Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Aziz DARICI


Düşünce Krizi

Akıl şükrünü hikmet olarak ortaya koymayıp; yanlış düşünce ile hükümler çıkarırsa zulüm kokan eylemlerin komuta merkezi olur.


26.10.2018 Cuma

Bu coğrafyada yaşayanlar olarak birçok krizleri atlattık. Üzerimizden Haçlılar, Moğollar silindir gibi geçti. Her tükenişte ?Allah´ın yardımı ne zaman?  kalbe düşünce, Allah´ta ?Allah´ın yardımı pek yakındır? diye karşılık buldu. O zaman zalime karşı kalkan eller, dile düşen dualar, ayağa kalkan çınar gibi bedenimizle dimdik ayakta durduk.  Allah´ta nice gönül fetihlerini, nice coğrafyanın kapılarını bizlere açtı. O zaman İslam coğrafya rahat bir nefes aldı. Kendine geldi. İnsanlar yıllar süren bir medeniyetin çatısı altında beraber yaşamasını bildiler.

Şimdi ise batının kuşatması altındayız. Lakin bu kuşatmanın farkı diğer kuşatmalardan daha derin farklılıklar içeriyor. Fiziksel kuşatmalar yerini fikirsel kuşatmalara, bunun sonucunda fikirsel ve inansal değişimler ve bunun yansıması olan kültürel değişimler yaşadık. Kendi coğrafyamıza yabancılaştık. Kendi kelime ve kavramlarımı el Fatihalar okuduk. Yabancılaşan akıl kendine başka fikirsel açılımlar buldu. Her açılım farklı bakış açılarına yöneltti. Kendi hikmetimizi ve irfanımızı düşmanımıza benzeyerek, onları taklit ederek, onların kültürlerine, onların yaşamlarına özenerek kaybettik. Çift kimlikli halimizle dilde Müslüman, yaşantıda Avrupaî olduk. Ne İslam´a yar olabildik ne tam batıya teslim olduk. Bir twitt ile ekonomik tansiyonumuz bir kalktı bir düştü.

Amerika kriz yaşamasın diye dua edenimiz oldu mu, Allah Amerika´ya zeval vermesin diyen oldu mu? Sorusu ciddi sorular iken, faiz ve döviz endeksli kalplerin ne barındırdıklarını bilmek için içine bakmaya gerek yok. Nabızların atış sayısı ibreleri şaşırtır durumda. Ülke, millet derdi olmadığı için onların gözü sadece ekonomi bültenlerine bakmakla vakitleri geçirirler. Ülkemizde yaşananlar pek onları ilgilendirmiyor. Yalnız notumuzu düşmeden edemeyeceğiz. Bu ülkedeki ekonomik kriz yaşanıyorsa bunun bir sebebi de bunları doyuramadığımız içindir. O yüzden biraz vatandaş olarak destek çıksak iyi olur!!! Onlar bize çökmeden biz onlara uğrasak iyi olur.

Magazinleşen hayatımız bizleri etkilemiyor değil. Sinemadan tutun tiyatroya bir sürü adam akıllı proje izlenme reytingine takılıyor. Bu ümmet adına kafa yorularak yazılan yazılar bir köşede unutuluyor. Ciddi tahlillerimizin okunma sayısı gitgide azalıyor. Milletin okuduğu bazı yazarların yazılara bakıyoruz tıklanma sayısı, kendisinin kanatlanmasına yetecek kadar çok.  Ciddi birkaç yazıdan sonra ciddiyetten uzak yazılar bile aynı derecede puan alıyor. Gırgır şamata, belden aşağı senaryolar izlenme rekorlarını alt üst ediyor. Gençlerin aşk dolu dizlerde kendini kaybettiği bir dram izliyoruz. Kadınların gözlerini alamadığı programlardan dolayı yemek ve yatma saatlerinin değiştiği zamanlardan geçiyoruz. Acaba bizlerde mi suç yoksa başkasında mı bilemiyoruz. Oysa aynı klavyede yazılar yazmaktayız. Allah, peygamber aşkı için de güzel güzel edebiyat yapmaktayız! Âlim ve yazarlarımız hakkını vermiyor desek yalan olur?

Bizlere göre sorun ciddi bir düşünce krizinde yatmakta. Eğer akıl, ilmi bir bilgiyi ciddi bir muhakeme gücü ile hayata taşınmayıp, sadece entelektüel bir bilgi olarak depolanırsa sonuç yukarıda saydıklarımız gibi olur. Akıl düşünce merkezinden uzaklaşıp heva ve heveslerin oyuncağına dönüşürse yeryüzü ifsad olur. Akıl şükrünü hikmet olarak ortaya koymayıp; yanlış düşünce ile hükümler çıkarırsa zulüm kokan eylemlerin komuta merkezi olur. Hakikatten bağımsız, adaletten yoksun, hukuktan bihaber ideolojik fikirlerin tasallutu altında fikirsel açmazlara girer. O zaman mantık dışı eylemlere mazeretler arar. Kabul edilemez fikirlere kapı aralar.

Bu ümmet kitaptan, okumaktan, araştırmaktan ve sorgulamaktan vazgeçtiği gün ilim başka yerlere göç etti. Göç edilen yerde kendisine değer verme ile ilgili sıkıntılar olsa bile sahiplenildi. O zaman oradan tekrar dönme gibi bir niyet ortaya koymadı. Batı ilmin tüm nimetlerinden faydalanırken biz düşünsel krizler içinde ömür çürüttük. Çünkü bu coğrafya ilme olan hasretini, ihtiyacı ile değil geçmişe olan özlemi ile kendine geleceğini sandı. Geçmiş kahramanlık hikâyeleri ile yeni çığır açacağına inanıyor. Oysa asıl mesele ilme tekrar sarılmak, ilme doğru yol almaktır. İlme sarıldığımızda o zaman hikmet yolculuğu başlayacak. Bunu sonucunda ilim asıl sahiplerine geri gelerek insanlığa gerçek manada hizmet edecektir. Vesselam?

 

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR