Kitap, okur, yazar ve yayıncıyı bir araya getirmesi münasebetiyle kitap fuarlarına hatırı sayılır bir ehemmiyet atfeder, umumiyetle kitap almaktan ziyade kitap görmek içinde olsa mümkün mertebe her kitap fuarına iştirak etmeye gayret gösteririm. Bu noktadaki düşüncelerimi nerede fuar, oraya bir var, cümlesiyle özetleyebilirim.
İstanbul´un yaşamaya doyamadığım güzelliklerinden birisi de sık sık düzenlenen kitap fuarları. İşte onlardan birisi de Üsküdar Kitap Fuarı. Mademki fuar var, ver elini Üsküdar, diyerek çıktığımız yolda kitap özel gündemiyle Bağlarbaşı Kültür Merkezinde Üsküdar Kitap Fuarındayız. Bu fuarda ben denize değerli eşimle birlikte kadim dostum Orhan Kocabaş hocam refakat ediyorlar. Zaman güzel, mekân güzel, fuardaki ortam güzel ve şimdi kitaplar arasında esaslı bir seyr-i sefer için haydi Bismillah.
Sevgili dostum Cengiz Ergin´in şiddetle tavsiye ettiği Mitat Enç kitaplarını inceleyip almak üzere Ötüken Yayınlarının standındayım. Kısa bir incelemenin ardından yazarın Uzun Çarşı´nın Uluları, Bitmeyen Gece ve Selamlık Sohbetleri isimli kitaplarını satın alıyorum. Uzun Çarşının Uluları kitabının hemen tadına baktım. Sakinleri üzerinden bir şehrin kültür hayatı ancak bu kadar anlatılabilir.
Fuarda ikinci durağımız Beyan yayınları. Beyan standında Bayram Karaçor ağabey bütün haşmet ve heybetiyle kitap ve okurun hizmetinde. Ona selam veriyor, bir kaç kelam ediyor, tabii ki borçlu çıkıyoruz. Nasıl borçlu çıkmayalım ki ömrünü İslam tarihine adamış eserleriyle bir neslin yetişmesine vesile olan İhsan Süreyya Sırma hocam, önünde kitapları elinde kalemiyle imzada okurlarını bekliyor.
Sevgili İhsan Hocam ile keyifli bir hasbihalin akabinde onun son eseri olan Müslümanlarda Yanlış Din Anlayışları kitabını imzalatarak raflarımı sıklaştırıyorum. İhsan Hocanın yanı başında eğitimci yazar Nuri Gökalp ağabeyde kitaplarını imzalıyor. Onun da Adnan Demircan´a verdiği Nehir söyleyişlerinden oluşan ?Bir Eğitim Sevdalısı Nuri Gökalp? kitabını büyük bir zevk ve heyecanla imzalatıp alıyorum.
Üsküdar istasyonunda Eminönü vapurunu beklerken kitabın tadına bakma fırsatını buldum. Kitapta bir dönemin tarihine ilişkin mühim ve ilginç bilgilerin bulunduğunu ifade etmek isterim. Nuri Gökalp´ın Midyat örneği üzerinden anlattığı çocukluk hatıraları bir arada yaşama sanatına dair çarpıcı tespitlerle dolu.
Kitaplar arasındaki seyr-ü seferimiz bütün güzelliği ile devam ediyor. Son çıkanları görmek üzere Pınar, Semerkand, İnsan, İz, Ravza, Erkam ve Diyanet yayınlarını geziyor, al beni, oku beni diyen kitaplarla tanışmanın tarifsiz hazzını yaşıyoruz.
Kayıhan yayınlarında teşehhüt miktarı mola veriyor, Adem Kuşkulu ağabeyle hasbihal ederken Ekin yayınlarından çıkan Malkom X´in Hac Günlüğü kitabı ile göz göze geliyoruz.
Fuar´ı oldukça kalabalık ve canlı, yayıncıları da heyecanlı görmek bizi sevindiriyor.
Abi epey yorulduk ve çaysadık... Buralarda çay içecek bir yer yok mu sorumuza Orhan abi aşağıda Yusuf Kaplan konuşuyor, isterseniz onu dinleyerek dinlenelim şeklinde önerili bir cevap verince memnuniyetle kabul ediyor ve soluğu Yusuf Kaplan´ın konuştuğu salonda alıyoruz. Yusuf Kaplan maşallah her zaman ki gibi formunda, yine batı cephesine sefer var.
Erkan Tan gibi ikide bir ver mehteri demesine gerek yok. Yusuf Kaplan konuşuyor bütün dinleyenler coşuyor. İşte o coşkulu konuşmadan bir kaç cümle: ?Osmanlı hem anlaşılamamış hem de aşılamamıştır. Arnold Toynbe ne diyor. Osmanlı insanlığın geleceğidir.
Bugün Batı karşısında İslam medeniyeti hariç bütün medeniyetler yenilmiştir. Batıya mukavemet edebilecek tek medeniyet İslam medeniyetidir. Biz ne batıya göre cümle kurmalı, ne de batıya karşı cümle kurmalıyız. Biz batıya rağmen cümle kurmalıyız. İlim bilmektir, irfan bulmaktır, hikmet ise olmaktır.
İngiltere de katıldığım bir kitap fuarında Sorbonlu bir profesör bana medresede öğrencilerinin bağdaş kurarak oturmak suretiyle aldıkları eğitimin sandalye ve masalar üzerinde verilen modern eğitimden daha sağlıklı ve verimli olduğunu söyledi.
Batı çeyrek asırda girdiği her yeri cehenneme çevirdi. Çünkü onlar dünyaya huzur veremezler. Eğer çağımızı tanımazsak, tanımlanırız biz kendimizin farkında değiliz fakat batı bizi bizden iyi biliyor.
Türkiye´de Müslümanların gösterdiği başarılar batı basınında Osmanlı´nın dönüşü olarak görülüyor.?
Bir fuar seyahatinin daha sonuna geldik. Bir başka seyahatte yeni kitaplar ve notlarla buluşmak üzere.
Kitabın aydınlığında kitap gibi bir hayatın duasıyla...