28 Şubat merkezli tartışmalar devam ederken darbe sürecinin sembol isimlerinden Servet Özgür, kamuoyunda oluşan tepkinin neticesinde görev yapmakta olduğu Toros Üniversitesi’nden istifa etti. Üniversite bu konuda şöyle açıklama yaptı: “Üniversitemizin temel değerleri içerisinde: “Her bireyin yeteneğine ve bakış açısına saygı, insana saygı, başkalarını dışlamama, fikirlere saygı, hoşgörü ve birlikte yaşama” gibi temel değerler yer almaktadır. Kuruluş felsefesinde bu değerleri taşıyan bir kurumun 28 Şubat döneminde yaşanılan insan haklarına ve insan onuruna yakışmayan uygulamaları tasvip etmesi mümkün değildir. Prof. Dr. Servet Özgür, 03.03.2021 tarihi itibari ile Meslek Yüksekokulu’ndaki görevinden istifa etmiştir.”
Ne yazık ki bu alışıldık bir durum değil. Dindar muhafazakar kesimin yaşadıkları mağduriyetlerin hukuki olarak hesabı tam anlamıyla sorulmuyor. Böyle bir vasatta kamuoyunun meşru yollarla ortaya koyduğu tepkinin netice vermiş olması Türkiye adına sevindiricidir!
Ancak ne hikmetse başörtülü öğrencileri hedef alan sembol isimlerden Servet Özgür, hiçbir şekilde yaptıklarından dolayı özür beyanında bulunmamış olmasına rağmen Kemalist Cumhuriyet ‘istifa’ olayını ‘medya linçine’ bağlayarak Servet Özgür'ü mağdur gibi lanse etti!
Abidin Yağmur’a ait olan haber “Yandaşlar hedef gösterdi, akademisyen istifa etti” başlığına sahip. Haberde Servet Özgür hakkında şu ifade kullanılıyor, “o günlerde başörtülü öğrencileri engellemekle suçlanan.” Öyle bir hava oluşturulmuş ki sanki duruma tepki gösteren kesimler kafalarından uydurdukları bir şeye inanıyorlar.
Halbuki Servet Özgür'ün meşum tutumu o kadar bariz ki hiçbir şekilde tevile ihtiyaç bile yok! Asıl mesele Cumhuriyet’in bu yasakçı profesöre sahip çıkmaktan utanmamasıdır. Ancak Cumhuriyet ar damarını çoktan çatlattığı için darbecileri ve yasakçıları savunmaktan da geri durmuyor tabi. Utanmaması kalmamış olan sol-Kemalistlere ne desek boş!
