Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Sait ALİOĞLU


İdeoloji ve Hayatta Yeşil Tercih

Gerek tamlamalara vurgusal bir anlam kazandıran ve gerekse de kendisi üzerinden oluşan konseptle bu kitlenin her alanda belirmesinin zemini olan yeşil, aslına bakılırsa düşmanın reddettiği hakikatleri de ele veriyor.


Sadece inşa edilen binaların ve konutların ince işçiliğinde boyacı ustaları tarafından uygulanan plastik sürümlerde gözüme çarpan lila gibi yeni renklere aşinaydım?

Fakat bundan on üç, on dört küsur yıl önce işsiz kaldığımdan ötürü bir dostun yardımıyla girdiğim bir tekstil firmasının kumaş deposunda çalışmaya başlayınca, kendimi bir an renklerin büyülü dünyasında buluvermiştim?

O iş yorgunluğu içerisinde hem ağır mı ağır kumaş denkleriyle uğraşıyordum ve hem de renklerin çokluğuna tanıklık ediyordum?

Çoğu kez ise renkleri birbirine karıştırıyor, aklımın sınırlarını zorluyor ve görme duygumu bir hayli yıpratıyordum!

Şükür ki kartela denen bir şey vardı, bir nevi renkler dünyası? İşte kartela denen şey, imdadıma yetişiyor ve yavaş yavaş olayı çözüyordum?

Sarı, siyah, mavi, lila, eflatuni vs?

Renklerin bu yorduruculuğu yanında insanın kimliğine, ideolojik vs. duruşuna bile etkisi vardı. Militanların, kendince hayatına militanca rol biçenlerin koyu renkleri tercih edebilecekleri siyah, haki, koyu yeşil vs?

Bizde kendi ilk gençlik dönemimizde bu kuralı hayatımızda uyguladık. Ayakkabı siyah, ya da kahverengi, parka koyu yeşil vs?

O dönemlerde duyduğumuz, ama daha sonraki yıllarda görüp, elimize alıp okumaya çalıştığımız şu meşhur ?Yeşil Kitap´, yani Libya´nın eli kanlı diktatörü Kaddafi´ye ait olan?

Bir de o diktatörlüğün Türkiye versiyonu olsun diye Libya´nın Ankara Büyükelçiliği tarafından yayımlanan, estetikten, vizyondan ve teknik olgudan alabildiğine uzak ve salt Arap sosyalist düşüncesi/zliği/ni propagandaya yönelik yayın yapmaya çalışan ?Yeşil Yürüyüş´ adlı haftalık mevkute? 
Daha sonra ise siyasi arenada bu yeşil lafını çokça duyduk, telaffuz etmeye çalıştık?

Yeşil sermayeyeşil kuşak, yeşil hat, yeşil siyaset, sadece bunlardan bir kaçıydı?
Gerçi bu tamlamalarda zahiren bir art niyet görünmüyor olsa da, maksat başkaydı. Bu tamlamalarda bir hinlik gizliydi! Bu sayede hem Müslüman kitleleri ülkenin toplumsal yapısında; ekonomiden, siyasete değin hayatın hemen her alanında yok saymak, olmadı tahkir etmek, yine olmadı tahrik etmek? Bir de Müslümanların hak ettikleri oranda edindikleri mevkilerin sözde Amerikan emperyalizmiyle iş tutmalarının sonucu olarak, oluştuğu iddiasını ispat edebilmek!!!

Gerek tamlamalara vurgusal bir anlam kazandıran ve gerekse de kendisi üzerinden oluşan konseptle bu kitlenin her alanda belirmesinin zemini olan yeşil, aslına bakılırsa düşmanın reddettiği hakikatleri de ele veriyor.

Öyle ki cennetin renginin kitapta, yani Kur´an´da anlatılan cennet tasvirlerinden yola çıkarak yeşil olduğu hükmüne varabiliriz?

Ki yeşillik mis gibi kokan toprak, tertemiz hava ve şırıl, şırıl, damla, damla akan su kütlelerinden oluşan bir harmoniye renk cümbüşlüğü yapmamakta mıdır?!

Bize, yani Müslümanlara atfedilen o tamlamaların bir kısmına şüphe ile baksak bile, seksenli yılların ortamında Avrupa´da süre gelen nazi-faşist, komünist-sosyalist, kapitalist-liberal, milliyetçi politikalara karşı ve aynı zamanda da ?antiemperyalist´ karakteri olduğunu görebildiğimiz ?yeşiller´ adı altında siyasi partiler kurulmuştu.

Şükür ki bizim jakoben ve pozitivist, aynı zamanda da her konuda indirgemeci, tarih, toplum ve kültür fakiri adamlarımız onları tanımlamada pervasız davran(a)mamışların onları yeşil bir çerçevede irtica/gericilik içre tanımlamamışlar! Daha doğrusu kendileri birebir batının öznel şartlarını yaşamadıklarından olsa gerek süreci anlamakta zorlanmışlar ve dilleri bağlı kalmış?

Ki bir konuda indirgemeci yaklaşımı benimsememekle birlikte, işin ironik yönüne vurgu yaparak söylersek; komünizm ve versiyonları kırmızı ve tonları, faşizim siyah ve koyu siyah, kapitalizm mavi, liberalizm açık mavi, yerine göre de pembe ve milliyetçilik/ulusalcılıkta koyu renkleri içerici bir gri renkle tanımlanabilir! Tabii ki emperyalizmde bu renklerin hepsiyle?

Ki, uygulamaları da yirminci yüzyılda hep bu minvalde olmuştur.

Aynı zamanda da birbirleriyle geçişkenlikleri de söz konusu olmuştur. Bu geçişkenlik paradigmal fayda üzerinde zemin bulmaktadır.

Sonuçta ise hepsi batıcılık fenomeninin birer ürünü olup ?Allah, hakikat ve adalet? misyonundan bir yoksunluk içerir?

Nihayetinde yeşil, renklerden bir renktir, sair renkler gibi?

Buna rağmen birileri kendi indirgemeci, temelden, haktan ve adaletten yoksunluk içeren bakış açılarından yola çıkarak bu ülkenin asırlardan bu yana esas sahibi olan ve hep yep yerli bir düşünceyi savunan koca bir kitleyi tahkirane bir şekilde ?yeşil´ rengine vurgu yapıp yok sayma çabalarına inat itikattan, siyasete, kültürden ve eğitime kadar hayatın her alanında yem yeşil durmak gerekir.

Unutmamak gerekir, renkler sadece birer simgedirler. Ama çoğu kez bu simgeler hayatın belirlenmesinde başat rol oynarlar?

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR