Gazete Duvar'dan Nur Kaplan'ın “komu ile ilgili” haberi…
Merkez üssü Maraş olan ve 11 kentte yıkıma yol açan depremlerde 40 binin üzerinde insan hayatını kaybetti. Depremin ardından on binlerce kişi başka kentlere göç ederken, çok sayıda kişi bölgede çadır kentlerde yaşıyor.
BİNLERCE İŞÇİ İŞSİZLİK TEHDİDİ ALTINDA
Deprem bölgesinde kayıtlı olarak çalışan yaklaşık 2 milyon işçi bulunuyor. Organize sanayi bölgelerinin yoğunlukta olduğu kentlerde, hizmet sektörünün yanı sıra inşaat, demir-çelik, tekstil ve tarım sektöründe faaliyetler yürütülüyor. Depremin ardından binlerce kişi mevcut işlerini ve iş yerlerini kaybetmiş bir halde başka illere işsizlik tehdidi altında göç etti.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), depremin yol açtığı yıkıma karşı çalışma hayatı, iş ve gelir güvencesi, sosyal güvenlik, barınma ve eğitim gibi konularda sosyal politika önlemlerini açıkladı. Deprem bölgesinde işten çıkarmaların yasaklanması başta olmak üzere, kısa çalışma ödeneği ve kıdem tazminatı gibi pek çok konuda acil adım atılması öneriliyor. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, depremzede işçilerin haklarını ve sosyal politika önlemlerini anlattı.
‘ÇALIŞMA BAKANLIĞI İVEDİLİKLE DÜZENLEME YAPMALI’
Deprem bölgesinde hayatın tamamen durduğunu söyleyen Arzu Çerkezoğlu, hükümetin açıkladığı çeşitli desteklerin yetersiz kaldığını ifade ederek “Hayatın yeniden kurulabilmesini ve sürdürülebilmesini güvence altına almak lazım. Bunun yolu da sosyal devlet ve sosyal politikadan geçiyor” dedi.
Bölgede kamusal desteğin şart olduğunu belirten Çerkezoğlu, şöyle devam etti:
“Şimdiden çalışanlara ‘gelin işbaşı yapın, yapmazsanız tazminatsız olarak iş akdiniz fesih edilecek’ mesajları gelmeye başladı. İnsanların evi yok, ailesi paramparça olmuş, işçi gidip nasıl orada işbaşı yapabilir? Bu koşullar altında insanların çalışabilmesi mümkün değil. Gidebilen gitti, gidemeyen çadır kentlerde kaldı. Orada hayatın kurulabilmesi çok zor. İnsanların gittikleri yerlerde de çalışabilmesi, istihdama katılabilmesi için olanaklar sağlanmalı. Bu sosyal devlet anlayışıyla mümkün. Başta Çalışma Bakanlığı ve diğer ilgili bakanlıklar olmak üzere ivedilikle düzenlemeler yapılmalı.”
‘AFETZEDE ÇALIŞTIRMA ZORUNLULUĞU GETİRİLMELİ’
Deprem sebebiyle işten ayrılmak isteyenlerin kıdem tazminatının koşulsuz biçimde ödenmesi gerektiğini ifade eden Çerkezoğlu, depremzede işçilere hiçbir önkoşul aranmadan işsizlik maaşı bağlanmasını ve meslekte kazanma gücünün en az yüzde 60’ını kaybedenlerin malul sayılarak aylık bağlanması gerektiğini belirtti. Çerkezoğlu, şunları kaydetti:
“Çok büyük bir iç göç yaşandı. Afetzedeler için yeni istihdam alanları açılmalı. İşverenler için afetzede çalıştırma zorunluluğu getirilmeli. Depremden özellikle kadınlar ve çocuklar daha fazla etkilendi. Bu süreçte kadınlar daha fazla işsiz kalacak, işini, gelirini kaybedecek. Özellikle kadınların istihdam olanaklarının yeniden yaratılması lazım. 99 depremi işçi kenti olan Kocaeli ve çevresinde büyük yıkıma yol açmıştı. DİSK, o dönem depremin yaralarının sarılması için bir dizi faaliyet yürüttü. Hayatın yeniden başlaması, fabrikaların üretime geçmesi, işçilerin işbaşı yapabilmesinin olanaklarını sağlamaya çalıştık. Ama şunu söylemek isterim, bu deprem çok daha geniş bir bölgede, daha fazla insanı etkiledi. Şu an çok daha büyük bir seferberliğe ihtiyaç var.”
DİSK’in açıkladığı deprem sonrası acil önlemler şöyle: