Sait ALİOĞLU - 17 09. 2018 Pazartesi
Bu gün okullar açılıyor? Yeni bir eğitim ve öğretim yılına daha giriyoruz? En başta kendi çocuklarımız için olmak üzere, bu eğitim ve öğretim dönemini, insanımız, ülkemiz, İslam dünyası ve dünya için hayırlara vesile olmasını ve hayırlı bir şekilde sonuçlanmasını ümit ediyoruz..
İnsan hayatının belki de en önemli konusu ve ?sorunu´ olarak eğitimi düşünebiliriz. İnsan hayata adım attığı ilk andan itibaren, bilinçli olmasa da, fıtratı icabı, birde merak saikiyle çevresini, çevresinde olup bitenleri anlamaya çalışır.
Bir iki tecrübeden sonra, bazı şeyleri anladığı düşünülür. Zamanla bu merak ve çevreyi gözden geçirme işi, zaman ilerledikçe daha da çatallanır ve bir gelişim gösterirdi. Yine başta ana, babası olmak üzere çevresi ya onu köreltir, onu sıradanlaştırır, vasat bir insane haline getirir, ya da her tecrübe, ana,babası ve çevresinin olumlu katkılarıyla bir gelişim olurdu onun için?
Ondan dolayıdır ki çocuğun eğitimi ana karnında başlar düşüncesi yerinde bir düşünce olarak gelişmeyi de beraberinde taşırdı...
***
İnsan için en vaz geçilmez ?görev´ olan eğitimin, görünüşte modern algı içerisinde ve bilimsellik çerçevesinde ?istenilen sonucu´ verdiği söylendiği, iddia edildiği halde, birtakım eksikliklere, eksilmelere rağmen, öteden beri İslam kültürü içerisinde bulunan kendi insanımız söz konusu olduğunda, modern/laik eğitimin pek de isteneni vermediği onlarca yıldır gözlemlenmektedir. Burada bir eksiklik varsa, bu eksiklik bu toprakların Müslüman insanının modenliğe, sekülerliğe ve bunlardan hareketle laikliğe layık olamadığından, ona liyakat göstermede zaafiyet içerisinde olduğundan(!) mıydı, yoksa, yukarıda da belirtmeye çalıştığımız üzere, Müslümanların zaman içerisinde oluşan eksiklikleri ve doğal olarak eksiklik göstermelerini de dikkate alıp söylediğimizde, eğitim konusunda, maalesef bu ?yeni´ dönemde de, eğitimin yeniden Kemalizm´in merkeze alınma düşüncesinin öncelenmesinde mi yatıyordu?
Yeni dönemde, toplumun nasıl yönetileceği konusundan hareketle cumhuriyet gibi kavamları, eski düşünce saikiyle değerlendiridğimizde, birçok konuda olduğu üzere, bu konuda da ?cumhursuz´ cumhuriyet düşünce ve pratiğinin yönetici elitin elini güçlendirmişti.
Buradan yola çıktığımızda, modern saiklere bağlı, ona ram olmuş insan yetiştirmede, öyle bir profil elde etmede başarı(!) sağlayan Kemalist rejimin, bu işi büyük oranda, her ne kadar söylemlerinde vardı ise de, eğitimin alanını kendi açılarından nitelikli, ama dar tutmaları neticesinde olmuştu.
Bu durum, bazı özellikleri yanlış olarak değerlendirilebileceği halde, eğitimde az da olsa İslam´a uygunluk içersin, Müslüman toplumda bu işten faydalansın diye Kemalist eğitim alanında o da kıyısından, köşesinden, gizlice birtakım değişikliğe gitmeye çalışan çoğu da ?sağcı´ muhafazakâr iktidarların yapıp ettiklerine bakıldığında Kemalist anlayışın daha uzun yıllar sırtımızdan inmeyeceği ve çocuklarımızın zihnine boca edileceği varsayılabilirdi.
Bunun böyle, bu şekilde kalmayacağı ile ilgili olarak on altı, on yedi yıllık AK Parti iktidarında çoğu da Milli Eğitim Bakanlarının, hasbelkader müşteşarlarının ve saha da ise, İslami duyarlığı bulunan okul idarecilerinin kendi gayretleri sonucu, birtakım değişikliklerin yapıldığı söz konusuydu.
Gerçi, bu iktidar döneminde, o da küresel kapitalizmin krizlerine bağlı olarak ekonomik alanda yaşanan krizleri bir tarafa koyduğumuzda, bu alanda bir hayli başarılı olan(!) iktidarın, kültür ve eğitim alanında alabildiğine başarısız ve umarszlık manzarası sunmasına bakıldığında, eğitim konusunda, bir iki yetkilinin ferdi inisiyatif alarak bir iyileştirme işine girdiği söylenebilirdi.
Yine gerçi, şimdiki bakan döneminde de, belki de bakanın sahadan geliyor oluşundan dolayı bir başarı elde edileceği varsayılabilirdi, ama sayın bakanın bundan önceki dönemde ?İsmet Yılmaz- genel anlamda Kemalizmin eğitim üzerinde var olan gölgesinin seyrekleştilmesini içeren uygulamalara ?behemahal´ son verme düşüncesi, bu iktidar döneminde de, ?bilimsel ve faydalı bir eğitim´ verilecek olsa da, Kemalizm konusunda en eskiye dönülecekti. Ki söylemlerden ve demeçlerden onu anlıyorduk?
Kim olursa osun, hemen her konuda olduğu, olabileceği üzere, şahıslara ve ideolojilere indirgemeden, eğitimi başta fıtrata uygun hale getirme, onu kendi insanımızla ?yeniden? ?sağlam, çağdaş ve sahih´ bir biçimde ele almak gerekirdi.
Bunca eksikliğine rağmen, bu eğitim ve öğretim yılı da nice hayırlara vesile olsun?