Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Bülent ACUN


Taksici Gözüyle İstanbul

Hiç birimiz elin gâvuruna ben Türkiye´de Müslümanlardan kabalık gördüm, dolandırıcılık gördüm, taciz gördüm dedirtmeye haddimizde hakkımızda yoktur. Bir kaç kuruş için duruşumuzu bozarak vakar ve itibarımızı zedelemeyelim. Parasıyla her şeyi satın alıp dü


Taksicilerle alakalı maalesef bardağın boş tarafını gösteren haber ve yorumları daha çok okuyor ve izliyoruz!.. Onlarla alakalı en son haber; hem çok üzücü hem de çok taze... Bir esnaf ziyaretinde bir kaç dostla muhabbet ederken muhabbetimizi adeta bıçak gibi kesen haber hatırımda kaldığı kadar şöyle: ?Daha önce bindiği ve dolandırıldığı fakat dolandırıldığına ilişkin elinde herhangi bir delil olmayınca, kendisini dolandıran taksici hakkında hiç bir şey yapamayıp çaresiz kalan turist, belli bir zaman sonra yine aynı taksiciyle karşılaşınca bu defa işi şansa bırakmaz ve Mecidiyeköy´den Beşiktaş´a yaptığı seyahati kaydeder ve yayınlar, yetkili mercilere şikayet eder.? Zannediyorum gereği yapılmıştır. (CNN-TÜRK- 12.11.2018)

Haberi izlerken hem öfkelendim, utandım, hem de uzun uzun düşündüm...

Mesleğimiz ne olursa olsun İstanbul gibi İslam medeniyetinin merkez şehirlerinden birinde yaşadığımızı, tabiatıyla özellikle yabancı turistlere karşı istesek te istemesek te inancımızın, kültürümüzün, tarihimizin, ülkemizin doğal birer temsilcisi olduğumuzu unutmamalıyız.

Ülkemize gelen yabancı turistlerin İslam hakkındaki yanlış bilgi ve olumsuz algılarını yıkmakta, pekiştirmekte bir nokta da bizim elimizde. Bu topraklarda gördüğü insanlık, samimiyet ve misafirperverlikle birlikte duyduğu içli bir ezandan etkilenip İslam´ı seçenler olduğu gibi yukarıdaki haber ve benzer yüz kızartıcı durumlarla karşılaşıp ?İslam buysa ben Müslüman olmayacağım.? diyerek İslam´dan kaçanlar da olabilir.

Bizim vesilemizle bir insanın hidayete ermesi ne büyük bir sevap ise yine bizim vesilemizle bir insanın İslam´dan uzaklaşması da o denli büyük bir günah ve vebaldir.

Hiç birimiz elin gâvuruna ben Türkiye´de Müslümanlardan kabalık gördüm, dolandırıcılık gördüm, taciz gördüm dedirtmeye haddimizde hakkımızda yoktur. Bir kaç kuruş için duruşumuzu bozarak vakar ve itibarımızı zedelemeyelim. Parasıyla her şeyi satın alıp dünyaya nizâmat vermeye çalışan gâvura bu topraklarda parayla satın alınamayacak şeylerinde olduğunu davranışlarımızla gösterelim.

Rabbime şükürler olsun taksi şoförlerinin kahir ekseriyeti samimi, dürüst ve çalışkan insanlar... Hatta içlerinde öyleleri var ki dillerinden önce hikmet ve bilgelik fışkırıyor adeta. Bir ay önce onlardan biriyle yarım saat seyahat ettim. Ne zaman taksiye binsem mutlaka şoförü ile tanışıp kendisiyle muhabbet etmeye çalışırım. Sosyal hayatın nabzını onlarla tutarım desem yeridir.

Kendisiyle seyahatimizdeki muhabbetimizi yazımıza konu ettiğimiz taksici  Giresunlu, adı Muzaffer... Ona İstanbul´u sordum. Azizim, dedim payitahta taksicilik yapan birisi olarak bana İstanbul´u anlatır mısın, dedim: Ne demek abi tabi anlatırım, dedi ve bana İstanbul´u anlattı. İşte taksici gözüyle İstanbul.

Bu şehrin nüfusunun on altı milyon olduğunu söylüyorlar abi, emin ol bu şehirse otuz milyon insan yaşıyor.

Ağabeycim, bu şehrin şu trafiği olmasa var ya İstanbul dünyanın en güzel şehri.

Abi, İstanbul demek Türkiye demek hatta koca dünya demek.

Ağabeycim, bu şehirde herkes aradığı her şeyi bulur. Mevlasını arayan mevlasını, belasını arayanda belasını bulur.

Ağabeycim, bu şehir sultanlar şehri? Eyüp´te Eyüpsultan, Fatih´te Fatih Sultan, Beşiktaş´ta Yahya Sultan, Üsküdar´da Hüda-i Sultan.

Abi, bizim işimiz hem çok zor, hem de çok eğlenceli. Şu bindiğin taksiye her gün onlarca insan binip iniyor. Her birinin adı ayrı, sanı ayrı, memleketi ayrı, ülkesi ayrı, kültürü, zevki ayrı ve sen hepsini de memnun edeceksin.

Ağabeycim, gece geç saatlerde taksicilik yapmak son derece tehlikeli. Öyle acayip tiplerle karşılaşıyorum karşılaşıyorum ki yazsam roman olur. Hele genç yaştaki kız çocuklarını gecenin ikisinde üçünde dışarıda görünce içim sızlıyor. Abi, bu memleket bizim hepimizin oğlu var, kızı var. Bir anne baba bu saatlerde genç bir kız çocuğunu nasıl başıboş bırakır. Bunlar bizim dinimize geleneğimize aykırı şeyler. Onları bir dinleyip anlayabilsek. Şehrin ara sokaklarının tarihi de onlarda tarifi de onlarda...

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR