Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Mustafa GÜL


Namazlarımız, Neden Kötülüklere Engel Olmuyor?

Nasıl ki doktorun verdiği ilacı usulüne göre kullanmadığımızda, ölçüsünü kaçırdığımızda şifa yerine hastalığımızı artırıyorsa, namaz da anlamından saptırılırsa, sadece bir şekle dönüştürülürse kişiye yararı olmayacaktır.


?Namaz, kötülük ve çirkinliklere engel olur.? (Ankebut,29/45)

Kesinlikle böyledir. Allah´ın yap dediği hoştur, doğrudur, güzeldir, yararlıdır. Yapma dedikleri çirkindir, yanlıştır, zararlıdır. Yapılması istenenleri uygulayan güzel insan olur. Çoğunluk uygularsa toplum güzelleşir, barış ortamı doğar.

Ne buyuruyor Rabbim:

İnfak et (En´am,6/141);

İyiliği emret, (Al-i İmran,3/110);

Cömert ol (Sebe,34/39);

Anaya babaya iyilik et (İsra,17/23);

Namazı kıl (Bakara,2/238);

Zekâtı ver (Nisa,4/77);

Orucu tut (Bakara,2/183);

Çocuklara iyi davran (En´am,6/151);

Hoşgörülü ol (Nahl,16/125);

Emaneti ehline ver (Nisa,4/58);

İffetli ol (Nur,24/31);

Sabırlı ol (Yunus,10/109);

Ticarette doğrudan şaşma (Bakara,2/75).

Bu buyrukları hakkıyla yerine getiren bir toplumun hayali bile insanı huzurlu kılıyor değil mi? Böylesi bir toplumda paylaşmak var, adalet var, güven var, komşuluk var, güler yüz ve hoşgörü var. Bugün insanoğlunun yitirdiği bütün güzellikler var.

Namaz, bu güzellikleri sağlayacak en büyük ibadet. Onun için ilk insandan bu yana emredilmiş.

?Ehline namazı emret; kendin de ona sabır ile devam et.? (Taha,20/132). Bütün Elçiler bu emri hakkıyla yerine getirmiş ve toplumlarına duyurmuş.

Bugün dindar Yahudi ve Hıristiyanların 5 vakit namaz kıldığını biliyoruz. Mecusilerin yazılı kayıtlarında namazın 5 vakit olduğuna rastlıyoruz. Budistlerin ibadetlerinde rükû ve secde izlerine şahit oluyoruz.

Allah, kulunun unutkan olduğunu, çabuk savrulacağını bildiği için günde 5 defa toparlanmasını istiyor.

?Gündüzün iki bölümünde ve gecenin gündüze yakın zamanlarında namaz kıl. Bu, aklını başına alacaklar için bir hatırlatmadır.?(Hud,11/114)

Her ne durumda olursak olalım namazın ertelenmemesi emrolunuyor:

?Eğer korkarsanız yürüyerek veya binek üstünde kılın.? (Bakara,2/239)

Namazını hakkıyla kılanların erişeceği müjde de bildiriliyor:

?Dosdoğru namaz kılanlar, zarara uğramayacaktır.? (Fâtır,35/29)

Daha onlarca ayet var namazla ilgili.

Peki ?namaz kıl? emrine uyuluyor mu? Evet uyuluyor. Ülkemizde beş vakit namaz kılanların oranı %43. 65 yaş üstünde % 70 lere çıkıyor. Diğer Müslüman ülkelerde bu oran çok daha yüksek.

Peki namazın kılındığı bu ülkelerde niçin güzellikleri göremiyoruz? Neden güven ve barış ortamı kaybolmuş? İnsanlar arasında eşitsizlik, güvensizlik, sevgisizlik, adaletsizlik, yoksulluk, mutsuzluk neden bu ülkelerde ön sıralarda?

Yoksa insanlar namazı kılar gibi mi yapıyor? Kötülüklerden, çirkinliklerden arınmıyorsa bu namazın mı, kişinin mi suçu? Yoksa kıldığımız namazlardan habersiz miyiz? Allah´ı kandıramayacağımıza göre, kendi kendimizi kandırıyor olmayalım.

Nasıl ki doktorun verdiği ilacı usulüne göre kullanmadığımızda, ölçüsünü kaçırdığımızda şifa yerine hastalığımızı artırıyorsa, namaz da anlamından saptırılırsa, sadece bir şekle dönüştürülürse kişiye yararı olmayacaktır.

?Müminler namazlarında saygılıdırlar (huşu içinde kılarlar.) (Müminun,23/2)

O huşuyu yakalamalıyız. Söylediklerimizin farkında olup, anlamını bilip, O´nun huzurunda olduğumuzun bilinciyle davranmalıyız.

?Allahuekber!?: Allah büyüktür. O´ndan büyük yoktur. Şu anda ben O´nu görmesem de O beni görüyor.

?Elhamdü lillahi rabbilâlemin?: Bütün kâinatın Rabbi olan Allah´a hamdederim. Yerin, göklerin, yaratılmış her bir zerrenin görüp gözeticisi, terbiye edicisi, sahibi olan Allah´tan başka övgüye layık olan yoktur. Ben sadece Rabbimi överim.

?Errahmanirrahim?: Allah´ım! Sen Rahmansın, Rahimsin. Sevgisi, merhameti, bağışlaması sonsuz olansın. İyiliği sonsuz, ikramı bol olansın.

?Mâliki yevmiddin? Allah´ım! Sen, din gününün, mahşer gününün, hesap gününün tek mâlikisin. O gün senin huzuruna çıkacağım. Sorgulanacağım. Yapıp ettiklerim bir bir önüme dökülecek. Kimse kimseyi görmeyecek. Kimse kimseye yardım edemeyecek. Herkes kendi derdine düşecek. Nebiler bile sorgu için sırasını bekleyecek. Zalim sultanlar, burnu havada gezenler, Kitabını görmezden gelenler, yoksulu doyurmayan, zalime arka çıkan, bugün sana el açmaktan utananlar o gün rezil rüsva olacak.   O gün tek kurtarıcım sensin Allah´ım!

?İyyâkenebüdüveiyyâkenestaîn.? Rabbimiz! Biz kulluğu sadece sana yaparız. Senin sözünü dinler, yap dediklerini yapmaya, yapma dediklerinden de uzak durmaya çalışırız. Biz muhtaçlığımızın, zayıflığımızın, eksikliğimizin farkındayız. Zor zamanımızda da, ferah anımızda da sadece sana sığınır, sadece senden yardım isteriz.

?İhdinassırâtalmüstekim? Bizi dosdoğru yoluna ulaştır Rabbim. Dosdoğru yolu vahiyle bize bildirdin. O yolda düşe kalka yürümeye çalışıyoruz. Tökezlediğimiz her an bize yardımcı ol Allah´ım. Bu yoldan ayrılmamıza izin verme Allah´ım.

?Sirâtallezine enamtealeyhim ğayril mağdubialeyhim veleddâllîn? Kendilerine nimet verilenlerin yoluna bizi ulaştır. Nimet, yani vahyi kalplerine yerleştirdiğin elçilerinin yoluna. Hz. Musa´nın, Hz. İsa´nın, Hz. İbrahim´in, Hatem-ül Enbiyanın yolu, yolumuz olsun Allah´ım. Sapıtanların yolunu bize gösterme. Meyledersek bizi onların sapkın yolundan döndür Allah´ım!

Namazın olmazsa olmazı Fatiha´yı okuduk. Okumak anlamak. Yaratanımızı hatırlamak. O´nunla konuşmak, sohbet etmek, acizliğimizi bildirmek, O´ndan başka her şeyi unutmak.

Rükûya vardık. O´nun önünde eğildik. Kul olduğumuzu tekrar hatırladık. Biz O´ndan başkasına eyvallah etmeyeceğimizin şuuruna erdik.

Secde. Belki de yaratıcıya en yakın olduğumuz an. Özgürlüğümüzün tadını çıkardığımız an. En içten dualarla Rabb´imize yakardığımız an. ?Namaz müminin miracıdır? denir ya, işte o an, bu an.

Selam verdin. Namaz şeklen bitti. Fakat ruhun, gönlün, aklın dopdolu. Kendine bir güven gelmiş. Birkaç dakika önce Rabb´inle buluşmuş, O´nunla konuşmuş, O´na övgüler dizmiş, secdeye kapanıp yakarmış, en sıkışık anında O´nun arkasında olacağını anlamış, dünyaya meydan okuyacak cesarete kavuşmuşsun.

Bu duygu halindeki insan yanlış yapabilir mi? Yalan söyleyebilir mi? Tartısını eksik tartabilir mi?  Yolda karşılaştığına selam vermeden geçebilir mi? Gelip geçici şu dünya için kişiliğini, onurunu çiğnetebilir mi? Zalimler karşısında susabilir mi?

Diyelim ki zaman uzadı. O duygu yoğunluğu sönmeye başladı. Dünya meşgaleleri galebe çalacak, gönül yanlışa aktı akacak?

O anda dışarıda bir ses yankılanacak:

Haydin namaza!...  Haydin kurtuluşa!...

Yeniden Rabbin huzurundasın ve yeniden dopdolusun.

Ve günde beş defa, dolmak için O´na koşuyorsun.

İşte bu şuurla kılınan namaz, çirkinliklere set olur.

İşte bu şuurla kılınan namaz, güzellikleri oluşturur.

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR