Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Seyit Ahmet UZUN


Eş Seçiminde Sorumluluk/2

Bir Müslüman eş seçiminde nelere dikkat etmesi gerektiğini Kur´an´a sorduğunda aldığı cevap onun için önemli ve aynı zamanda inançlıysak uymak zorunda olduğumuz bir sorumluluktur.


Adamın güzel bir kızı vardı. Evlilik yaşı gelmişti. Kapıya damat adayları gidip gelmeye başlamıştı. Ama adamın isteğini karşılamakta zorluk çekiyorlardı. Adam isteklerini tek tek sıralıyordu. İşin var mı? Evin var mı? Araban var mı? Yazlığın var mı?

Talepler dünyalık olarak sıralanıyordu. İsteklerin hepsini bir arada bulunduran bir aday nihayet çıkmıştı. Adam kızı için sevindi. Artık kızı rahat yüzü görecek mutlu bir geleceği olacaktı.

Ve evlendikten bir müddet sonra kızın dikkatini çeken bir şey olur. Eşinin birlikte olduktan sonra yıkanma gibi bir derdi yoktu. Bunu annesiyle paylaşır. O da kocasına söyler. Ve nihayet adam damadını çağırır. Olayları anlatır. Yıkanmanın gerekliliğini dini bir vecibe olduğunu falan söyler. Ancak aldığı cevap onu şok eder.

?Ben Müslüman değilim ki!?

?Nasıl yani? Nasıl Müslüman değilsin??

?Sen benim inancımla ilgili bir şey sormadın ki! Evimi, arabamı, işimi, yatımı, katımı falan sordun. Ve sorduklarının hepsi de bende vardı. Yalan söylemedim.?

Adamın damadına söyleyeceği hiçbir şeyi yoktu. Başını önüne eğdi. Oradan kalktı.

Eş seçiminde insan dünyada rahat edeceği bir eş seçiminde bulunmasından daha doğal bir şey olmaz. Çünkü evlilik duygusal, ekonomik, sosyal bir yetkinlik üzerine kurulmuş sorumluluk bilinciyle ayakta duracak sosyal yapı taşıdır.

Ve inanç bu evliliği ayakta tutacak en önemli unsurdur.

Bir Müslüman eş seçiminde nelere dikkat etmesi gerektiğini Kur´an´a sorduğunda aldığı cevap onun için önemli ve aynı zamanda inançlıysak uymak zorunda olduğumuz bir sorumluluktur.

Peki Kur´an hangi kriterleri gündeme taşımaktadır;

?İman etmedikçe putperest kadınlarla evlenmeyin. Beğenseniz bile, putperest bir kadından, imanlı bir câriye kesinlikle daha iyidir. İman etmedikçe putperest erkekleri de (kızlarınızla) evlendirmeyin. Beğenseniz bile, putperest bir kişiden inanmış bir köle kesinlikle daha iyidir. Onlar (müşrikler) cehenneme çağırır. Allah ise, izni (ve yardımı) ile cennete ve mağfirete çağırır. Allah, düşünüp anlasınlar diye âyetlerini insanlara açıklar.? (Bakara/221)

Peygamber efendimizde evlilikte tercihin inanç olduğunu belirtmektedir.

İman, nefsimizin hoşuna gitmese de Allah´ın ilkeleri doğrultusunda hayatı ikame edebilmektir.

Gözlerin aşkının ihaneti kaçınılmazdır. Seküler kültürün duygusal alt yapısını oluşturan unsur; iş, güzellik, sermaye ve kariyerdir.

Günümüzde boşanan ailelere baktığımızda genelde aşk üzere bir hayatı önceleyerek, gözün süsüne önem verdiklerini görmekteyiz. Bir de KPSS sınavında aldığı puanın bile eş seçme kriteri olarak değerlendirildiği günümüzde ailenin temelinin ne üzere atıldığını daha iyi anlarız.

Öncelikleri seküler bir dünyanın, konfor, lüks, elit muhit, marka yaşam, özgür birey, daha fazla kazanç, hodbin yaşam, popüler kültürü takip gibi özellikler olan bir ailede mutluluğu sağlayan ögelerin çok fazla bir anlamı olmayacaktır.

Televizyonlarda fit kadınlar, yakışıklı erkekler, arzulayan nefislerle süslenmiş bir rol model tiplerin evlilik için arzulanan kriterler olduğunu görmekteyiz. Ama inananlar için Allah´ın sözü değerliyse evlilikte kriterlerimizin önceliği; inanç, erdem, sorumluluk, sevgi, saygı ve merhamet olmalıdır.

Peki günümüz dünyasında inançlı olanların evlilik hayatında yaşadığı sorunlar bu öncelikleri göz ardı etmemiz için geçerli bir sebep midir?

Veya iyi insan olsun da inançlı olup olmaması bir anlam ifade etmez diyerek Allah´a rağmen bir tercih unsuru mu belirlemeliyiz?

Bu soruları da önümüzdeki hafta değerlendirelim inşallah.

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR