Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Bayram Ali Çetinkaya yazdı: Psikolog Yerine Misafirliğe Gidin!

Milat Gazetesi´nden Prof.Dr. Bayram Ali Çetinkaya, insanların psikoloğa gideceklerine, kişilerin misafirliğe gitmelerini, kendilerine gelenekten kaynaklanan gerekçelerden ötürü iyi davranılacağını, bu sebeple de terapi olabileceklerini belirtiyor.

Bayram Ali Çetinkaya yazdı: Psikolog Yerine Misafirliğe Gidin!

Mutluluk, hayatın en önemli enerji kaynağıdır. Mutluluğu getiren sebepler, kişiden kişiye farklılık arz etse de dünyevileşme ile beraber maddiyat ve maddi faktörler öne çıkmaktadır. Hâlbuki yalnızlaşma ve yabancılaşmanın sonucu olan mutsuzluk, sadece ekonomik nedenlerle izah edebilecek basitlikte bir olgu değildir.

Türkiye, geçmiş yıllara nazaran ekonomik seviye bakımından daha üst çıtalara erişmiş durumdadır. Ancak buna rağmen, Sağlık Bakanlığı´nın verilerine göre, her on kişiden biri antidepresan kullanmaktadır. Yılda 33 milyon kutu antidepresan kullanılan ülkemizde insanlarımızı mutsuz eden sebepler nelerdir acaba?

Bunu tetikleyen sosyal ve psikolojik sebepler elbette muhteliftir. Ancak bizim dikkat çekmeye çalıştığımız alan, insan ilişkileridir.

Medeniyetimizde misafirlik ve ziyaret kültürü önemli bir gelenek ve aynı zamanda bir ibadettir. Ziyaretler, kimi zaman sevinç, kimi zaman hüzün için yapılır. Evlilik, askerlik, cenaze, hastalık, gibi sebeplerle yapılan ziyaretlerde bazen sevinç, bazen hüzün paylaşılır. Böylece sevinçler birlikte yaşanır ve hüzünler ise paylaşılır. Sonuçları mutluluk olarak tebarüz eder.

Eş, dost, akraba, komşu ziyaretleri sohbet ve muhabbetin en zevkli ortamlarıdır. Orada bereket vardır, beraberlik vardır, sevgi vardır, hürmet vardır, tebessüm vardır.

Konuşmak, dertleşmek, halleşmek çerçevesinde kişilerin birbiriyle ?hukuk´ları oluşur. O hukuk, dünya ve ahiret kardeşliği olarak iki cihanda kesilmeden devam eder. Anılar, hatıralar, yaşanan güzellikler, geçmişin acıları, geleceğin umutları, bu muhabbet meydanlarında zuhur eder, hayırlara dönüşmesi için dualarla temenni edilir. Şerlerden kurtulmak için de yakarışlar, birlikte tekrarlanır.

Misafirlikler ve ziyaretler, bazen sırların paylaşılmasına vesile olur. Misafirlikler, antidepresan haplar yerine, mis kokulu çayların şifa veren şuruplar gibi içildiği muhabbet, samimiyet ve bereketin tezahür zamanlarıdır. Beraber yenen yemekler ve dostlar için verilen ziyafetler, acı ve sevinçlerin paylaşıldığı saatler, bazen psikologların yaptığı ve yaptırdığı zoraki konuşmaların vermediği şifayı verir.

Çaresizlikler, sohbetin devasıyla çözülür. Modernleşmenin getirdiği mekanikleşme ve makinalaşma, samimî ortamlara evrilir, böylece tebessüm ve sevginin zirvesine ulaşılır. Gönül rahatlığı ve kalp huzuru, bir sükûn halinin meyveleridir.

Hayatın ve günün meşakkat, dert ve sorunlarıyla dolu zihni tahliye etmek/boşaltmak, misafirliklerin bir neticesidir. Sonunda ruhun sıkıntılarını atmak, kalpteki siyah notları silmek, zihinlerdeki kirliliği temizlemek, ziyaret ve misafirliğin hediyeleridir.

Misafirlikle gerçekleşen rahatlama, teskin olma ve sükûnete erme, gönül zenginliğinin serencamı ile taçlanır. Sevgiyle kuşanmak, muhabbetle sarmalanmak, aşkla sırlanmak ziyaretin zuhuratlarıdır.

Misafirlik ortamları, paylaşma meclisleridir. Mutluluk ve pozitif olma halleri bu meclislerde yaşanır.  Bunun sonunda saadet artar, hayat kalitesi yükselir, yaşam isteği çoğalır; verimli, canlı ve dinamik bir beden ve ruh ortaya çıkar.

Akıl, zihin, kalp ve ahlâk sağlığı dengede olan her fert, faydalı ve hayırlı bir kişi haline dönüşür. Devletine ve milletine yardım eden bu ademoğlu, insanlara faydalı olarak hayırlı ve iyi nesiller yetiştirir. İçe kapanık değil, dışa dönük sosyal bir varlık olur. Hayat ve mutluluk dağıtır, kemale erer ve olgunlaş(tır)ır.

Misafirliğe gitmek ve misafir ağırlamak cömertliğin farklı tezahürleridir. Ziyaretler, hayır(lılar)la buluşmanın seher vakitleridir. Misafirin getirdiği rızık, günah ve negatif halleri siler yok eder. Rahmet ve bereket, ziyaret sahibinin hanesine yazılan değerlerdir. Misafirsiz evler, köhnedir, yalnızlığın mekânlarıdır. Evlerin zekâtı, misafir kabul etmekle verilir.

Misafir, külfet olmayan, olanla yetinen kişidir. Böyle olmazsa, fitne baş gösterir. Misafir, hizmet edilen kişidir, kendisine meşakkat verilmez. Onun duası, göklerde yapılan dualar gibidir, geri çevrilmez.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER