Asım´ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.
Şüheda gövdesi, bir baksana dağlar, taşlar...
O rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar,
Asım, kaybolan bir nesle duyulan hasretin yürek yangınıdır. Değerlerin değer olarak görüldüğü ve asla ihanete geçit vermeyen bir bilincin yeniden küllenmesidir.
Kula kulluk yoktur. Ve korku öldürülmüştür. Vatanına göz dikenlerin, gözünü çıkartacak bir cesaret abidesidir. Sindirilmiş, pısırıklaştırılmış ve aslından uzaklaştırılmış bir neslin yeniden ilahi bir nefesle özünden dirilmesidir.
Bir diriliş neslidir.
Bir uyanış muştusudur.
Sessiz çığlığın ete kemiğe bürünmüş halidir.
15 Temmuz gecesi Asım´ın neslinin gecesiydi. Yüreklerdeki imanın tanka, topa, tüfeğe, uçaklara ve silahlı askerlere karşı nasıl bir güce dönüştürüldüğünün görüldüğü geceydi. Ve Asım bu gecenin sembol ismidir.
İnancı yenecek bir güç icat edilmemiştir.
Ve Asım bu gücü yüreğinde yeşerten şüheda toprağıdır. Onun korkacağı tek bir şey vardır; Allah´a isyan ve vatana ihanet.
Ve asla ihanete geçit vermeyenlerin ismidir Asım.
?Zulmü alkışlayamam, zalimi asla övemem
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem?
Tarih ibret alınacak ve değerlerle dolu bir hazinedir. Birilerinin keyfi için, birilerini hoşnut etmek için kendi geçmişimizle alay edilmesine izin vermeyecek bir bilinçtir. Asım´ın zalim ve zulüm ile sürekli bir hesaplaşması vardır. O asla herhangi bir dünya metaı, menfaati ve çıkarı için dalkavukluk yapmaz. Bildiği doğruyu doğru bir şekilde söylemekten çekinmez.
Büyük önderinden, Hz Muhammed´den (sav) aldığı terbiye ile haksızlığın her türlüsüne karşı dik duruşludur. Kendi aleyhine de, ailesinin aleyhine de olsa asla adaletten ayrılmaz.
Canı emanettir sevdiği Rabbine.
Korkusuzdur. Ama korkusuzluğu anarşiye sebep olacak bir hamlıkla yoğrulmamıştır. Bunun için direnişin ne zaman ve kimlere karşı olduğunun bilincinde ve gerekirse ölümüne bir sevdayla baş koymuştur vatanının uğruna.
Mesele vatansa gerisi teferruattır onun için.
Ve aşk.
Onun için ilahi bir nefesin yürekten tüm hücrelere dağılmasıdır. Ve aşk gözlerden değildir. Yürektendir. Çünkü bilir ki, gözlerin aşkı ihanete gebedir. Aşkı yürekten olanın gözü kördür. Ve bir daha ihanete asla geçit vermez.
En büyük aşkı ise bir Rabbi´dir bir de vatanı.
Üzerinde yaşadığı topraklar ona ilahi nefesin bir emanetidir. Onun korunması ise ilahi bir görevdir. Ömer Halisdemir alnında bir nur ile bu kutsal davanın simge ismidir. İhanete karşı nasıl bir duruş sergilenmesi gerektiğini gösteren bir karakterdir.
?Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz. Nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz? diyen kutlu nebinin ümmeti olarak yaşamı ölümüne aynadır. Çünkü kimileri ölür leş olur, kimileri ölür şehit olur. İşte Asım bize ölümün şehadet yolu olduğunu gösteren ve yaşamında şehitlik mertebesine erenlerin adıdır.
Peki Asım´ın kültürel kaynağı ve tarih bilincini oluşturan en önemli temel değeri neydi? Asım hangi kaynaktan besleniyordu?
Biz gençliğimize Asım bilincini vereceksek şayet bu kaynağı iyice idrak etmek zorundayız.
?Doğrudan doğruya Kuran´dan alıp ilhamı
Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam´ı
Kuru dava ile olmaz fakat ilim ister
Ben o kudrette adam göremiyorum sen göster?
Asım olmak öyle keyif çatmakla, boş işlerle uğraşmakla, hayalle olmaz. İlk önce Kur´an´ı anlama çabasına girecek bir yürek sahibi olmalıdır. Kuran´ı sevapmatik olarak görmekten uzaklaşmalıdır. Çünkü Kur´an ilahi bir nefestir. Hayata ruh vermektedir. Yaşayanlara, dirilere bir öğüttür.
Onu mezarlıkların sessiz dünyasında okunan bir ilahi olmaktan kurtarmalıdır önce ve sonra da ondan aldığı ilham ile yaşayan ölülere ruh vermelidir.
Velhasıl Asım olmak ve onun nesli olarak geleceği inşa edecek bir ruhla hayata yönelmek boş kuruntularla değil, bir bedel ödemekle olur.
Ve bedel; yüreği inancın toprağı yaparak Allah´tan başkasının önünde eğilmeyecek bir duruş sergileyecek bilince ulaşmaktır. Bu bilinçle hayatı barış yurdu haline getirmenin yolunu aramaktır.
Asımlar önce rukü ve secdesi olanlardan olmalıdır.
Allah´ın önünde eğilmesini bilmeyenler, zalimin karşısında durma bilincine eremezler. Çünkü Asım özgürdür. Allah´a kullukla, kula kulluktan bağımsızlaşmış bir yiğittir. Onun köleliği, özgür bir yüreğin ulaşabileceği en yüce varlığın önünde eğilmektir. Ama bir defa O´nun önünde eğilen, bir daha başkasının karşısında asla eğilmez.
Sümeyye güçsüzdü. Kimsesizdi. Karşısında zamanın Firavunları vardı. Eğilmesini istediler. İnkar etmesini söylediler. Öldürmeyle tehdit ettiler. Ama o Allah´a kullukla ruhunu özgürleştirmiş yiğit bir yürekti. Korkutamadılar.
Şehadete yürüdü, ama asla zalimin karşısında eğilmedi.
İşte Asımlar bazen Sümeyye´dir, bazen Bilal´dir, Yasir´dir. Asım bir ruhtur ve bu ruh ilhamını Kur´an´dan almaktadır.
