AKP'nin eski milletvekili Turhan Çömez, 12 yıl İngiltere'de yaşamasının ardından Türkiye'ye döndü.
Çömez, Ergenekon örgüt üyeliği iddiası üzerinden hedef haline gelmesinin ardından İngiltere'ye gitmek zorunda kalmasına ilişkin süreci TV5'te Mustafa Yılmaz'ın 'Kulis Ankara' programında anlattı.
"TÜRKİYE'NİN TRAFİĞİNİ BİLE ÖZLEDİM!"
12 yıllık vatan hasretinden sonra Türkiye'ye dönen Çömez, ayrı kaldığı dönemde Türkiye'ye büyük bir özlem duyduğunu söyledi.
Türkiye özlemini dikkat çeken örneklerle anlatan Çömez, "Türkiye’nin trafiğini bile özlemişim… Kimseye zerre kadar bir kırgınlık ve öfke içinde değilim; ancak bir beklentim var; o da yaşananlardan ders alınması…" ifadesini kullandı.
Ayrıca dönüşünün ardından Türkiye'de maddi ve manevi olumsuz değişiklikler olduğunu vurgulayan Çömez "Döndüğümde, estetiğini kaybetmiş, plansız, korkunç bir betonlaşmayla karşı karşıya kaldım. İnsanların sosyal ilişkilerinde bizim o eski Anadolu kültürünü kaybettiklerini gördüm. İnsanlar tedirgin. Bu beni tedirgin etti" şeklinde ifade etti.
"CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN FETÖ'CÜLERİN SÖZLERİNE İNANDI"
Ergenekon iddiaları kapsamında FETÖ'cülerin hedefi haline geldiğini belirten Çömez, "Onlara açıktan tavır koymuş bir insandım. Asıl sebep, Sayın Erdoğan’ın üzerinde kurguladıkları, planladıkları operasyonu, benim üzerimden gerçekleştirdiler. Ergenekon üyeliği iddiasıyla Erdoğan’a büyük bir korku enjekte ettiler ve ‘Turhan Çömez, Erdoğan’ın dibine kadar bu örgüt tarafından sokulmuştur’ dediler. Erdoğan, buna inandı ve Erdoğan’a dilediklerini yaptırdılar" dedi.
"TÜRKİYE'NİN YENİ SİYASİ MANTALİTEYE İHTİYACI VAR"
Türkiye'de siyasi mantalitenin değişmesi gerektiğini belirten Çömez, "Türkiye’nin yeni bir siyasî oluşumdan çok yeni bir siyasî mantaliteye ihtiyacı var. Erdoğan, felsefî bir değişim ve dönüşüm sağlayabilirse yeniden umut olabilir. Ciddi bir güç kaybına uğradığını söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.
Programın sunucusu Yılmaz'ın Davutoğlu ve Babacan'ı kuracağı partisi üzerinden 'siyasete geri dönme fikri taşıyor musunuz?' sorusuna Çömez "Şu anda gündemimde siyaset yok. Sayın Babacan veya Sayın Davutoğlu’nun başlatmış olduğu hareketle bir alâkam da yok. Öyle bir niyetim de yok. Böyle bir talep gelirse, samimi olarak düşüncelerimi paylaşırım, destek olurum, yol göstermeye çalışırım; ama hiçbir şekilde o hareketle beraber olmam söz konusu değil" şeklinde yanıt verdi.
"FAKRLI DÜŞÜNMEK İHANET OLARAK DÜŞÜNÜLEMEZ!"
Türkiye'de son dönemde kutuplaştırıcı bir dilin olduğunu ifade eden Çömez, kimsenin farklı düşüncesinden ötürü ihanetle suçlanmaması gerektiğini dile getirdi.
Çömez farklı düşüncelerin önemine ilişkin "Ayrıştırıcı, çatıştırıcı dilin derhal terk edilmesi gerekir. Esas olan, karşılıklı konuşabilmektir. Yanlış düşünen, farklı düşünen, alternatif düşünen, sizin gibi düşünmeyen hiç kimse, hiçbir zaman hain değildir. Hiç kimsenin, yeni kurulan partilere ‘ihanet’ yaftası yapıştırmaya hakkı yok. Herkesin görüşünü açıklama, bir adım atma, bir inisiyatif kurma hakkı var. Eğer böyle düşünüyorsa yola çıkabilir. Bunun kararını millet verecektir" şeklindeki değerlendirmeyi yaptı.