İdeolojilerin insanın doğasını iyi bildiklerini ve ona göre insana yaklaşım gösterdiklerini önceki yazılarımızda söylemiştik. Şimdi bu eğilimlerin iz düşümlerini görelim?
1- Fıtrattaki eksi eğilimleri öne çıkarma: Allah´ı ve kendini tanımamaktan kaynaklanır. İdeolojilerin ana uzmanlık alanı budur. İnsan ilahi düstura yönelmediği için, kendisinde var olan potansiyeli kullanamamaktadır. Bunu bilen ideoloji baronları insanları yönlendirmekte mahirdirler.
Fıtrattaki eksi eğilimleri ön planda tutarak; cinsellik, bencillik, hazcılık, kibir, asabiyet, konforizm, sanal ve yalan ortamlarda görünme tutkunluğu gibi gençlerin fıtratını bozan yöntemlere başvurulur. İslam, iman, ibadet, Cennet, Cehennem, Ahlak, adalet, hak, hukuk, erdem gibi kavramlar gündem dışı edilerek sürekli dünyevileşme tutkusunu benimsemiş bireyler oluşturmak.
Kullandıkları cazibeli dil ve üslupla kitleleri sahaya çekerler ve beyinlere fısıldarlar. "Andolsun, insanı biz yarattık. Nefsinin, kendisine fısıldadıklarını, kötülüğe teşvik telkinlerini biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız." (Kaf Suresi, 50) Bilgi (özellikle vahiy) ve tefekkür ile bu durum artıya çevrilebilir. Bilinçli bir ibadet; dua ile nur üstüne nur misali olur.
2- İlk asabiyet tohumu ekene özenme: En büyük düşmanın başkaldırışı, aynı zamanda ideolojik temellerin atıldığı ilk varlık olarak bilinen Şeytan... Bazen bilerek-bilmeyerek gerçek düşmanını tanımama, onun dilini kullanma. ?Ve meleklere: "Adem´e secde edin" dedik. İblis hariç (hepsi) secde ettiler. O ise, diretti ve kibirlendi, (böylece) kafirlerden oldu.? (Bakara Suresi, 34) İdeolojiler temel felsefesini buradan alır. Özgürlük dili altında başkaldırma, isyan etme, ben merkezci davranma tavırları hep aynı felsefenin ürünüdür. Bilgiye dayalı değil, ön yargılı bilgiye dayalı yaklaşım sergilerler. Korkularla yaşarlar, hep tedirgindirler, suçlu arama psikolojisi ile hareket ederler.
İslam coğrafyasındaki büyük yangının fotoğraflarından birisi de bu asabiyet yarışıdır. İşlerini ve sorunlarını Allah ve Resulüne değil de; heva ve heveslerine dayandıran, aklını kirada veren her insan bu asabiyet yarışına girecektir. Hayır ve iyilik yarışından ziyade; statü, makam, mevki, bencillik, yönetme tutkusunun sonu bugünkü fotoğrafımızı doğurdu.
Bunun ilacı, Allaha sığınmak,dayanmak, emir ve yasaklarına uymak ve düşmanını tanımaktan geçer.
3- Kısa vadeli program (Dünyevileşme): İnsanın gözünü, hedefini, bakışını sınırlandırmasından; somut ve yakın olana zaafından kaynaklanır. Geleceği değil anı yaşama gayreti? Allah sabretmemizi ve daima hamd ile Kendisine yaklaşmamızı emreder. "Kim dünya sevab (yarar)ını isterse, dünyanın da, ahiretin de sevabı Allah Katındadır. Allah işitendir, görendir." (Nisa Suresi, 134) İdeolojiler dünya cennetini vaat ederler. Hedeflerine bilinçli olmayan kitleleri algı operasyonları yaparak, damarlarında dolaşan beşeri zaafları harekete geçirerek yönlendirmeye çalışırlar.Bazen bu; kadın, para, şöhret, şehvet, makam, ırk, dil, mezhep, meşrep vb. olabiliyor. Bu yüzden ideolojiler bütüncül bakma taraftarı değillerdir, parçacı yaklaşırlar. Böl, parçala, yut felsefesini yürütürler. İnsanların genel ortak vasıfları üzerinden değil, asabiyeti çağrıştıracak vasıflar üzerinde yaklaşırlar.
Dünyevileşme, mal ve çokluk tutkusu sekülerleşme ve kapitalizm ile birlikte hız kazandı. İnsanı tüketime sevk etmek için her türlü reklam aracı kullanılıyor. Helal-haram demeden, ahlaki olmayan her metot insan üzerinden sahaya sürülüyor. Buna çözüm ahiret hayatını önceleyen, ölümü unutmayan, ahiret hayatına hazırlık için önceden bilinçli salih amel taşımak?
4-Bilgisizliğin Ürünü "Cehalet": Vahiyden, peygamberin öğretilerinden uzaklaşmaları , insanların tecrübelerini okuyamamalarından kaynaklanır. İdeolojilerin ham madde kaynağı diyebiliriz. O yüzden ideolojiler; düşünen, eleştiren, okuyan, araştıran, insan tipini kabullenmezler. Onlar tek taraflı okuyan, itaat eden, iş yapan, tek dilli üslup kullanan, eleştirmeyen, sorgulamayan insan tiplerini severler. İdeolojilerin istismar ettiği en büyük kavram olan ?özgürlük?, onların dünyalarını koruyan en büyük kalkan; aynı zamanda en büyük yalan olarak duruyor. Allah´a kulluktan kendi kulluklarına çağırdıkları gerçeğinin üzerini örtmek için modern putları cahil kitlelere sunma maharetleri ile ünlüler. Modern müşrikler putlarını uygarlık kılıfına büründürerek satıyorlar. Hakimiyetlerini kuruyorlar , hükümlerini gerçekleştiriyorlar. ?Onlar hala cahiliye hükmünü mü arıyorlar? Kesin bilgiyle inanan bir topluluk için hükmü, Allah´tan daha güzel olan kimdir?? (Maide Suresi, 50)
Panzehri başta merkezde Kur´an olmak şartıyla, hayır namına ne varsa okumak.
Devam edeceğiz?
