Mazlumder Adana şubesi Alparslan Kuytul´un çocuklarına dava açılması ile ilgili bir basın açıklaması yaptı.
İşte o basın açıklması:
Bir süredir Türkiye gündemini meşgul eden Furkan Vakfı Davası olarak devam eden yargılama sürecinde sanıklardan Alparslan Kuytul´un kızları ile ilgili başka bir davanın açıldığını haberi kamuoyuna yansımıştır. Bu haberin ardından gerek medya gerek Furkan Vakfı tarafından çeşitli açıklamalar da bulunulmuştur.
Şubemiz avukatlarınca Adana 3. Çocuk Mahkemesinde açılan söz konusu dava dosyası incelenmiştir. Dosya kapsamında Alparslan Kuytul´un 2003 ve 2004 doğumlu kızları hakkında ?izinsiz toplantı ve gösteri yürüşüyüşü yaptıkları? iddiası kapsamında ? bir tarafında Türk bayrağı bir tarafında Alparslan Kuytul´un fotoğrafının yer aldığı atkı taşıdıkları ve Alparslan Kuytul´un özgür kalması ile ilgili talepler içeren döviz taşıdıkları? gerekçeleriyle soruşturma başlatılmış, hazırlanan iddianamenin kabul edilmesiyle haklarında dava süreci başlamıştır.
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Hakkı Anayasa m.34´e göre; ?Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir?
İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m.11´e göre; ?I. Herkes barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkına sahiptir.
II. Bu hakların kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplum içinde ulusal güvenliğin, kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli olanlar dışındaki sınırlamalara tabi tutulamaz. Bu madde, silahlı kuvvetler, kolluk kuvvetleri veya devlet idaresi mensuplarınca yukarda anılan haklarını kullanılmasına meşru sınırlamalar getirilmesine engel değildir.?
2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu 10. maddesinin birinci fıkrasına göre, ?Toplantı yapılabilmesi için, düzenleme kurulu üyelerinin tamamının imzalayacakları bir bildirim, toplantının yapılmasından en az kırksekiz saat önce ve çalışma saatleri içinde, toplantının yapılacağı yerin bağlı bulunduğu valilik veya kaymakamlığa verilir.? hükümleriyle ulusal ve uluslararası hukukumuzda düzenlemelerini bulmuştur.
Söz konusu olay polis tutanaklarına göre yaklaşık 15 kişilik bir grubun Adana Ramazanoğlu Camii yanından Alparslan Türkeş istikametine doğru yürüdükten ve tekrar aynı yerde buluştuktan sonra, dağılarak son bulmuştur. Yürüyüş esnasında başkalarının hak ve özgürlüklerinin engellenmediği, polise karşı bir mukavemetin olmadığı, çevreyi rahatsız edecek herhangi bir hareketin olmadığı açık olmasına rağmen yürüyüş sonrasında bu tür bir yargılamanın yapılması temel hak ve özgürlüklerin kullanmasını engelleyecek nitelik taşımaktadır. Her ne kadar Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu´na göre bildirim usulü belirlenmişse de ulusal ve uluslarası mahkeme kararlarıyla da ifade edildiği üzere bu hak, yetkililere makul ve uygun bir tedbir alma imkanı tanımak açısından düzenlenmiştir. Yetkililerin bu eylemler sırasında ölçülülük ilkesine riayet etmeleri ve barışçıl olduğu sürece bu tür eylemlere müdahale etmemeleri gerekmektedir.
MAZLUMDER Adana Şubesi olarak; yukarıda zikredilen hususlar ışığında Alparslan Kuytul´un kızları hakkında başlayan soruşturma ve yargılamanın ölçülülük ilkesini aştığını, babalarının içinde bulunduğu durumdan kaynaklı kızlarının da zor durumda bırakıldığı intibasını oluşturduğu, her çocuğun babasının masumiyetine inanmasının en doğal hakkı olduğu ve bu durumunda kamuoyu vicdanını yaraladığı düşünüyor bu sebeple varolan yargılamanın hukuksuz olduğu kanaatini taşıyor yapılan hatadan dönülmesini talep ediyoruz.
MAZLUMDER ADANA ŞUBESİ