Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Seyit Ahmet UZUN


Bir Seçim Sabahı

Seyit Ahmet Uzun'un "yeni" yazısı...


Bir kaos ortamı bekleniyordu ama Rabbime şükürler olsun ki ülkem huzurlu, sağduyulu ve güvenli bir seçim sürecini tamamladı. Millet ne zaman ne için dışarıya çıkacağını çok iyi bilmektedir. Endişeleri boşa çıkararak kaos ve anarşi beklentisi içinde olanların hevesini kursağında bıraktı.

Sandıklar açılırken herkes beklentisini yorum olarak paylaşıyordu. İktidar ve muhalafet karşı tarafın manipülasyon yaptığı yorumlarıyla geceyi geçirdi. Ancak halk duygu ve düşüncesini oy pusulasına bastığı mühürle belli ediyordu. 

Açıklanan resmi olmayan sonuçlara göre Cumhurbaşkanlığı seçiminde halkın Recep Tayyip Erdoğan'a gösterdiği teveccühün ona olan güvenin hâlâ devam ettiğini göstermesi açısından önemliydi. 

Yirmi bir yıllık iktidar yorgunluğu, pandemi, depremler, ekonomik sıkıntılar, emlak ve araba piyasasındaki krizler, patates, soğan şahsında sebze meyve fiyatları, etiketlerdeki hareketlilik  aslında yeni bir dönemi işaret ediyor gibiydi. Ancak muhalefetin uzun bir dönem masa etrafındaki sonuçsuz, projesiz toplantıları halkın güvenini sarsması açısından önemli bir etken olarak sandığa yansımış görünmektedir. Bir de iktidarın yaptığı devasa projelerin ülkenin geleceği açısından oldukça önemli olmasına rağmen muhalefetin bunları küçümsemesi, sahiplenmemesi ve bilakis bunlarla mücadeleedeceği izlenimi vermesi, küçümsemesi halkın ciddi tepkisine neden olmaktadır. Halk ülkesi için yapılanları da eksikleri de görmektedir. 

Burada şu hususun altını özellikle çizmekte fayda var; bu oy oranına bakarak Recep Tayyip Erdoğan'a oy verenleri hâlâ karınlarını kaşıyan adamlar, köylü, cahil gibi aşağılayıcı ifadeler kullananları, halkın ferasetinden habersiz cahiller olarak tanımlayabiliriz. 

Halk hayatın içinde, olayları yaşayan, gören, hisseden olarak bilge bir tavır sergilemektedir. 

Görünen o ki başkanlık seçimi ikinci tura kalacak. Ve halk yine bir uyarı veriyor. 

Söylemlerinizi gözden geçirin.

Bu arada İYİ Partinin yüzde on yedilerden dokuzlara gerilemesinin nasıl okunmasıyla ilgili yorumu şöyle yapabiliriz. 

Milliyetçi ve muhafazakar olan bir partinin tabanı, söylemleri terör örgütleriyle kesişen bir yaklaşımı kabul etmeyeceğini açıkça göstermiştir. Sinan Oğan'ın aldığı oy oranı da aslında bunu göstermektedir. İlk sıralar yüzde iki seviyelerinde görünen adayın yüzde beş, altılar civarında oy alması görünürde yorumcuları şaşırttı. Ancak milliyetçi muhafazakar duruşundan taviz vermeyen Oğan belirleyici bir güç durumuna yükselmiştir. Yaptığı açıklamalarda terör vurgusu yaparak, desteğini,  Pkk, Fetö gibi örgütlerle anlaşmayalara vereceği yönündeki izlenim ikinci turdaki rengini kısmen de olsa belirtmiş gibidir. 

MHP'nin beklenin aksine oylarını yükseltmesi, ülkenin istikrarı için verdiği desteğin, teröre karşı net duruşunun bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Aslında CHP'de bunu gördüğü için bu seçimde saflarına milliyetçi muhafazakar partileri alarak halkla barışmak istediğini vitrindede olsa göstermiştir. Ancak halkın bu eklenti milliyetçi muhafazakarlara çok da itibar etmediği CHP'nin aldığı oy oranından anlaşılmaktadır. Bu açıdan bakıldığında onları seçimin galiplerinden olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü yüzde sıfır bir, iki dilimle meclise milletvekili olarak kendi taraflarını koyabilmişlerdir.

Deprem bölgesinden gelen sonuçlar ise orada yaşayan halkın sorunlarını kimlerin çözeceği konusunda ortaya koydukları irade açısından önemlidir. Bu sonuçlara bakarak buradaki halkları suçlayıp, aşağılamak yerine muhalefetin niçin bu halka güven veremediğinin araştırılması daha anlamlıdır. 

Yirmi yıldır iktidarda ve birçok etkenle yıpranmış olmasına rağmen hâlâ halkın teveccühüne mazhar olması Recep Tayyip Erdoğan'ın süreci iyi yönetmesi, halkını iyi tanıması, hassasiyetlerini dikkate alması, iradesiyle halkın beklentilerine karşılık vereceği inancını göstermesi gibi etkenler onu yine güçlü bir lider olarak yarışı önde bitirmesini sağladı. Yalnız halk yükseliği sınırda bırakarak ona da bir uyarı yapmaktadır. Halkın şikayetlerini dikkate alması gerektiğini, her eleştiriyi ihanet olarak görmemesini, yaşanılan zorluklara kısa sürede çözüm üretmesi gibi...

Recep Tayyip Erdoğan açısından bu seçimin önceki dönemlerdeki gibi rahat bir seçim olmayışı bu uyarıların ne kadar önemli olduğuyla alakalıdır.  Geçen seçimde büyük şehirlerde kaybettiği belediyeler gibi bu seçimde de aynı yerlerde oy kaybetmiştir. Bu aslında ciddi bir uyarıdır. İkinci turun galibini halkın verdiği mesajlara, liderlerin verecekleri tepkiler belirleyecektir. Sinan Oğan faktörü de tabi ki etkili olacaktır. 

Halk huzur, güven istiyor. Değişimle nelerin olacağını tam göremediği ve muhalefetin bu noktada gereken güveni sağlayamaması gibi nedenlerden dolayı iktidara bir şans daha veriyor. Muhalefette bulunan partilerden demokrat gibi görünüp aba altından değil açıktan tehdit söylemlerinde bulunan kişilerin olması halkın güvenini sarsması açısından önemlidir. 

Bu halk tehditlere pamuç bırakacak zayıflıkta değildir. Sessiz kalıyorsa gerektiği zaman karşılığını verecek güçte olmasından dolayıdır. 

Seçim sürecinde yapılan gerginlik, güvensizlik gibi manipülasyonlarının boşa çıkması da halkın sağduyusu ve emniyet güçlerinin dirayetiyle gerçekleşmiştir. 

Yeni meclisin ülkemize için hayırlı olması, başkanlık seçiminin de sağduyulu bir şekilde tamamlanması dileğiyle.

Selam ve duayla...

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR