Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Ramazan Keskin


HOCALARIMIZA TAVSİYELERİMİZ!

Yazarımız Ramazan Keskin'in "yeni" yazısı...


Biliyorum çok uzun bir yazı fakat ancak bu şekilde meramımı dile getire bildim.

 Şu an Görevde olan ve olmayan Muhterem Hocalarımıza, Acizane birkaç hususu kendilerine tavsiye etmek istiyorum.

 

Beni tanıyan Muhterem hocalarım , tam 55 yıldır bu toplumun içinde olan ve ilkokul öncesi Kur’an Kursuyla Eğitime başlayan bir kardeşinizim.

Şu merhaleleri yaşayarak bu güne gelmiş bulunuyorum.

a- ilkokul öncesi Kur’an kursunda eğitime başladım.

b- İlkokulu bitirdim.

C- Malatya İmam-Hatip Ortaokulu’nu bitirdim.

d- Malatya İmam -Hatip Lisesi’ni bitirdim.

e-Malatya Lisesi’ni bitirdim. Bizleri İmam-Hatip Lisesi diplomasıyla üniversitelere almadıkları için ayrıca lise diploması almak için lise fark derslerini vererek lise mezunu olduk.

f-Üniversite mezunuyum.

g- Diyanet İşleri Başkanlığı’nda cami görevlisi olarak İmam-Hatiplik görevinde bulundum.

h-Mili Eğitim’de öğretmen olarak görev yaptım.

I-Kur’an Kursu muallimi olarak resmî görev yaptım.

i-ilk defa 1969 yılında Güzel İstanbul’u ziyaret ettim.

h- ilk defa 1974 yılında Hacca gittim. Yirmi (20)yaşındaydım.

J- ilk defa 1979 yılında Avrupa’ya gittim.3 Ay kadar Almanya’da kaldım. Almanya’nın birçok şehrinde konferanslar verdim.Avrupa’nın bazı devletlerini görmüş oldum.

k-Irak, Suriye,Ürdün ,Suudi Arabistan,Kuveyt, Mısır ve İran’a seyahatlerim oldu.

L-Şam’da bir süreliğine Furkan Medresesi’nde Müstemi olarak eğitim gördüm.

m- Türkiye’mizin yedi(7) bölgesini gezdim.

Türkiye’mizin dokuz (9) şehri (İli) hariç diğer tüm şehirlerini gezme fırsatımız oldu.

Türkiye’mizin birçok ilçe, kasaba ve köylerini ziyaret etme fırsatımız oldu.

Şayet bu pandemi durumu olmasaydı  yaptığım plana göre ziyaret edemediğim dokuz (9) şehrimizi de ziyaret edecektik. Eğer ömrümüz yeterse bu kalan dokuz (9) Şehrimizi de İnşallah ziyaret etmeyi düşünüyorum.

n- Zamanla tiyatro çalışmamızda oldu ve birkaç eseri canlandırmada başrol oyuncusu olarak görev yaptım. Malatya ve Malatya’nın birkaç İlçesinde ve Elbistan’da da sahne aldık.

o -Türkiye’mizin Malatya, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok şehir ve ilçelerinde halka yönelik konferanslarımız ve sohbetlerimiz oldu.

ö- Birçok yürüyüş ve mitinglere katıldım ve bazılarında da konuşmalar yaptım.

p-Birçok camii ve mescitlerde vaaz ve hutbe okudum.

r-Sayılmayacak kadar düğün ve sünnetlerde sohbetler yaptım.

s-Sayılmayacak kadar cenaze merasiminde bulundum ve sohbetler yaptım.

ş-Sayılamayacak kadar ev sohbetleri yaptım.

t- sayılamayacak kadar camii ve mescitlerde Kur’an-ı Kerim, Tefsir, Tefsir Usulü, Hadis Usulü, İslam Tarihi,İlmihal dersleri ve Riyazü’s-salihin’den Hadis Kitabından dersler yaptık.

u-Malatya Medine Mescidi’nde on yedi (17) sene fahri imamlık( parasız (görev)yaptım,

ü- Sporla uğraştım ve atletizmde Malatya İmam-Hatip lisesi’nde birinciliği elde ettim ve Malatya’da yapılan Liseliler Yarışması’na Okulumuz adına katıldım.

v-Vatani görevimi Erzincan’da Kış mevsiminde yaptım.

y-Kendimize yakın gördüğümüz siyasi partiler içinde yer aldım.

z-Zamanla birçok basın açıklamasında konuşmalar yaptım.

Muhterem hocalarım işte gördüğünüz gibi Türkçe alfabenin tüm harfleri bitti fakat daha söyleyeceklerimiz var ve bitmedi anlatacaklarımız, izninizle geri kalanları rakamlarla ifade etmeye çalışayım.

1-Üniversite yıllarımızda karakollarla tanıştık ve hak etmediğimiz halde yüzümüze karşı sövmelere ve dayaklara maruz kaldık.

2- Kenan Evren’inin 12 Eylül 1980 Darbesi sonucu Sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandım ve sonuçta beraat ettim.

Elazığ’da mahkemeye çıkarılmadan önce bekletildiğimiz bir hafta boyunca bizlere verilen çorbayı içmemiz için dört (4) kişiye bir kaşık veriliyordu ve kaşık sıramız geçtikten sonra diğer arkadaşlar kaşığı alınca hep onların ağzına bakar dururduk ta ki kaşı sırası tekrar bize gelinceye kadar ve nihayetinde verilen çorbayı içmiş oluyorduk.

İşte günlerce hayat böyle devam ediyordu.

Nöbetçiler kapıyı açıp kapatmamak için yattığımız/bekletildiğimiz koğuşun içine büyük bir kap koyuyorlardı ve mahkeme gününü bekleyen bu insanlar küçük abdestini (idrarlarını koğuşun) ortasında ve tüm diğer tutukluların gözü önünde yapma durumunda kalıyorlardı. Mel’un Kenan Evren ve arkadaşlarının yönetimi işte böyleydi kardeşler… Anlatılacak daha çok şey var fakat anlatmayayım ve o günleri yaşamamış olan sizleri üzmeyeyim. Ülkemizin insanları neler gördü neler...!

3- Malatya Medine Mescidi’nde okuduğumuz hutbelerden dolayı da bir süre cezaevinde tutuklu olarak kaldım ve sonunda birçok davadan beraat ettim ve birkaç davam da zamanla değişen kanunlar dolayısıyla sonlanmış oldu.

4-Malatya’da tutuklu olarak kaldığım E Tipi Cezaevi’nde benimle birlikte kalan mahkûmlarla cuma namazını kıldık/ kıldırdım.

Cezaevindeki cemaatten birkaç kişinin isimlerini müsaadenizle zikredeyim,

Muhterem Ramazan Kayan, Zekeriya (Zeki) Şengöz, Fahri Memur,Vedat Uzun, Orhan Çam, Ahmet Nacar, Mehmet Akpınar, Celil Hoca ve Mehmet Cömert gibi çok değerli kardeşlerimiz vardı ve ayrıca bazı mahkûm arkadaşlarımız da vardı.

5- Adliye binasındaki duruşmalarımızda da adeta birer hutbe irad ettim diye bilirim.

6- Başörtüsü davasında ben ve diğer arkadaşlar idamla yargılandık.

7-Resmî görevlerimden ayrıldıktan sonra bazı kardeşlerle birlikte ticaretle uğraştım.

8- Bir ara Merhum Babamla, annemle, annemin geliniyle ve aile efradımızla birlikte ziraatla  uğraştım.

Küçüklüğümde 5-6 yaşlarında hayvancılık ve ziraatla uğraşmıştım. Bu konuda bilgi sahibiyim.

9- Tek başıma ticaretle uğraşmaya El-Medine Neşriyat’la başladım, El -Medine Kitap Evi’ni açarak ticari hayatımı babamın torunlarıyla (Rabbimizin bize verdiği evlatlarımla )sürdürdüm.

10- Bir ara çay ocağı işletmesini yaptım.

11-İki arkadaşla birlikte 1997 Malatya’da Medine Et Lokantası’nı faaliyete geçirdik.

12- Kısa bir süreliğine de olsa bazı arkadaşlarla birlikte Düğün Salonu işletmesini gerçekleştirdik.

Ortaklarımızdan birinin ihanetiyle sonuçlandı.

13- Gençlik yıllarımızda bir Akıncı olarak kendi bölgemizde Akıncılar Derneği’ni faaliyete geçirdik.

Ben Hala Bir Akıncıyım,

14-Malatya İmam- Hatip Mezunları Derneği’nde çalışmalarımızı sürdürdük.

15- Malatya Din Görevleri Derneği yönetiminde görev yaptım.

16- Malatya Milli Türk Talebe Birliği Derneği’nde çalışmalarımızı 12 Eylül 1980 yılında Kenan Evren’in gece baskınıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni lağv edinceye kadar devam etti.

17 -Malatya’da haftalık Medeniyet Gazetesi’yle basın hayatına adım attık.

Gazetemiz 1999 başörtüsünün yasaklandığı bir zaman diliminde yayın hayatına başlamış oldu.

Gazetemizle ilgili olarak birkaç dava açılmış oldu ve bir müddet sonra gazetemiz zorunlu olarak yayın hayatına son vermek durumunda kaldı.

18-Malatya’mızda İslâmî Kültür Ve Eğitim Derneği adı ile bir dernek kurduk. Maalesef derneğimiz de 28 Şubat’ın azilliğine uğradığından kısa ömürlü oldu.

19- yine yolumuza devam ederek 2000 yılından sonra Malatya Medeniyet Derneği’ni faaliyete geçirmiş olduk ve el’an faaliyetlerini sürdürüyor.

20-Allah’a sonsuz hamd ve şükürler olsun, annemin yerine Hacca gittim.

1976 yılında 124 Murat’la yeni şoför olduğum halde babamla birlikte Hacca gittik.

Annemin geliniyle de 2003 yılında Hacca gittik.

Oğlum Davud’u ve torunum Üsame’yi Umreye gönderdim.

Ağabeyim Ebuzer’i ve her iki ablalarımı da  Umreye göndermeye Rabbim bana lütufta bulundu.

21- Hamdolsun, annem ve babam beni evlendirdiler ve Allah bize 4 tane kız evladı ve 6 tanede erkek evlat verdi.

Hamdolsun, kız çocuklarımı ve oğlan çocuklarımı Allah’ın izniyle evlendire bildim, şimdi herkes kendi evinde ve kendi işleriyle meşguller.

Allah (C.C) bize birçok kız ve oğlan torun hibe etti. Allah’ımıza sonsuz şükürler olsun.

Yazılacak daha çok madde var fakat ben sizlerin sabrınızı zorlamama adına burada noktayı koyalım.

Bütün bunları niçin sizlere aktarmak istedim, çünkü yaptığımız işlerimizde hatalı gördüğümüz duruma düşmeyesiniz diye.

Şimdi başa dönelim.

Muhterem hocalarım, sizlere bazı hususları tavsiye etmek istiyorum.

Beni tanımayan muhterem hocalarım da beni tanıyanlardan sorup öğrenebilirler.

Bu kısacık ömrüm içinde şunu gördüm ki birçok yanlışımız olmuş.

Örneğin; bir toplumun en küçük birimi ailedir. Aile de iki ferdi vahitten oluşur.(Bir erkek ve bir de Kadından oluşur.)

Yarının ailesini oluşturacak olan fertler iyi yetiştirilmezse, arzu edilen hedefe ulaşmak mümkün değildir.

Toplumun değişimi ferdin değişiminden geçer.

Muhterem hocalarım, hayatımı sizlere anlattım ki sizler bizim düştüğümüz hataya düşmeyesiniz diye.

Muhterem Hocalarım, sizler vaaz, sohbet ve hutbelerinizde şu konulara yer verirseniz görevinizi hakiyle yerine getirmiş olursunuz.

Muhterem hocalarım, bildiğiniz gibi yaratılışımızın gayesi Allah’a kul olmaktır. O halde şu konularda yoğunlaşmalıyız:

1-Öncelikli olarak ümmetimize(halkımıza)imanı anlatınız. Nasıl mümin ve Müslüman olacaklarını anlatınız.

2- Güzel Ahlâkı anlatınız. Bir mümin ve Müslüman hangi Ahlaka sahip olması gerektiğini anlatınız.

3-Eminlik sıfatını ve Resul’lerin sıfatlarını esas alarak anlatınız.

4-Doğru sözlü olmayı anlatınız.

5-Asla yalan söylememek gerektiğini anlatınız.

6-Sözünde ve vaadinde durmaları gerektiğini anlatınız.

7- Emanete riayet etmelerinin elzem olduğunu anlatınız.

8-Dünyada nasiplerini en güzel bir şekilde (helâl ve harama riayet ederek) Dünyalarını imar etmelerini ve Ahiretlerini de güzel bir şekilde imar etmelerini tavsiye ediniz/anlatınız.

9- Cehennemden korunmak ve Cenneti kazana bilmek için kendilerini her fırsatta uyarınız/anlatınız.

10-Büyüklerimize saygılı olmalarını ve küçüklerimize karşı da şefkatli ve merhametli olmalarını anlatınız.

11-kişinin anne ve babasına karşı görevlerini titizlikle anlatınız.

12- Kardeşlerin birbirlerinin hakkına ve hukukuna saygılı olmaları gerektiğini anlatınız.

13-Akraba ve komşularına karşı görevlerini hatırlatınız.

14-Aile reisinin ailesine karşı sorumluluklarını anlatınız.

15-Dünyadaki tüm müminlerin birbirlerinin kardeş olduğunu anlatınız.

16- Dünyanın bir imtihan yeri olduğunu anlatınız.

17-Bir Müslümanın kendisine, aile bireylerine, tüm Müslümanlara ve tüm İnsanlara karşı sorumlu olduklarını anlatınız.

Bir Müslümanın tüm canlılara karşı sorumluluğunu ve hatta tabiata karşı da sorumlu olduğunu anlatınız.

18- konuşurlarken kelimelere dikkat etmelerini ve gerekirse aynı kelimeyi birkaç defa tekrar etmelerini anlatınız.

19 -Müslümanlar, kazançlarını sadece kendilerine ve çocuklarına hasr edemeyeceklerini ve diğer tüm insanlara karşıda sorumlu olduklarını haber veriniz/anlatınız.

20- Tüm insanların bir ailenin fertleri olduğunu güzelce  anlatınız.

21- Tüm mümin ve Müslümanlar birbirlerini himaye etmeleri, maddi ve manevi olarak birbirlerini gözetmelerinin İlâhî bir EMİR olduğunu anlatınız .

Bu sayılan ve sayılamayan hususları Kur’an-ı Kerim’den ayetlerle, Resulullah’ın sünneti seniyesiyle ve Ashabı Kiram’ın güzellikleriyle,Takva sahibi âlim şahsiyetlerinin tavırlarıyla ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad eden şahsiyetlerin hayatlarından ve kahraman hareket adamlarının hayatlarından kesitler sunarak anlatınız.

Siyasi söylemlerden ve fayda sağlamayan münakaşalardan uzak durun.

Muhterem Hhcalarım, siz kendi sorumluluğunuzu yerine getirmeye çalışınız ve Allah’a güvenerek Allah’ın dosdoğru yolunda yürüyünüz. Bu yürüyüşünüzde ya önde olun veya önde olanların yanında olunuz.

Muhterem hocalarım, Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize ve üzerimize olsun.

Vesselam.

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Osman Baharçiçek
2.12.2021 09:16:53
Bir ömre bu kadar güzel amel sığdırmak her kula nasip olmaz. Ne mutlu bu alemde güzel iz bırakanlara. Allah yolunda her türlü sıkıntıya göğüs gerenlere.

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR