Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Halil ÇİFTÇİ


Hz.İsa´nın Akibeti

Halil ÇİFTÇİ; Hristiyanlık ´ta Hz. İsa´nın Akıbeti


 

Hz.İsa´nın Akibeti

         İnsanlık tarihi boyunca birçok hadise belirsizliğini sürdürürken bu belirsizlik içinde en çok yer işgal eden konulardan biri Hz.İsa´nın akıbeti olmuştur. Hz.İsa´nın (Mesih) çarmıha gerilmesi, ölümü, gömülmesi, üçüncü gün dirilmesi, göğe Tanrının yanına yükselmesi ve bunun sonucunda bir gün geri dönüp Tanrısal Krallığı yeniden tesis edeceği konusu Hristiyanlık inancında merkezi bir yer işgal ederken, son yıllarda dinler arası diyalog söylemi, çerçevesinde Hristiyan ve Müslümanların bir arada hareket etmesi gerektiğine dair bir izlenim uyandırılmaya çalışılmaktadır. Bunun temel dayanak noktası ise iki dinin de Mesih-Mehdi beklentisidir. Hz. İsa´nın tekrar yeryüzüne geleceği ve bu misyonu yerine getirmek amacıyla Hristiyan ve Müslümanları tek bir dinin etrafında kenetleyeceği öngörülmektedir. Bu yazıda her iki dinin kaynaklarına göre Hz. İsa´nın Akıbeti meselesi soruşturulacaktır.

Hristiyanlık ´ta Hz. İsa´nın Akıbeti

         Kanonik İncillere (Markos, Matta, Luka, Yuhanna) bakıldığında M.Ö.4.yüzyıl da (Galile´li/Celile´li) Meryem (Bakire) dünyaya geldi. Hz. İsa ise M.S.28.yüzyıl da Vaftizci Yahya tarafından Ürdün nehrinde vaftiz edilir. Dönemin Roma valisi Pontus Pilatus tarafından çarmıha gerilip idam edilir. Ölümünden 3 gün sonra Hz. İsa dirilip daha sonra göğe yükselir. Hz. İsa´nın Fısıh bayramında çarmıha gerildiği rivayetleri vardır. Hristiyanlar İsa´nın yargılanmasını, çarmıha gerilmesini ve son olarak dirilmesini içeren zaman dilimini Çile Haftası olarak adlandırmıştır.

      Bu hafta da gerçekleşen olaylar ise şöyledir; Hz. İsa, eşek üzerinde Kudüs´e girer, insanlar sevgi gösterisinde bulunur. ?Davut´un oğlu Kral? diye Hz. İsa´yı bağrına basarlar. Sonra Kudüs´teki Süleyman Mabedine giden Hz. İsa, burada bulunan banker, seyyar satıcı ve ticaret erbabı tarafından mabetten kovulur ve havarileriyle birlikte yemek yer. Son Akşam Yemeği olarak adlandırılan bugünde Hz. İsa bir daha şarap içmeyeceğini belirtir. Bu yemeğin ardından sabaha doğru Hz. İsa Kudüs Baş kâhini tarafından tutuklanır, sorgulanır ve dinsel olarak Yahudi hukukuna karşı hareket etmesi suç olarak kabul edilir. Hz. İsa, usulen Roma valisi Pontus Pilatus tarafından tekrar yargılanır. Neticede Yahudilerin kralı olduğu için Hz. İsa´nın çarmıha gerilmesi kararlaştırılır. Durum tamamen siyasidir.

       Hz. İsa´nın yargılanması esnasında havariler ve öğrencileri bulunmamıştır. Dolayısıyla havariler ve öğrencileri görgü tanığı da değildir. Baş kahin ve yüksek kurul üyeleri Fısıh bayramında toplanıp yargılamayı gerçekleştirmişlerdir. Çarmıh cezası verildiğinde Roma valisi Pontus Pilatus bu cezanın Hz. İsa´ya verilmesini uygun görmemiştir. Ancak Yahudi toplumunun önde gelen yöneticileri ve kâhinlerinin Roma valisi Pontus Pilatus aleyhinde propaganda yapacağı tehlikesi sebebiyle, Hz. İsa´ya çarmıh cezasını vermiştir. Roma valisi Pontus Pilatus bu cezayı kendi vermesine rağmen istemediği bir durumun ortaya çıkması sonucu ?eline bir kap su alıp halkın önünde ellerini yıkaması? ilginç bir durumdur. Burada vermek istediği mesaj şudur; Hz. İsa çarmıh cezası için meydana getirildiği esnada Pilatus´un ellerini yıkayarak bu cezanın kendi inisiyatifi dışında olduğunu halka sembolik bir şekilde göstermiştir.

          Hz. İsa´nın çarmıha gerilmesinin sorumluluğu kime aittir? Roma valisi Pontus Pilatus elini yıkayarak bu suçtan beri olduğunu sembolik olarak göstermiştir. Ayrıca İncil´de de Hz. İsa´nın çarmıha gerilmesini, Yahudiler üzerine yıkarak ?Hristiyanlığın propagandasın da menfi bir konum? elde edilmeye çalışılmıştır.

         Hristiyan inancında Hz. İsa´nın ölümünden üç gün sonra dirilip sonra taraftarlarına göründüğü, ardından göğe yükseldiği ifade edilmektedir. Dünyanın sonu geldiğinde tekrar yeryüzüne geleceği ve bin yıl sürecek Tanrı Krallığını hâkim kılacağı anlayışı temel ülkü olmuştur. Snoptik İncil´ler de Hz. İsa´nın dirilme hadisesi genelde kadınlar üzerinden hikâyelendirilerek aktarılmaya çalışılmıştır. Hz. İsa´nın dirilmesiyle ilgili bilgiler canlı bir şekilde olmasa da görenlerin yorumları ve abartılarak aktarılmıştır. Bu abartılı yorumlar çeşitli İncillerde şöyle sıralanmıştır;

1.Markos İncil´i: Hz. İsa´nın ölümü M.S.35 olarak ifade edilmiştir. Hz. İsa´nın daha sonra dirildiği ancak taraftarlarının Hz. İsa´yı görüp-görmediğine dair bir bilgi içermemektedir. Dirilmenin gerçekleştiği günde genç bir adamın mezarda bir grup kadınla karşılaşması anlatılmaktadır. Genç adam (Mezardaki kişi Mesih-İsa) kadınlara Celile´ye gitmesini söyler. Ama dirilme hadisesinden kimseye bahsetmemesi gerektiğini belirtmiştir. Burada şu soru akla gelmektedir: ?Kadınların bu bilgiyi aktarmayacağı aşikârdır o halde Markos İncil´ini yazan kişi bu bilgileri nasıl elde etti??  (Bu kadınların ismi Mecdeli Meryem, Yakup´un Annesi Meryem,  Solame isimli üç kişiden oluştuğu belirtilir.)


2.Matta İncil´i: Hz. İsa´nın ölümünden 10-15 yıl sonra yazılır. Burada Hz. İsa´nın diriliş hadisesini gören iki kadındır.  Bunlar Mecdeli Meryem ve Yakup´un Annesi Meryem´dir. Kadınlar dirilme hadisesini ilk Baş kâhine anlatmıştır.

3.Luka İncil´i ve Elçilerin İşleri: Dirilme hadisesini gören üç kadının dışında başka kadınlarında mezarda bulundukları ve bu olaya şahitlik ettikleri olmuştur. Luka´da tarihsel bilgi dışında Pavlus´un önderliğinde ilk Hristiyan cemaatinin oluşmasında Hz. İsa algısını yerleştirmeye çalışılmıştır. Böylece Hristiyanlık dinine Hz. İsa figürünün yerleşmesi hedeflenmiştir. Hz. İsa´nın 40 gün boyunca havarileri ve taraftarları arasında yaşadığı belirtilmektedir.


İslam´da Hz. İsa´nın Akibeti

      Kur´an da Hz. İsa´nın Cebrail vasıtasıyla Bakire Meryem´e müjdelendiği belirtilir. Onun babasız dünyaya gelmiş olması diğer peygamberlerden ayıran en önemli özelliğidir. Hz. İsa´nın çeşitli mucizelere sahip olduğu ve kendisine Allah tarafından kitap ve hikmet verildiği bilinmektedir. Kudüs civarında yaşayan İsrailoğullarını tevhit çizgisine davet ederek zamanla bozulmuş inançlarını düzeltmeye gayret göstermiştir.

        Hristiyanlığın temel doktrin ve inanç sistemi olarak benimsediği  ?Baba-Oğul-Kutsal Ruh? yani ?Teslisi? Kur´an-ı Kerim tümden reddetmektedir.

?İsa, sadece, kendisine nimet verdiğimiz ve İsrailoğulları´na örnek kıldığımız bir kuldur.? (Zuhruf/59)

       Kur´an-ı Kerim biyografi veya tarih kitabı olmadığı için İnciller gibi Hz. İsa´nın hayatı hikâyelendirilerek detaya inilmemiştir. Hz. İsa diğer peygamberler gibi açıklanmış ve mesajını aktarılmıştır. İslam yorumcularına Hz. İsa meselesinde genel olarak İsrailiyat´ta (Kur´an dışındaki ehli kitaplardan elde edilen bazı bilgiler) bulunan bilgiler kaynaklık teşkil etmiştir. Kur´an Kerim Hz. İsa´nın beşer ve ilahi mesajı tebliğ eden bir peygamber olarak görmektedir. Hz. İsa´nın ve annesinin beşeri bir insan olduğunu ilahlaştırma çabalarını reddeder. İslam dininde Hz. İsa´nın Akıbeti hakkında kimi bilgiler şöyledir;

  • Hz. İsa´nın ne çarmıha gerildiğini ve ne de öldürüldüğünü Kur´an Kerim reddeder. Allah (c.c.)  başka bir kişiyi onun yerine göndermiştir. Böylece o Allah (c.c.)  katına yükselmiştir.
  •  Hz. İsa çarmıh tuzaklarından Allah´ın yardımıyla kurtulur. Yer altına çekilir. Ne zaman ve nasıl öldüğü bilinemez. Bundan dolayı tekrar Dünya´ya gelmesi mümkün değildir.
  •  Hz. İsa ne çarmıha gerilir, ne de öldürülür. Bunu söylerken ise tarihsel değil teolojik bilgi aktarılır. Amaç Hz. İsa´nın mesajını bitirmekti. Bunu da başaramadılar. Dolayısıyla Hz. İsa´nın mesajı yaşamaya devam etmektedir. Hz. İsa çarmıhta başka bir şekilde vefat etmiş olabilir.
  • Hz. İsa´nın uyutulduğu ile ilgili Kur´an-ı Kerim´de Allah (c.c.) şöyle buyurmuştu:

?Ey İsa! Şüphesiz, senin hayatına ben son vereceğim. Seni kendime yükselteceğim. Seni inkâr edenlerden kurtararak temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar küfre sapanların üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz yalnızca banadır. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.? ( Ali İmran/55)

Bu ayetten yola çıkarak tefsir bilginleri şu ayetleri dayanak göstermiştir.

?Allah, ölecekleri zaman canlarını alır; ölmeyeni de uykusunda (bir tür ölüme sokar). Böylece, kendisi hakkında ölüm kararı verilmiş olanı(n ruhunu) tutar, öbürüsünü ise adı konulmuş bir ecele kadar salıverir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.?(Zümer 42)

?O´dur, sizi geceleyin öldürür gibi uyutan ve gündüzleyin ne yaptığınızı bilen. O, sizi kendisi tarafından tespit edilen ömrü tamamlamak için her gün uykudan uyandırıp, hayata geri döndürür. En sonunda, yine O´na döndürüleceksiniz ve o zaman hayatta iken, yaptığınız tüm şeyleri size gösterecektir.?(Enam 60)

       Böylece uyku hadisesine atıf yapılarak konu anlatılmaya çalışılmıştır. Yine Başka bir ayette Hz. İsa´nın Allah katına yükseldiği şöyle ifade edilmektedir;

? Ve ´Allah elçisi Meryem oğlu İsa´yı öldürdük´ demeleri yüzünden (onları lânetledik). Halbuki onu ne öldürdüler, ne de astılar; fakat (öldürdükleri) onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilâfa düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler; bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler. Bilâkis Allah onu (İsa´yı) kendi nezdine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir. Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce ona muhakkak iman edecektir. Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır.?(Nisa Suresi 157-159)

      Seni yeryüzünden çekip alacağım ve kendi katıma yükselteceğim. Hz. İsa´nın ölümü tatmadan Allah katına yükseldiği ve tekrar Dünya´ya geleceği, sonra normal yolla öleceği ya da takdir edildiği sürede doğal yolla ölümün gerçekleşeceği gibi yorumlar vardır. (Taberi, Zamahşeri El-Keşşaf)

 

İslam Bilginlerinin Hz. İsa´nın Akıbeti ile ilgili çıkarımları;

  • Taberi; Hz. İsa´nın çarmıhta gerildiği gün Fısıh Bayramı´ydı. Hz. İsa havarileri ile birlikteyken eve gelen askerlerin içeri girmesi sonrasında evdeki tüm insanları Hz. İsa´nın suretinebüründüğü, bu tablom karşısında askerler ?Bizi Büyülediniz?demiştir.  Askerler daha sonra odadaki kişilerden birini alıp götürmüştür. Bu yoruma göre aslında Hz. İsa´yı değil havarilerinden birinin götürüldüğü anlaşılmaktadır. Taberi bir başka rivayetinde ise Hz. İsa´nın yakalandığını ve daha sonra çarmıha gerilmek üzere sokaklarda yürütüldüğünü bu esnada Hz. İsa´nın göğe yükseldiğini ve başka birinin onun suretine büründüğünü söylemektedir. Hz. İsa´nın ruh ve bedeni göğe yükseltilir, ahir zamanda yer yüzene gelerek tüm din mensuplarını İslam´ın etrafında buluşturacak, haçı kırarak domuzu öldürecek ve kitap ehlinden alınan cizyeyi kaldıracak ve son olarak Hz. İsa Deccali öldürerek toplumsal barışı sağlayacaktır.

           Hz. İsa ile ilgili bir diğer tartışma konusu da Kurtarıcı fikri yani Mehdi hadisesidir. İslam´da Mehdi fikri halife Hz. Ali döneminde başlayıp ve Emeviler döneminde devam eden huzursuzlukların artması, sükûnetin bozulması, savaşın ve mücadelenin bitmemesi sonucu oluşmuş bir beklentidir.

  • Fazlur Rahman ilk mehdi beklentisini 8.yüzyıl da Şii ve sufilerden çıkan bir tahayyül olarak ifade ederken, bunun oluşmasına sebep olarak da toplumdaki ahlaki çöküntüyü göstermektedir.

         Bazı Bilginlerin Mehdi´nin yeryüzüne tekrar gelerek hakiki Hristiyanlığı yeniden inşa edeceği ve tevhit mesajını insanlara yeniden aktaracağı ve böylece İslam ile Hristiyanlığı tek bir çatı altına toplayacağı varsayımı günümüzde dile getirilmektedir. Bu yorumu  Prof. Dr. Mahmut Aydın ?Manipülasyon ve aldatmacadan? başka bir şey olmadığını ifade ederken. Hristiyanlığın hakikisi olmadığı gibi ne tahrifi ne de tahriften arındırılması söz konusu değildir. Hz İsa ile birlikte Hristiyanlık diye bir din kurulmamıştır. Hristiyanlığın din olarak şekillenmesi Aziz Pavlus tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu din de Mesih etrafında şekillenmiş bir ?gelenekler ve ritüeller?  toplamı olarak bilinmeli ve buna göre yorum yapılmasıın daha mantıklı ve tutarlı olacağını dile getirmiştir.

         Hz. İsa´nın akıbeti konusunda bazı hakikatlerden yola çıkarak varsayımlar ve teoriler üreten Prof.Dr.Salih Akdemir ise; Hz. Muhammed´den sonra peygamber gelmeyeceğine göre Hz. İsa´nın nüzulüne neden ihtiyaç duyuluyor? Hristiyan kaynakların da Hz. İsa´nın geleceğine dair inanç hâkimdir. Bu şekliyle müslüman bilginler tarafından Hz. İsa´nın nüzulü tasdiklenmiş oluyor ki bu bir müslümanın kesinlikle kaçınacağı anlamsız bir girişim olacağını altını çizerek defaatle ifade etmiştir.

           Diğer bazı azınlık dinlerinde de Hz. İsa, diğer bir deyişle Mehdi beklentisini görmekteyiz. Ortadoğu coğrafyasında varlık gösteren bu dinler; Mecusilik, Saabilik, Maniheizm gibi gnostik inanç örüntüleridir.

            İslam´ın diğer bir kaynağı ve referans noktası olan hadislerde Hz. İsa´nın adaletli bir hâkim olarak yeryüzüne ineceği fikri vardır. Bu fikir de Hristiyanlıktaki adil yargıç fikrini çağrıştırmaktadır. Hz.İsa´nın yeryüzüne gelerek Deccal´i öldüreceği konusu da hadislerde yer bulurken. Bu hadisinde İncilde bulunan ve Aziz Pavlus tarafından yazılan Selanikler 2. Mektubuadlı bölümdeki pasajlar ile bire bir  uyuşmaktadır. Yani hadislerdeki bazı bahisler Hristiyanlıktakine benzer olaylar ve çıkarımlar içermektedir.

         Sonuç olarak Hz. İsa´nın normal bir şekilde ölmediği ortadadır. Her canlı da ölümü tadacağına göre Hz. İsa normal bir şekilde ölmelidir. Bunun içinde tekrar dünyaya gelmesi gerekir. Belki de gelmiş, yaşamış ve normal bir insan gibi ölmüş ve gömülmüştür. Bunun yanında henüz gelmemiş de olabilir. Yani Sözün kısası Akıbeti meçhuldür, en doğrusunu Allah bilir...

       KAYNAKLAR

  1. Diyanet Vakfı, Kur´an-ı Kerim Türkçe Meali
  2. Prof. Fazlur Rahman, İslam
  3. Prof.Dr.Ekrem SARIKÇIOĞLU, Dinlerde Mehdi ve Mesih Tasavvuru
  4. Prof.Dr.Mahmut AYDIN, Hz.İsa´ya Ne Oldu?
  5. Prof.Dr.Mustafa Sami BAYBAL, İbrahim´i Dinlerde Mesih´in Dönüşü
  6. Prof.Dr.Şinasi GÜNDÜZ, Pavlus Hristiyanlığın Mimarı.
  7. Prof.Dr.Salih Akdemir, Kitabı Mukaddes ve Kur´An´a göre Hz.İsa
  8. Kutsal Kitap (Tevrat,Zebur,İncil).
  9. TABERÎ, Muhammed b. Cerîr, Taberi Tefsiri,Tarihi

 

 

 

 

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR