Kırk Gül Damlası
Kelime-i Şehadet, Namaz, Oruç, Hac, Zekat
Bu temelden yükselir, İslam arşa kat be kat
Çek Besmele, çık yola, koyul aşkla sefere
Bu yolda sabredenler elbet erer zafere.
Mü´minlerin cümlesi bir vücudun azası
Hepsine eza verir bir azanın ezası
Sahtekârın haddini şu kutlu sözden bildir
Bizi aldatan kimse elbet bizden değildir
Akıllı ermek için rahmete mağfirete
Nefsi hesaba çeker, yönelir ahirete
Tarağın dişleri gibi pak huzurda eş olun
Ey Allah´ın kulları barışın kardeşi olun
Vermeyene vermektir gelmeyene gitmektir
O güzel ahlak birde suçluyu affetmek.
Mü´min ferasetinden gaflete düşme sakın
Mü´min basiretlidir, bakar nuruyla Hakk´ın
Bir baba ne bıraksa servet, miras adına
Edepten güzelini veremez evladına
Riayet ederseniz şu iki emanete
Onlar Kur´an ve Sünnet, düşürmez dalalete
İki nimet vardır ki kadrini çoğu bilmez
Sağlık ile boş zaman, gitti mi geri gelmez
Sen dünya istiyorsan, ahiret istiyorsan
İlim öğrenmeye bak, ikisi de diyorsan
Mü´minin niyeti hayırlı amelinden
Müslümansa Müslüman, emin el ve dilinden
Faydası ne olur bir kere fazla olsa
Amelin hayırlısı, devamlı az da olsa
Yalan der, sözde durmaz, zayidir emaneti
İşte bunlar üç çirkin münafık alameti
Şu dünya hayatı ki akar gider su gibi
İnsan yaşamalıdır dünyada yolcu gibi
Lezzetleri yok eden ölümü hatırlayın
Kendimizi kabire, mahşere hazırlayın
Öze söze sadakat bize düşen kulluktan
Helak edilsen bile ayrılma doğruluktan
İnsanlarla gönülden alakadır tebessüm
Her dem tebessüm eyle sadakadır tebessüm
Aman ha sakınınız mazlum bedduasından
Zira kaldırılmıştır O´nun red duasından
Server giyip eskitip, yiyipte tükettiğin
Asıl servet hak için halka infak ettiğin
Her soruya, soruna onda çözüm cevap var
Kur´an´ın bir harfine Rahman´dan on sevap var
Bir kere uğradı mı emanet hıyanete
O zaman hazır olun kopacak kıyamete
Dua ki ibadetin özüdür iliğidir
Bir mü´minin, mü´mine en büyük iyiliğidir.
Yarım hurma da olsa vermelidir varından
İnsan böyle kurtulur cehennemin narından
İnsan nasuh tevbeyle şöyle çekse bir gün ah
İşlenmemiş gibidir işlediği her günah
Dilini tutamayan başında bela buldu
Sükût altın dediler çünkü susan kurtuldu
Sıla-i rahim yapmak akrabayla hal hatır
Hem rızkı bollaştırır hem de ömrü uzatır
Kınama kardeşini, kınarsan kınanırsın
Kınadığın şey ile mutlaka sınanırsın
Kabre dışardan bakıp görme sakın kup kuru
Ya bir cennet bahçesi, ya cehennem çukuru
Ulema-i Kiram ki Peygamber varisleri
Kur´an sünnet nuruyla aydınlatır bizleri
Cehennem görmeyecek tenhada ağlayan göz
Vatan emniyetini sınırda sağlayan göz
Evlenip çoğalmaktır gereği sünnetimin
Sevindirir mahşerde çokluğu ümmetimin
Yalnız rakibi yenen söyle nasıl pehlivan
Öfkesini yenendir işte asıl pehlivan
Kötü zarar veremez olursan iyiyle
Zira beraberdir her kişi sevdiği ile
Mide doldurduğumuz kapların en şerlisi
Şayet dikkat etmezsek yediğimiz yer bizi
Yetişmez dönüşüne hızı pervanelerin
Ayakları altında cennet var annelerin
Hekimin tedavisi hep dertlere göredir
Şüphesiz ki ameller niyetlere göredir
Salih evlat, bir kitap varsa vakıf eserin
Ölsen de açık kalır artık amel defterin
Halka hizmettir hakka hizmetin ta kendisi
Kavmine hizmet eden kavminin efendisi