Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Seyit Ahmet UZUN


Gelme, Görme Halimizi Ey Muhammed!

Gücümüz kırıldı ey Nebi! Rükumuz, secdemiz anlamını kaybetti.


Adına eşsiz naatlar yazıldı. Su gibi, yağmur gibi rahmet ol dediler dertlerimize.

Hep andık seni tüm özlemimizle.

Gönüllerimizde sen, dilimizde sen vardın.

Sendin ol Habibi Kibriya, Siracen Münira.

Miraçla ilmi ledünnin sırlarıyla tanıştın.

Seni anlatmak için ey Muhammed kelimeler kifayetsiz, sözler acizdir.

Sana güzel sözler söylemek isterdim. Naatlarımda adına methiyeler dizmek isterdim ey Muhammed!

Ama gelme görme halimizi, ümmetinin içinde bulunduğu sefaleti, acziyeti, kaosu ve buhranı.

Üzülürsün ey Muhammed!

Gönül koyarsın bizlere ey Nebi!

Kıyamadığımız gözyaşlarına boğulursun ey Nebi!

Gelme ne olusun, görme halimizi!

Ümmetin kan ağlıyor.

Bir tarafta zalimler kan ağlatırken, ateşlerde yakarken, bir yandan da kardeşler boğazlıyor birbirini.

Arakan, Doğu Türkistan, Bangladeş, Filistin, Suriye, Mısır ve adını sayamadığım nice ülkelerde ümmetin mahzun, mazlum gözü yaşlı?

Gelme, görme halimizi ey Muhammed!

Sıffinlar, Cemeller yeniden yaşanmakta, kardeş kardeşin kuyusunu kazmakta ve acılara zemin hazırlanmakta.

Nasıl ki Yusuf peygamber abileri tarafından kuyuya atıldıysa, şimdi de abiler, kardeşler çağımızın Yusuflarına zindan olacak kuyular hazırlamakta.

Gelme, görme halimizi ey Muhammed!

Eşsiz Kur´an kurban edilmekte?

Herkes dinin bir ucundan tutmuş, kendine tevil etmekte.

Allah adına inananlar birbirini ye(r)mekte.

Ellerini ovuşturmuş zalimler, ?Oh olsun yesinler birbirini? demekte.

Zalimlerin gözlerindeki sevinci görmeyecek kadar kör olmuş ümmetin ey Nebi!

Onların sevinç çığlıklarını duyamayacak kadar sağır olmuş.

Senin üzülmene dayanamam ey Nebi!

Kaybedenin İslam olacağı nice savaşlara, kavgalara kılıçlar çekilmekte, dosyala dizilmekte, belgeler, kayıtlar hazırlanmakta.

Eşsiz mucizen hayat kaynağı Kur´an, bencil arzularla kurutulmakta.

Senin, Allah´ın peygamberi olduğuna şahitlik eden Allah, sana inananların en önemli özelliğini ne güzel anlatmıştı;

?Muhammed Allah´ın elçisidir. Beraberinde bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûya varırken, secde ederken görürsün. Allah´tan lütuf ve rıza isterler. Onların nişanları yüzlerindeki secde izidir. Bu, onların Tevrat´taki vasıflarıdır. İncil´deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ekicilerin de hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Allah onlardan inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük mükâfat vâdetmiştir.? (Fetih/ 29)

Gücümüz kırıldı ey Nebi!

Rükumuz, secdemiz anlamını kaybetti.

Namaz zalimlere kıyamdı, inananlara rahmetti.

İnananlar birbirine şefkatli, zalimlere şeditti.

Namaz bir işareti ilahiydi. Alnı secdeliler, kafirleri öfkelendirirdi.

Gelme görme halimizi ey Muhammed!

Kıldığımız namazlar birbirimize kıymaktan alıkoymuyor bizi.

Kıyam zalimlere bir duruştu, şimdilerde kıble ehli olanlar birbirine kaşı duruyor. Zalimlere karşı eğiliyor. Rükusu zalime olan ümmetinden, alemlerin Rabbi Allah´ına sığınırım ey Muhammed!

Namazımızın kıyamı kayboldu ey Nebi affet bizi!

Gelme, görme halimizi ne olursun...

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR