Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Aziz DARICI


Öğretmenin İtibarı Kime Emanet

Kendinize biçmiş olduğunuz değer kadar? Öğretmenler itibarının kime emanet edildiğini bilmeli.


?Rabbimiz! İçlerinden onlara bir peygamber gönder; onlara âyetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları her kötülükten arındırsın??)(BAKARA-129)

Çocukların anne ve babadan sonra ilk merhaba dedikleri kurum okuldur. İlk tanıştığı kişi ise hayatta unutamayacağı öğretmenidir. Her şey o tanışma anı ile başlar. Okula adım atan küçük yürekler, eğitim aldıkları kurumlardan mezun oluncaya kadar öğretmenlerin hala minik yavrularıdır. Üzseler de, kısalar da yine de kucak dolusu sevgi ile öğrencilerin hayat hikayesine gülücükler gönderirler. Bir okul iki şey ile kaimdir. Biri öğretmen, diğeri öğrenci? Ruh ve beden gibi? 

Bir meslek düşünün ki, yukarıda ki ayette ram olsun. Ayetin öngördüğü çerçevede mesleğini icra etsin. Toplumu ıslah etsin, geleceğin toplumunu oluşturacak şahsiyetleri eğitsin. Çok sevdikleri mesleklerine merhamet-şefkat ve emeklerini de katarak, kadir-kıymetleri azalsa bile öğrencilerin üzerinde titresin, onların başarısı ile mutlu olsun, meslek onuru ile işini icra etsin. Modern zamanlar kadir-kıymeti maddi şeylerle ölçmesinden beri her geçen gün öğretmenlik mesleği itibar ve değer kaybetti. Değer kaybeden bir mesleğin toplum gözündeki değeri aynı oranda düştü. Onure edilecek fedakârlıklar, mesleğinin gereği gibi lanse edilerek ruhsuzlaştırıldı. Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum sözü anlam ve değer kaybına uğradı. Gününüz kutlu olsun mesajları, günümüz anlayışının esiri olarak resmileşti. Eğitim sistemin arızaları öğretmenler üzerinden okundu. Bu ümmetin hali, öğretmenlerin işini yapmaması, işin ehli olmaması gibi tartışmalar üzerinden yapıldı. Sistemin yanlışları öğretmenlerin mesleki yeterliliğe sahip olmaması üzerinden okundu.

Dahası öğretmen işini yaparsa, bu toplum düzelir tezi işlendi, işleniyor. Öğretmen iyi olursa, tüm toplumun ihya olacağı düşüncesi hâkim. Çocuğunu okula gönderen ailelerin ?adam olamadı? faturasını öğretmenlere çıkardığını düşünürsek yanlış bir tespitte sayılmaz. Çünkü çocuğumuzu adam olsun diye okula gönderiyoruz. Eğer çocuğunun okuldan çıktısı adam değilse, eğitimi veren öğretmenler ?adam? değile kadar bir dizi söylemlerle karşı karşıya kalması pekâlâ mümkün?

Bu eleştiriler öğretmenlik mesleğine katkı sundukları düşünerek yaptıkları tezi bizde hasıl olamıyor. Dahası minder dışına kaçmak olarak yapılan yüzeysel eleştiri tipine benzer kalıplar içerisinde sunulan görüşler kısmına daha çok benziyor. Aile ile başlayan eğitim sürecinin çocuk için okula taşındıktan sonra kötüye gittiği varsayımı pekte makul bir düşünce değil. Bu toplumda aile yapısının durumu ortada. Orada yetişen çocuk ve gençlerin hali de orta da? Sistemsel arızaların çözümcüsü öğretmen değil, işin planlayıcılarıdır. Öğretmen icra makamıdır. Sistem kurucusu değil. Siteme yönelik eleştiri yapma gibi bir niyet taşıdığında başına ne geleceği biliniyorken, onlardan özgün düşünce beklemek hayalcilik oluyor.

Bu coğrafya ile uyumlu olmayan bir müfredat ile yola koyulduğunu, tek tip insan yetiştirme, batı düşüncesinin aklını taklit ile yıllar kaybedilen bir eğitim sitemin içinde  ne yapılacak sorusunun cevabı umut vermiyor. Güvenlikçi bakış açısı ile öğrenciye bir şey olmasın diye eğitimi ikinci plana itilen bir anlayışa eviriliyor. Bu da mesleğin asıl amacından saptırıyor. Her meslek özel ve kutsaldır ama öğretmenlik mesleği bu mesleklerin atasıdır. Her şey okuma-yazma ve öğrenme -öğretme süreci ile ilgilidir. Bunların icra makamı ise öğretmen-eğitimcidir.

Öğretmenin itibarı gün geçtikçe erozyona uğruyor. Bir haber tüm okulu ve çalışanları töhmet altına bırakıyor. Tatil günleri milleti kıskandırıyor. Bu maaş neyinize yetmiyor, nankörler? Gibi cümleler sanal ortamları süslüyor. Eti senin, kemiği benim ilişkisi çoktan bozuldu. Alo şikâyet hattının en mağdur kesimi öğretmenler olsa gerek. Sistem vuruyor, veli kale almıyor, öğrenci kulak vermiyor?

Kadir ve kıymet bilinmeyen bir mesleki icra etmek zor. Her gün yeni sorumluluklar ve ödevlerle karşı karşıya bırakılan bir mesleğin değerini 24 Kasım belirlememeli? Oradan çıkacak sözler, kazanımlar öğretmeni hatıra getirmemeli? Öğretmen olan saygı-duruş-bakış ve değer vermekten geçer? Öğretmenler o duruşu, o davranışları ve değeri bekliyor. Maddi kazanımlara göz dikenler, onlar o müjdeleri bekleye dursun; biz bir öğretmen olarak güven, itibar ve saygı bekliyoruz? Ne kadar mı?

Kendinize  biçmiş olduğunuz değer kadar? Öğretmenler itibarının kime emanet edildiğini bilmeli. Bilince biz de yukarıda verdiğimiz ayeti niye icra etmediğimiz-edemediğimizi daha rahat konuşuruz?

Kadir ve kıymet bilenlerden olmak duası ile?

Bir öğretmen kardeşiniz?

 

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR