DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, katıldığı KRT TV canlı yayınında cemaat ve tarikat konusunda açıklamalarda bulundu.
Babacan’ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
“İnanç, ibadet, inandığı gibi yaşama, inandığı çerçevede örgütlenme özgürlüğü. Bu temel bir insan hakkı.”
“Yüzlerce öğrenciyle karşılaştım. Gençler, ‘Yurt çıkmadı. Benim ailem yurt parası vererek okutacak durumları yok. Bu yüzden kayıt yaptırmıyorum’ diyorlar. Madem üniversite yaptınız yurt imkanı sağlamak zorunda öğrencilere. Üniversiteyi kazanıyor yurt çıkmıyor ya özele gidecek ya da cemaatlerin yurtları var, hayır amaçlı da oluyor bu işler. İyi niyetle açılmış olanlar da olabilir. Kategorize etmek yanlış. Devletin işini yapması lazım. Kim istiyorsa devlet yurdunda yerini bulabilmeli. O zaman niye açtınız bu kadar üniversiteyi? Demek ki orada tutarsızlık var. Parti programımızda çok açık yazdık. Biz özgürlüklere inanıyoruz. İnanç, ibadet, inandığı gibi yaşama, inandığı çerçevede örgütlenme özgürlüğü. Bu temel bir insan hakkı. Bu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde de olan bir konu.
“Ülkede adalet olsun, yargı işlesin yine bu yapılara olan ilgi azalacaktır”
“İlkeleri doğru yerleştirmezse üzerine yanlış inşa ederiz. Devletin devlet olmasındaki fonksiyonu denetim. Devletin iyi biri denetim olması gerekiyor. Bu yapıların cazibe merkezi olmasının yan bir sebebi var. Özellikle kamuda işe alımda, yükselmede, üst düzey görevlendirmelerde ‘eğer bir mensubiyetim olursa bana avantaj sağlar, kolay yükselirim, yarın bir yöneticilik pozisyonu açıldığında abilerim destek verir’ düşüncesi var. İşte bu hata. Hak edene görev verin, hak eden yükselsin. Ehliyet ve liyakati sağlayın insanların bir mensubiyet ihtiyacı kalmaz. Bu his ortadan kalksın bu yapılara bu sebeplerle giden insanların sayısı azalır. Ülkede adalet olsun, yargı işlesin yine bu yapılara olan ilgi azalacaktır. Çünkü sadece bu ülkede yargı işlemiyor, adalet yok. Yarın başıma iş gelse yalnız kalırım hissi de bu yapılara olan cazibeyi artırıyor.”
“Yasaklamalarla bir şey çözemiyorsunuz”
“Cemaatler ve tarikatlar bu toprakların yüzlerce yıllık bir geleneği. Yasaklamalarla bir şey çözemiyorsunuz. Yasakladığınız anda kayıt dışı oluyorlar ama bir şey değişmiyor. Özgürlüklerden yanayız biz. Devletin denetim fonksiyonunun devrede olması gerektiğini düşünüyoruz. Yasakçı bir zihniyetle yüzyılların geleneğini yok edemezsiniz. Bir araya gelip ibadet yapacaklarsa bunu gizli saklı yapmaya başlarlar. Devletin kendi ilke ve kurallarına göre yönetilmesi lazım. Devletin bu yapılarla özel ilişkiye girmemesi önemlidir.”