Bir arkadaşımın tanıklığıyla, üzüldüğüm konular arasında yer alan atamalara değinmek istiyorum.
Belki çok yaygın değildir, belki ille de ?dayı? formülünün işletildiği ?şaz? örneklerden biridir. Belki atama bekleyenlerin haberi bile yoktur, gözlem yapan ?dayı? durumdan vazife çıkararak, atanacaklardan birinden yana tavır belirlemiştir.
Belki şu, belki bu?
Konu ?dini anlatacakların? ataması olunca daha da dikkat çekiyor; sınavda yüksek puan alan değil, sözlüde kendisine 100 üzerinden 100 verilen diğer kişi bindelik bir puan farkıyla atanıyor, diğerinin boynu bükülüyor.
Her konudaki atamalar için önemli bir taraf tutma, adaletten sapma konusu ancak mesele ?dini anlatacakların? atanacağı bir sınav olunca daha da dikkat çekiyor ve üzücü, cidden yaralayıcı!
İl önemli değil?
Kişi de önemli değil?
Yaşanan ve üzen icraat önemli? Araştırılmalı, doğru neyse o yapılmalı!
Bu icraatın yaşanmasına sebep olan, susan, ?ne yapalım, oluyor böyle işler? diyen, duyup da gereğini yapmayanların duruşu önemli?
Bu tür anlatımları ilk defa duymuyorum.
Birebir yaşayanların dilinden, ikinci şahısların anlatımlarından, sosyal medya üzerinden çok anlatıldı, duyduk, okuduk, ihtimal vermemeye çalıştık. Hatta bazen, eskiden daha fazlası yapılıyordu, dedik ve olayı yumuşatmaya çalıştık.
İyi de iki insan var, biri epey yüksek bir puan almış, diğeri düşük ve ikisi de atandıklarında ?din? anlatacak!
Adaletten, hak yememekten, faizin, rüşvetin, haksız kazancın, haksız kazanmanın, torpilin haramlığından bahsedecek!
Biri diyelim ki sınavdan 90 almış, diğeri 60? Mülakata alınıyorlar; 60 alana 100 üzerinden yüz, diğerin 100 üzerinden 60 veriliyor? Sonuç sınavda 90 alan atanamıyor, sınavda 60 alan atanıyor! Ve atanan adam seviniyor, içine sindiriyor, haram bir iş yapıldı demiyor! Yarın kürsüye geçip, haramdan bahsedecek, harama giden yollardan bahsedecek. Kul hakkı yemenin haramlığından dem vuracak. Adalet diyecek, zulmü lanetleyecek?
Dua edecek!
Haksız yollarla, hak edenin hakkını gasp ederek geldiği görevde yaptığı duanın bir anlamı olur mu?
Hesaptan bahsedecek mesela iyi de kendisi yaptığının, atanma şeklinin hesabını veremeyecek olan biri hesabı nasıl anlatacak?
Lütfen kendimize gelelim!
Başkasının ekmeğine mani olarak, mazlumun ahını alarak bir yere varamayız. Anlatılacak din adına şeylerin de bir bereketi olmaz!
Bu şekilde atanan öğretmense nesle faydası olmaz.
Cami görevlisiyse kürsünün lanetiyle girer camiye ve faydalı olamaz!
Mühendisse sadece iş yapacak olana engel olur, yanlış işlere sebep olur!
Hekim veya diğer sağlık görevlerinden birine mensupsa sağlık adına iyi adımlar atamaz!
Hak edenin hakkını gasp edenler, geldikleri görevde ülkeye, insanlığa faydalı olamaz!
Bir hakkın gasp edilmesine sebep olanlar, bu haksızlığın narıyla yanar!
Yanma var, yanma var; bazıları son ana kadar yandıklarını anlamaz, fark ettiklerinde iş işten geçmiş olur!
