Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu´nun (TESK) 20. Olağan Genel Kurulu Toplantısı´na katıldı. Erdoğan döviz ve faize yönelik yaptığı açıklamada, "Faiz konusundaki hassasiyetim değişmedi. Merkez Bankası bağımsızdır o kendi kararını kendisi alır. Özel sektöre ait bankalar var bu bankalar Merkez Bankası´nın kararına göre hareket ediyor. Bakıyorsunuz ellilere varan faiz uygulaması var. Faiz denilen bu sömürü aracını kullanmaya aracı olamayız, vesile olamayız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Bilindiği gibi bizim geleneğimizde esnaf Ahi´dir. Ahi´nin kelime kökeni, kardeşlikten ve cömertlikten gelir. Tarihimizde Ahi demek ticarette ve sosyal hayatta kardeşliği, dayanışmayı, cömertliği esas alan kişi demektir. Tasavvuftaki uhuvvet ile Ahilik´teki kardeşlik aynı yola çıkar. Asırlar boyunca Anadolu´da devletin zayıf düştüğü, toplumun birliğe ve dirliğe ihtiyaç duyduğu dönemlerde Ahiler devreye girmiştir. Adeta bir çimento gibi milletimizi bir arada tutan, savunan Ahiler kendi içlerinde de sıkı bir mesleki ve ahlaki disiplin oluşturmuşlardır.
Ahilerin asıl gücü kendi içlerindeki bu nizamdan, ihlastan gelmektedir. Bu yolun esası çok kazanmak değil helalinden kazanmaktır. Ahilik yalnızca kendini düşünmek değil tüm toplumu düşünmektir. Ecdadımızın bu meseleyle ilgili sayısız tavsiyeleri vardır.
Bugün de 307 meslek dalındaki 1 milyon 733 bin üyesiyle Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu´muzu Ahiliğin bayraktarı olarak değerlendiriyoruz. Konfederasyonumuz kendisine mevzuatla verilen sorumlulukların yanında asıl tarihi misyonunu yerine getirebildiği ölçüde milletimiz nezdindeki gücünü, etkisini sürdürecektir. Köksüz bir ağacın ayakta kalamayacağı gibi köksüz bir kurumun da varlığını uzun süre devam ettirebilmesi mümkün değildir.
Türkiye´nin kritik bir dönemden geçtiği şu günlerde sizlere yine çok önemli görevler düşüyor. Son 5 yıldır ardı ardına yaşanan hadiselerin en yakın şahitleri sizlersiniz. Yaşadığımız bunca hadiseye rağmen ne siyasi istikrarımız ne ekonomik gücümüz ne de sosyal bütünlüğümüz zarar gördü. Böyle olduğu halde ülkemizin adı birileri tarafından sürekli olumsuzluklarla yan yana anılmaya çalışılıyor.
AK Parti döneminde ülkemizi dünyaya açacak serbest piyasa ekonomisini güçlendirdik. Ekonomimizi olumsuz etkileyen tüm hadiseleri serbest piyasa ekonomisi dışına çıkmadan düzeltmenin mücadelesini veriyoruz. Türkiye´nin bugün tercihi ve uygulamaları serbest piyasa ekonomisinden yanadır.
´DÖVİZDEKİ DALGALANMAYA YÖNELİK ADIMLARIMIZ OLACAK´
Karşı karşıya bulunduğumuz sorunları sebebi ne olursa olsun çözmek durumundayız. Gereken adımları da birer birer atıyoruz. Zor dönemler zor uygulamalar gerektirir. Döviz kurundaki dalgalanmayı önlemeye yönelik yeni adımlarımız olacak. Örneğin esnaflarımızı yakınan ilgilendiren dövizle kira konusunu kökten çözüyoruz. Dün akşam imzaladım.
Kamuda her alanda tasarruf yapacağız. Kamuda kullanılan araçları hem sayı hem nitelik olarak azaltıyoruz. Kiralık binalardan çıkıyoruz. Kamuya alımlarda dikkat ediyoruz. İsraf ekonomisine değil, üretim ekonomisine geçiyoruz. Devam eden projeleri bitiriyoruz, başlamamış yatırımları gözden geçiriyoruz.
´FAİZ KONUSUNDAKİ HASSASİYETİM DEĞİŞMEDİ´
Faiz konusundaki hassasiyetim değişmedi. Merkez Bankası bağımsızdır o kendi kararını kendisi alır. Özel sektöre ait bankalar var bu bankalar Merkez Bankası´nın kararına göre hareket ediyor. Bakıyorsunuz ellilere varan faiz uygulaması var. Faiz denilen bu sömürü aracını kullanmaya aracı olamayız, vesile olamayız.
Bankalarımız tüm göstergeleriyle ayakta. Paranın ürkek olması finans kesimlerini ihtiyatlı davranmaya itiyor.
Faiz ve enflasyon bir sebep netice ilişkisi olarak masaya yatırdığınız zaman faiz sebeptir enflasyon neticedir. Aksini söyleyen bunu bilmiyordur. Bugüne kadar Merkez Bankası´nın açıkladığı enflasyon oranlarını tutturduğunu görmedim.
