Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


F. Yılmaz ALTUNÖZ


Öncelikli Sorunumuz

Tüm sorunlar ahlak ve adaletin konusudur. Çözümleri de ahlak ve adalet odaklıdır. Ancak ahlak ve adaletin görünür bir hale gelmesi ve işlevsel bir hal alması için; güç ile desteklenmesi, ete kemiğe bürünmesi esastır.


Tüm sorunlar ahlak ve adaletin konusudur. Çözümleri de ahlak ve adalet odaklıdır. Ancak ahlak ve adaletin görünür bir hale gelmesi ve işlevsel bir hal alması için; güç ile desteklenmesi, ete kemiğe bürünmesi esastır. Güç boyutu olmayan ahlak ve adaletin toplumsal rol üstlenmesi mümkün değildir.

Ahlak ve adalet kuvvetin değil kuvvet ahlak ve adaletin kontrolünde olmalıdır. Aksi takdirde kuvvet sınırsız bir hareket alanı bulacaktır. Bununda beraberinde zulmü getirmesi kaçınılmazdır. 20. Yy.da ortaya çıkan, birinci ve ikinci dünya savaşları ile yeryüzünü kasıp kavuran aktörler konuya örnektir.   

İslam coğrafyası özelde 100 genelde ise son 300 yıldır çözülmesi gereken sorunlarla karşı karşıya bulunmaktadır. Fiili ve kültürel anlamda işgal altında olan ülkelerin yanı sıra, iç savaş ve terör sarmalında bulunan Müslüman ülkelerin çözülmeyi bekleyen ciddi meseleleri vardır.

Vahiy esaslarına uygun olmayan ve yasa haline dönüştürülmüş yaşam tarzı problemlerin merkezinde yer almaktadır. Batılı ya da doğulu işgalci güçlerin çizdiği sınırlar sorunların ana kaynağını oluşturmaktadır. Şehir ve kabile devletçikleri, birçok etnik yapıyı bünyesinde barındırmakla beraber ulus devlet yapılanmaları, tepeden inmeci yöneticiler, yer altı ve yer üstü kaynakların israfı ve çalışkan (üretken) olmayan kafa yapıları; çözülmeyi bekleyen sorunlar arasında yer almaktadır.

Meşruiyetlerini Kur´an ve sünnetten almadıkları halde Müslüman olduğunu söyleyen toplumlar, cehd ve gayretten uzak münzevi hayatı dinden sananlar, İbrahim gibi ateşe yürümeyi akıllarına dahi getirmeden Kâbe´nin gölgesinde yaşamayı erdemli sananlar sorunun bir parçası olmaktan kendilerini kurtaramazlar.

İmanın ve İslam´ın iktidarını gündemin birinci sırasına almadan, kavminin etnik sorunlarını önceleyenlerin kendileri çözümlenmeyi beklemek durumundadırlar. Ümmetin yetimleri ve yoksulları kendilerine uzanacak bir el beklerken, iffet abidesi kadınlar kirlenme tehlikesi ile karşı karşıya bulunurken, hidayete ermek için bir bacı ya da enişte bekleyen Ömerler varlığını sürdürürken; şan, şöhret ve şehvet odaklı yaşayanlar;  çözülmeyi bekleyen sorunlar arasında yer almaktadır.

Özelde Müslümanlar genelde insanlar tarihin laboratuvarında sorunları tanımlayabilir ve çözüm yollarını pekâlâ bulabilirler. Çünkü tarih ve kutsal kitaplar bunların örnekliğiyle doludur.

Tarih şahittir ki; Tevhit, ahlak ve adalet güce dönüştüğü diğer bir ifadeyle iktidar olduğunda sorunlar çözüme kavuşacaktır. Ancak Müslüman; tevhit, ahlak ve adaletin yüklenicisi olmak durumundadır.

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


ahmetTOSUN
24.12.2017 22:19:59
yüreğine,diline sağlık.

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR