Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Nevzat KAYA


Üçlü Çete: Elektrik, Su, Doğalgaz!

Allah asgari ücretlilere, sabit ücretlilere ve dar gelirlilere yardım etsin diyeceğim ama bunu demeden önce bizim neler yapmamız gerekiyor, bence Allah onu görmek istiyor. Yoksa Allah´ın kullarına yardım ettiğinden şüphemiz yoktur.


Bu iktidar kurulduğundan beri destek oldum. Ama bu yanlışa ve yanlışlara doğru diyeceğimiz anlamına gelmez. Şayet böyle dersek, bu bir parti olmaktan çıkar, apaçık bir din olur. Bunun için yanlışa yanlış, doğruya doğru diyeceğiz ki, hahamlarını ve papazlarını Allah´tan gayrı ilah edinenlerden farkımız olsun. Yani kafadan partili de değiliz, kafadan muhalif de olmayacağız.

Bunun için edebiyat yapmıyorum. Süslü kelimelerle de uğraşmayacağım. Neyse o. Düz konuşacağım yani. Şuraya buraya çektirmeyecek net kelimelerim var. Sonra ´ben anlamadım´ olmayacak!

Su diyorum Su! Bir de Elektrik. Bir diğerinin adı da Doğalgaz. Üçlü çete yani. Güya krizin mirizin olmadığı bugünlerde üst üste zam geliyor da, acep nedeni nedir diye anlamaya çalışıyorum. Lütfen bir bileniniz varsa bize anlatsın da, biz de bu halkı nasıl ikna edeceğimizi düşünelim.

Bir kaç gün önce asgari ücretle çalışan vatandaşın biri bana; "hocam şu elektrik ve suyu da yazsanız" diye serzenişte bulunmuştu. Yazmak kolay elbette. Taş atıp da kolumuz mu yoruluyor sanki. Zor olan ceplerimizi pirana gibi kemiren zamlar!

Ne bu yahu. Verirken kaşıkla, alırken kepçeyle öyle mi? Biraz Allah´tan korkun be. Tükettiğinin iki katını, üç katını hatta dört katını almak da nasıl bir şey.

Elimde bir fatura var. Benim adıma düzenlenmiş. En başında da ´falanca elektrik´ yazıyor. Üstünde belki 20 kalem başlık var. Çoğunun karşısında irili ufaklı ücretlendirmeler. En dikkat çekici başlık ise toplam tüketimin 169 kWh olduğu kısım. Bir de ´birim fiyat´ var, 0.137331´miş. Yani 169×0.137331=23.21 lira tutarı var. Bu iyi elbette. Daha ne olsun. Bu kadar da olsun yani.

Pardon daha bitmemiş. En altta da ´fatura toplamı´ yazıyor. Ne kadar biliyor musunuz? 86 lira. Yani bizim Türkçeyle ´seksenaltı´ lira.

Durun kafam karıştı. Şimdi ben tüketim tutarı olan 23.21 lira mı ödeyecem, yoksa 86 lira mı bayılacağım. Biri malın ederi ise diğeri ne? Haraç mı?

Yuh be! Hakkaten yuh olsun size. Gerektir size gerek. Nasıl bir ölçünüz varmış sizin. Tartınız batsın emi. Her seferinde aynı terane. Yut ki yutkunasın.

Bir de Allah´ın suyunu bize parayla satanlar var. Hadi anladık hizmet ve altyapı masraflı iş. Bir de bakım-onarım var. Sonra personel de önemli bir kalem. Olsun bir ücret elbette. Fakat o da ne? Elektrikteki hile ve düzenin aynısı burada da var. Al birini vur ötekine.

Eskiden müminler birbirlerinin velisi idiler. Şimdilerde ise içinde kazık, kandırmaca olan her şey birbirinin velisi oluyor. Hadi KDV kaderimiz oldu, onu anladık. Peki diğerleri ne? Yalı kazığı mı?

Doğalgaza gelince son üç ay içinde toplamda %30´a yakın zam yapılmış. Bırakıp kömüre dönsen o da çare değil. Çünkü ona gelen zam ise %100. Geriye ne kaldı? Tezek mi? Hemen sevinmeyin onu da bulamazsınız artık. Yem fiyatlarına yapılan %60´a yakın zam ile tezek de artık lüks oldu. Öyle tezek deyip geçmeyin. Modern bir adı var artık; ´Natural Transformation´.

Farkında mısınız dostlar?

Resmen soyuluyoruz. Bakın resmen diyorum. Soygunun kanunlaşması yani. Birileri bizi resmen sağıyor. Hem de sağmal koyunlar gibi.

Bir de hava atarcasına her akşam marketlerde yapılan fiyat ve miktar denetimlerinin haberlerini sunuyorlar bize. Yani devlet görevinin başında imajı veriyorlar. Oysa yapılan denetimler göstermelikten başka bir şey değil. Bunların hepsi hikaye. Sadece haber yapmak için oynanan bir tiyatro.

Şayet gerçekten zamlarla bir mücadele içindeyseniz, önce resmi kurumların bize attığı kazıklara bir çözüm bulun da biz de samimiyetinizi anlayalım.

Her şeye rağmen zengin olan bir hal-çaresini bulur. Asıl fakir ne yapacak onu düşünüyorum. Hatta bu kriz sadece fakirlere zarar veriyor desem yanlış olmaz. Nitekim zenginin daha çok zengin, fakirin ise daha çok fakir olduğu ortada.

Allah asgari ücretlilere, sabit ücretlilere ve dar gelirlilere yardım etsin diyeceğim ama bunu demeden önce bizim neler yapmamız gerekiyor, bence Allah onu görmek istiyor. Yoksa Allah´ın kullarına yardım ettiğinden şüphemiz yoktur.

Son olarak önce nefsime sonra da hali vakti yerinde olanlara bir çağrım var:

Şu kriz günlerinde Allah´ın size verdiğinden daha çok infak edin. Sakın azalır endişesiyle infakları kısmayın. Önümüz kış. Kirasını veremeyen; kömür alamayan; elektrik, su ve doğalgaz faturasını ödeyemeyecek durumda olanlara yardım edin. İnanın bunların hepsi imtihan. Allah daraltır ve genişletir de. Mülk O´nundur. Bu kriz elbette geçecektir. Buna inanıyorum. Asıl önemli olan bizim böylesi bir dönemde nasıl tavır alacağımız ve nerede duracağımızla ilgili. Sonra da her şeyin muhakkak bir hesabı olacaktır.

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR