Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Aziz DARICI


Bakış Açılarımız -1

Kur´an´a dokunmadan, kes-kopyala ile gerçek bir hayat yaşamıyor. Sanal ortamlar ancak algılar dünyasına hitap ediyor.


İçinde yaşadığımız evren, Allah´ın eşsiz sanatının yanında Allah´ın sonsuz kudretinin tecellisidir. Her şey bir denge ve bir hikmete göre yaratılmıştır. Bu bir iddiadan ziyade kalp ve akıl gözü kapalı olmayan tüm vicdanlı bireylerin hakkını teslim edeceği bir husustur. Her şeyi bilen ve gören Allah kullarından elbette ki bu muhteşem sanatın kadir ve kıymetini bilinmesini isteyecektir. Bu hakiki gerçekliktir. Zamana göre, mekana göre, kişiye göre değişmeyen tek hakiki gerçeklik Allah´ın bize bildirdiği ve bu bildirdiği vahye uyumlu bir hayat yaşama hakikatidir. Hayatımızı şekillendiren tüm olgu ve olaylar bu çerçevede ele alınmalı.

İnsanoğlunun, algı?gerçeklik-hakikat çizgisinde gidip geldiği tarihi süreç, bizlere net bir şekilde gösteriyor. İnsanoğlu tarihsel süreç boyunca bu üç kavramdan birine yaslanarak bakış açısını oluşturmuştur. Bunlar bazen iç içe geçmiş olmasına rağmen bakış açılarımızın temel yaklaşımları olarak duruyor. Bizi ilgilendiren taraf, bu tercihlerin bizde oluşturduğu bakış açısı ve durduğumuz zeminin sünnetullah ile bağlamı.

Algı gerçekliği genelde proje olarak doğar ve tasarlanır. İnsana, yön vermeyi ve yönlendirmeyi amaçlar. O yüzden akıldan çok duygulara hitap eder. Kullandığı kavramların satın alınması için belli anlamlar yükler. Günümüzde sanal gerçeklik, bir tür manipülasyonda diyebiliriz. Bakış açınızı değiştirmeye ya da en azından etkilemeye çalışılır. Örneğimizi Kur´an-dan  verelim. En büyük algı gerçekliğinin mimarlarında Firavun? ?Musa dedi ki: "Ey Firavun, gerçekten, ben alemlerin Rabbinden (gönderilme) bir elçiyim." (Araf-104) buyruğu ile gelirken, buna karşın Firavun kavminin önde gelenleri dediler ki: "Bu gerçekten bilgin bir büyücüdür." (Araf Suresi, 109) söylemi ile başka bir algı yaratıyor. Daha sonra ise korkulara ve duygulara seslenerek "Sizi topraklarınızdan sürüp-çıkarmak istiyor. Bu durumda ne buyuruyorsunuz?"   (Araf Suresi, 110) bakış açılarını değiştiriyor.

Genelde tüm diktatör yönetimler, bu algı gerçekliğini yönettiği halka uygular. İnsanların bakış açılarının kıtlığı onların en büyük servetidir. Yönetmek, hükmetmek için hakikatin görünürlüğünü yok etmek gerektiğini iyi bilirler. Hakikat, gerçek manada yok edilmeyeceğine göre iş algı gerçekliği ile bakış açılarını değiştirip; başka bakış açıları kazandırmaya kalıyor. Modern zamanlar bu algı gerçekliği için milyarlarca para harcamakta. Sanal ortamlar, bu algı gerçekliği için mükemmel bir ortam. Bilginin kaynağının belirsizliği ve dokunulmazlığı sayesinde kime dost kime düşman, kimi sevip kimden nefret edeceğimize, kime inanıp kime inanmayacağımıza karar veren veya karar vermemizi sağlayan bu algı mühendisleridir.

Yeni yaklaşımlar sergileyerek sizden görünüp, aslında halkın değerlerinin içini boşaltma yaklaşımları en bariz taktiğidir. Belli yerlerdeki ritüellerine karışmazlar, hatta teşvik ettikleri bile olur. Lakin laiklik tanımı içinde, tehlike arz eden tüm yaklaşımları algı operasyonlarıyla, medyanın zalime gücü ile istedikleri sınırlara çekerler.  Yapılan haberlerin, yapılan yorumların masum olmadığını da düşünürsek, insanların nereye kanalize edildikleri dahi iyi anlaşılır.

Algı gerçekliği, insanın üzerinde bırakılmak istenen izdir. İpin ucu, sapsızların elinde olduğu için insanı doğru yol üzerindeki çabasına set olurlar. İnsanın hakikatle buluşmasına, doğru bilgi edinmesine, ahlaki bir yaşantı sürmesine hep karşıdırlar. İdeolojilerin yaşam biçimlerine mahkum edilen halklar, algılarla kavramlarla oynayarak zihinsel düşünme faaliyetleri ve kalbi hissiyat olan vicdana sürekli hücum ederler. Zamanın hızlı aktığı bu çağda, bir an durup da tefekkür etmeye zaman dahi bulunamıyor.

Artık herkesin elinde algılarını çelecek bir alet var. Bu alet iletişim dürtüsü adı altında her türlü işlere müsait hissiyatlar ve davranışlar üretiyor. Bilgi ve haber içerikli siteler sürekli algı operasyonları çekiyor. Nasıl olmamız gerektiğine bilimsel! veriler sunuluyor. Bilinçli olduğumuz iddiası bilgi ve habere doğru kaynaklardan ne kadar ulaştığımız ile ilgili. Bunu aşmak için iyi bir eleştirel okuma şart. Özellikle gençlerin aklına hitap eden uyuşturucu nitelikli bilgi ve haberlere daha dikkat etmek gerek. Onlar sanal ortamların cazibesinde haz, hız ve beğenme-beğenilme tutkusuna o kadar kapılmış ki kendilerine kurulan tuzakları görmüyor. Bunları görecek ilmi bir yeterlilikte değil. Kur´an´a dokunmadan, kes-kopyala ile gerçek bir hayat yaşamıyor. Sanal ortamlar ancak algılar dünyasına hitap ediyor. Algılar üzerinde oyun oynayanlar, bizim gençlerimiz üzerinden geleceğimizle oynuyor.. Bunu görmek lazım?

Yazının devamı gelecek.  Selam ve dua ile...

 

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR