Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Aziz DARICI


İçimiz acıyor. Ama?

Biz bu saldırıları yüzyılladır yaşıyoruz. Kendi sınırlarımızda, bizim sınırların dışında da yaşıyoruz. Haklıyı değil de, gücü yücelten bir dünyanın içinden geçiyoruz


Yine yüreğimize ateş düştü. Yeni Zelanda´da Nur Camii´ne ve orada ibadet etmekte olan Müslümanlara yapılan terör saldırısı ile bir sabah uyandık.  İnsanlık adına utanç verici bir günü yaşadık. İnsanların en mahrem yerleri sayılan, en kutsal olarak kabul edilen, dokunulamaz sayıldığı, güvende hissettiği ibadet yerinde;  bir cani tarafından saldırı yapıldı. Onca masum kardeşimiz can verdi. Onlarca yaralımız oldu. Ne yazık ki batı ektiği kin tohumlarını ekmeye başladı. Sözde kınama mesajları bizim acımızı daha önce dindirmeği gibi şimdi de dindirmedi. Oluşturulan ?İslami Fobi? garabetinin ve politikaların sonucu, Müslümanlara yapılan saldırılar ile sonuçlandı, görünen o ki devam edecek gibi. Olan hep mazlum insanlara oluyor?

Bu kaçıncı öldürülüşüm

Bir daha dünyaya gelsem

Aynı zulmü tatmışım

Başka tat nedir bilmem

Soframa gelen ölümü tatmışım?

 

Ümmetin birlik ve beraberliğe olan ihtiyacının ne kadar önemli olduğunu bu olay bizlere bir kez daha gösterdi. Bu tespit sadece sözde ve niyette kalmayacak kadar önemli bir husustur. Küfre karşı bir ve beraber hareket edilmediği sürece bu durumunda değişeceği yok.

Batıda Müslümanlara yapılan saldırılar gündemi meşgul ederken, İslam coğrafyasında batının emellerini içimizde gerçekleştiren, batı zihnine hayran satılmış ruhlar tarafından yapılmış zulümler hala devam ediyor. Her gün ölüm haberleri, kan ve gözyaşı ile karşılaşıyoruz. Bizim vicdansız medya haberleri bilgi amaçlı değil de medyatik(para merkezli)  amaçlı verince işin cılkı çıkıyor. Vicdanların sızlaması gereken haberler arkası yarına dönüşüyor. Toplum ajitasyondan acı acı tansiyonu yükseliyor..!

 Bizde kınadıkça kınıyoruz. Biz kınamaktan yorulduk ama onlar zulmetmekten yorulmuyorlar.  

İslam toplumunda bu olaylara tepkimiz ayrı bir tartışma konusu.  Yeni Zelanda´da yapılan saldırıya karşı duyarlı insanlar çeşitli şekillerde tepkilerini dile getirdiler. Bir zulmü gördüğünüzde hadisindeki safhalardan birine nail olmak için harekete geçtiler. Bu tepkinin yeterli olmadığını, bu tepkiyi verenler en iyi bilenlerden. Daha çok duygusallık kokan tepkilerin daha anlamlı hale gelmesini istemek ile daha çok ajitasyon (acıtasyon diyorum) yapmak aynı şeyler değil. Yahudilerin Hz. Musa´ya seslenişleri gibi ?Sen ve Rabbin gidin savaşın? demek psikolojik rahatlamanın dışında bir anlam ifade etmiyor.   Elinizde olmayan bir şeye talip olmak, talep etmek( bazen de gaz vermek) sizin daha hassas olduğunuzu göstermez. Dahası ?Hıristiyan terörü? diye nitelemek bizim ?Furkan? anlayışımızın göstergesi olamaz. Aliya´nın  ?Onlar bizim öğretmenimiz olamazlar? sözünün gerçeği varken, her masum insanın ölümü içimizi acıtması gerekirken, başka tarifi olmayan yorum ve açıklamalardan uzak durmak gerekiyor.

Biz bu saldırıları yüzyılladır yaşıyoruz. Kendi sınırlarımızda, bizim sınırların dışında da yaşıyoruz. Haklıyı değil de, gücü yücelten bir dünyanın içinden geçiyoruz. Bugün zihinsel olarak, fikirsel olarak batı uygarlığının fikrilerini taşıyan İslam toplumlarının insanlığa vereceği bir şey yok. Onlara hem karşı olmak hem de onları taklit etme hastalığı içinde, gelgitler yaşayarak bir toplum kendine gelemez. Biz batıyı kendi elimizle zirveye taşıdığımızın ve zirvede tuttuğumuzun ?farkında olmak? fikri bile anlamsız. Onları ürettiklerine olan cazibemiz, yaşam tarzına olan hayranlığımız bitmek bilmiyor? Onlar tek ?dünya? lıklar. Onların yaşam standartlarını düşürün? Onlar ancak bundan şimdilik anlarlar. Ama bizler onların yaşam standartları için birer garantörüz. Biz aldıkça, kullandıkça da böyle olacak gibi?

 Kendi elimizle de İslam´ın tüm değerlerini ayaklar altına alıyoruz. Sonrada dilimizdeki dua ile ?Allah´ım onları kahru perişan eyle? diyerek Allah´a havale ediyoruz. Oysa ilahi vahiy biz şunu öğretmişti ?Bu şundan dolayıdır ki, bir topluluk kendi (iyi) durumunu değiştirmedikçe Allah onlara verdiği nimetini değiştirmez ve Allah işitendir, bilendir.(Enfal-53) .

Sözün özü? Bunca parçalanmışlık hali ile kendi içimizdeki bunca kirlenmişlik hali ile batıya söz geçirecek bir duruşumuz, bir heybetimiz yok. Onların gereğini yapmasını beklemek bizim halimizin fotoğrafını arz ediyor. İçimizdeki bu dağınıklık, bu acizlik hali mazlumların bedduasına alma riski bizi de kapsıyor. Ya büyük konuşmayacağız ki insanlar bizden medet ummasın ya da gereğini yapıp, bu ümmetin izzet ve şerefi için bir araya geleceğiz, verdiğimiz sözlerin hakkını vereceğiz?  

Saldırıda hayatını kaybeden kardeşlerimize, şehitlerimize Allah´tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Özelde Müslümanların genelde İNSANLIĞIN BAŞI SAĞOLSUN?

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR