seviyesi düşük olan topluluklar üzerine oynanan popülist politikalar. Ve bunun da milliyeti yok. Ha Almanya, ha Macaristan, ha İsveç?
İsveç´i pembe tabloda gösterenler bu yeni siyasi gelişmeye ne yorum yaparlar bilemem. Ama dünyanın neresinde olursa olsun, biraz yükselip olaylara bakma yetisine sahip bütün insanların, artık yavaş yavaş sözlerini de, seslerini de yükseltmeleri gerekiyor.
Popülist politikalar yüzünden doğrunun ve yanlışın yer değişdirdiği bir dünyada yaşamak artık daha da zorlaştı.
Çocuklarımızın ve hatta torunlarımızın da bu zorluğu yaşamalarını istemiyorsak, boş tenekeleri doldurmaktan başka çaremiz yok.
Sevgi ve Bilgiyle kalın
