Allah´ın adıyla...
Medyanın tekelleştiği bir dönemden geçiyoruz, medya güç odaklarının inisiyatifinde; onların çıkarlarını gözetmekte ve onlara hizmet etmektedir. Yerinde bir tespitle; ?Devletin hem ideolojik hem rant yaratma anlamında çekim merkezi olduğu ülkelerde, gazetecilik, esas işlevinin dışında özel misyonlar geliştirir. Toplumsal alanın dinamiklerini anlayıp aktarmak tümüyle anlamsızlaşır. Onun yerine, cinayetler ve kazalardan oluşan cinsellik soslu üçüncü sayfa haberciliği ile yetinilir. Devletin tasarruflarının kamuoyuna aktarılması ise ?doğal´ bir sansür süzgecinden geçirilerek gerçekleştirilir. Eğer yayın organı kendisini devlet ya da hükümetle özdeşleştiren bir ideolojik bakışa sahipse, doğrudan yönetimin ?ağzına´ bakar ve haberciliğini de ?milli´ menfaatler çerçevesinde sunar. Dış haberler ise ya tamamen magazinsel seviyede tutulur ya da aynı ?milli´ bakışın ihtiyacına göre şekillendirilir.? Bu tespit de gösteriyor ki; güdümlü medyanın sunduğu imkanlarla, büyük topluluklar, belirlenen ve kendilerine sunulan gündemleri konuşurlar. Bu tekelleşmeyi kendi çapında kıracak, güç odaklarına karşı insanımızın doğru bilgi ve haber edinme gibi doğal haklarını koruyacak ve imkân sunacak direnç odaklarına ihtiyaç olduğu yadsınamaz bir gerçekliktir.
Bu gerçeklikten hareketle; belli bir dönemdir atıl olan "Haber Duruş" sitemizi aktif kılma çabasında olduğumuzu sizlerle paylaşmak istiyoruz. Haber Duruş sitemiz; makalelerle, röportajlarla, haber ve analizlerle insanımıza ?doğru bilgilenme imkânı sunmak´ gibi bir misyon üstlenmiştir; çabamız, bu misyonu ifa edecek bir iklimin oluşması ve insanımız tarafından bu gerçekliğin görülmesidir.
Günümüz şartlarında aşılması gereken sarp bir yokuşa tırmanıyoruz; bu sarp yokuşu yazar, araştırmacı, muhabir ve siz okuyucularımızın duyarlılığı ve yükleneceği sorumlulukla aşacağız. Bu dayanışma bize psikolojik olarak güç verecek ve moral kazandıracaktır. Gücümüz; insanımız, söz ve değerlerimize bağlılığımızdır, değerlerimize yaslanarak ?insan´ı ve ?söz´ü anlamlı kılmak ve bunun hasılasını ?imkân´a dönüştürmektir.
Toplumdaki güven ortamının zedelenmesi ve puslu havaların oluşması büyük oranda; sözü anlamsızlaştırmaktan, bilgi kirliliğinden, kirli ilişkilerden ve insanların rızık endişelerinden kaynaklanmaktadır. Yine yerinde bir tespitle; ?Böylece suç içermeyen birçok ilişkiyi yan yana getirerek suç ürettiğini sanan, suçlanması istenen kişileri gelmiş geçmiş her türlü melanetin sorumlusu yapmak isteyen bir tetikçilik, müdanasızca kol geziyor. Ahlaksızlık kurumsallaşıyor? Ve ne medya ne STK dünyasında kimseden ses çıkmadığı gibi, iktidar cenahında da birçokları ortaya konan bu çabaya takdirle bakıyor. Tetikçiliğin şerefli bir mesleğe dönüştüğü ortamda, elinizde ahlaki temeli temiz herhangi bir ?dava´ kalmayacağı ise idrakin ötesinde kalıyor.? Bu tespitte de ifade edildiği gibi bu sefih zihniyet ve kokuşmuş iklime teslim olamayız; bize düşen, bir canlılık alameti olarak kişiliğimizi korumak ve değerlerimize sahip çıkmaktır.
Yukarıda; ??sözü´ anlamlı kılmak ve bir imkâna dönüştürmek? ten bahsetmiştik. Bu konuyla ilgili İlahi ölçüyü ortaya koyarsak; ?Ey iman edenler, eğer bir fasık, size bir haber getirirse,onu ´etraflıca araştırın´. Yoksa cehalet sonucu, bir kavme kötülükte bulunursunuz da sonra işlediklerinize pişman olursunuz.? (Hucurat, 49/6) Ayette ifade edildiği gibi, burada ?sözü´ anlamlı kılmanın manası bir ?haber´in etraflıca ?araştırılması´dır. Peygamber (as)´ın ifadesiyle; "Siz bana davacı-davalı olarak gelirsiniz. Olur ki, bazınız davasını daha güzel anlatır. Ben de onun lehine hüküm veririm. Kime bu şekilde kardeşinin hakkından verirsem bilsin ki, ona ateşten bir parça vermiş olurum.? (Buhari, Şehadet, 27) Hadiste de ifade edildiği gibi?davasını daha güzel anlatır.?dan maksat sözü-haberi anlamından uzaklaştırıp hakikati ket etmektir, ?kardeşinin hakkından verirsem?burada da bir hak gaspı vardır. Gerek ayet ve gerekse hadis konunun ne kadar can yakıcı olduğunu gösteriyor.
Tekrar konumuza dönersek, ne idi konumuz;?söz´ün anlamlı kılınması, bunun öğeleri de haber ve bu haberin araştırılmasıdır. Yukarıda öne çıkardığımız bu kavramlara yeterince değinildi. Bir noktaya daha değinmemiz gerekiyor ki; bunların tahakkuku için bir imkân oluşturmak sorumluluğudur ki, bizim de yapmak istediğimiz veya yapmaya çalıştığımız budur. Bir şeyler yapma isteğimizi ve hissiyatımızı sizlerle paylaşmak istiyoruz, vereceğiniz cesaretlendirme ve katkılarla bu yolun alınacağına ve aşılacağına inanıyoruz.
Bu ağır sorumluluğu yüklenebilmek için siz değerli dostlarımızı Haber Duruş´a "makale, yorum, röportaj, fotoğraf, video ve haber"lerle katkıda bulunmaya davet ediyoruz. Bu çağrımıza olumlu cevap vereceğinizi ve desteğinizi esirgemeyeceğinizi umut ediyoruz.
Sizden talebimiz; bu başlıkların hangisinde, nasıl destek olabilirsiniz? Hangi aralıklarla ve hangi türde yazı yazabilir veya önerilerinizle katkı sunabilirsiniz? Bu talebimize vereceğiniz cevapla bir imkân oluşacak, "Haber Duruş" daha zengin kolektif bir düşünceyle şekillenecek ve bu alanda ?söz? üne itibar edilecektir, inşallah.
Sonuç olarak şunu diyebiliriz; ?Haber Duruş? Çıra Yayınları´nın verdiği kısıtlı teknik hizmet ve katkıyla hayat bulmuştur, sizlerin güven ve yardımlarını sağlayabilirsek hem uzun vadeli hem de anlamlı hizmetlerde bulunabilecektir.
Gelin; yerli, yabancı tekelleşmiş medya ve kendi çıkarları doğrultusunda yayıncılık yapan yayın organlarından farklı bir ?duruş´ la, karınca misali de olsa tarafımızı belirleyelim. Adalet sevdalıları olarak küçük de olsa bir örneği birlikte gerçekleştirelim. Söylenecek sözümüzü esirgemeden, dilimizle/kalemimizle de olsa cehdimizi sürdürmeye çalışalım?
Umudumuzu korumak adına çabalıyoruz ve her türlü desteğinizi bekliyoruz.
Selam ve dua ile...
