Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Halil ÇİFTÇİ


Bayram ola

?Can bula cananını, bayram o bayram ola / Kul bula sultanını, bayram o bayram ola / Hüzn-ü keder def ola, dilde hicap ref ola / Cümle günah afola, bayram o bayram ola..? (Alvarlı Efe Hazretleri)


Bir yıl aradan sonra adanmışlığın, arınmanın, teslimiyetin, paylaşmanın yegâne beşiği olan kutlu bir bayramı karşılamanın sevincini yaşıyoruz. Son bir haftadır insanlar hummalı bir telaşın kaygısını taşıyarak hazırlıklara başladı. Halılar, perdeler yıkandı, şekerlemeler ve kahveler hazırlandı. Evin reisleri ise sıkı bir kurbanlık pazarlığına girişti. İçerdiği anlam ve mana itibari ile sembol olan İbrahim peygamber ve oğlunun adanmışlığı bu bayramın arefesinde Cuma minberlerinden tekrar ve tekrar anlatıldı. Peki, bir yıl boyunca biz bu tarihsel tecrübeyi kendi insanımıza hatırlatabiliyor muyuz? Bir peygamber düşününki, çölde hanımını terk etmiş, nemrut tarafından ateşe atılmış, doğan oğlunu Allah´a kurban etmeyle imtihan edilmiş. Bu manada her zaman dillerde pelesenk olmuş ?İbrahimi duruş, İsmaili adanış? sözü. İçinde derin manalar barındıran ve bugünümüzü de inşa etmemizde bize rehber olabilecek bir sözdür. Bazen dünya meşguliyeti, bizi o kadar kuşatıyor ki artık insan olma payesinden uzaklaşıyoruz. İbadetlerimiz ve eylemlerimiz bizi Allah´a yaklaştırmadığı her anda kullara kul olmaya doğru ilerliyoruz. Kurban ibadeti bir nebze olsun bu durumu tersine çeviriyor. Bugünde tam bir teslimiyetle her türlü dünyevi arzudan arınarak tek kudret ve yaratıcı olan Cenabı Hakk´a kurbanlarımızı sunuyoruz.

Peki, biz kurbanlarımızı Allah´a adarken kendimizi de ona adayabiliyor muyuz? Belki de birçok Müslüman bu sorunun cevabını veremeden elindeki kurbanı boğazlıyor. Her ne yaparsak yapalım Allah bizden salt manada bir canlının boğazlanmasını istemiyor. Biraz üzerinde tefekkür edip manayı bulmada ve bu dönemlerde hiç olması yaratılışın yegane amacını düşünebiliriz. İsmaili adanış biz kulları nasıl kuşatabilir. Uzak coğrafyalarda zulüm ve işkencenin sağanak gibi yağdığı bir ortamda biz ne yapıyoruz sorusunu sorarak cevap bulmalıyız. Yanı başımızda yıllardır cereyan eden vahşetin ve katliamın sürüklediği muhacir insanların misafirimiz olmasını kabullenememiş insanlar, İbrahimi duruşun bir sembolü olan kurban ibadetini nasıl mutmain bir şekilde gerçekleştirecek?

Kurban sadece kan akıtmak et paylaşmak değildir. Kurban muhacir kardeşinin derdi ile dertlenmektir, kurban çok uzak diyarlarda zulüm altında gözyaşı döken körpe çocukların derdi ile dertlenebilmektir, Kurban bir yıl boyunca nefsin ve şehvetin hırsılarını dizginleyerek Allaha ulaşmanın zirvesidir. Bu bilinçle hayatımızı ve ibadetlerimizi şekillendirmemiz varlık gayesine daha fazla anlam katabilir.

Bayramınız bayram ola?

?Can bula cananını, bayram o bayram ola

  Kul bula sultanını, bayram o bayram ola

  Hüzn-ü keder def ola, dilde hicap ref ola

  Cümle günah afola, bayram o bayram ola..?

  (Alvarlı Efe Hazretleri)

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR